"أظنّكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• Bence
• Sanırım
• sanmıyorum
• düşünüyorum

Tatlım, Bence sen neden bahsettiğinin farkında değilsin, tamam mı?
عزيزتي لا أظنّكِ تفهمين ما تتحدثي بشأنه، إتّفقنا؟

Bence çok iyi birini bulmuşsun, tatlım. Senin adına mutluyum.
أظنّكِ اخترتِ شخصاً صالحاً فعلاً يا عزيزتي أنا في غاية السعادة من أجلك

Bence ne düşündüğünü biliyorsun. Bana söylemende sorun olmadığını bilmeni istiyorum.
أظنّكِ تعلمين كيف تشعرين الآن، أريدكِ أن تعلمي أنّ لا بأس من إخباري.

Öyleyse Sanırım bir akrabanı nasıl düzgünce hançerleyeceğin konusunda bir derse ihtiyacın var.
حسنٌ، أظنّكِ تحتاجين درسًا في كيفيّة حنجرة شقيق على نحوٍ لائق

Ama Sanırım bunu sen herkesten iyi bilirsin.
لكنْ أظنّكِ تعرفين هذا أفضل مِنْ أيّ أحدٍ آخر

Daha iyi görünüyorsun. Sanırım hastalığın son zerresinde de uyudun geçti.
تبدين أفضل حالاً أظنّكِ تخلّصتِ مِنْ آخر آثاره

Bu gece o belgeseli izleyebileceğinizi sanmıyorum. Kahretsin!
أمّي سيستغرق وقتاً لإصلاحه، لا أظنّكِ ستتمكّنين من مشاهدة ذلك الوثائقيّ الليلة.

Okul gazetesinin editörüydün. Baskıyla nasıl başa çıkılacağını bildiğini düşünüyorum.
كنتِ محرّرة جريدتكِ بالكلية، أظنّكِ تعرفين كيف تعاملين مع ضغوطكِ

Açıkçası, Bence artık yardımıma ihtiyacın yok.
بصراحة, لا أظنّكِ بحاجة لمساعدتي بعد الآن.

Hiç durma, ama Bence sen de en iyi şansımızın birlikte hareket etmek olduğunu biliyorsun.
تفضّلي، لكنْ أظنّكِ تعرفين أنّ فرصتنا الفضلى هي معاً

60 yıldan fazla buradasın Bence çok şey biliyorsun.
لقدْ كنتِ هنا لأكثر من 60 عاماً أظنّكِ تعرفين الكثير

Bence bugün yeterince şey yaptın. Biraz ara vermeye ne dersin?
أظنّكِ عملتِ بما يكفي لهذا اليوم لمَ لا تأخذين استراحة؟

Ailemize dahil olman harika olur Bence.
أظنّكِ ستكوني إضافة عظيمة للعائلة

Bence saçmalıyorsun. Gelip seni alayım ben.
"أظنّكِ تتصرّفين على نحوٍ سخيف الآن، دعيني آتي وآخذكِ"

Vali, Sanırım Sam Amca demek istediniz? Elbette öyle, seni siktiğimin götvereni!
(ــ أيّتها العمدة أظنّكِ تعنين العمّ (سام ــ بالطبع أيّها السافل اللعين

Sanırım o kadar da değişmemişsin.
لذا أظنّكِ لم تتغيّري بهذا القدر

Sanırım neler olduğunu zaten biliyorsun.
أظنّكِ تعلمين كيف تلاعبت للهرب.

Sanırım bu mecazı o kadar avutucu bulduğun söylenemez.
أظنّكِ لا تجدين ذلك مطمئناً الآن.

Sanırım kötü muameleye maruz kaldın.
أظنّكِ تعرضتِ لمحاكمة غير عادلة.

- Uğraştığınız beyninin, ne tür bir beyin olduğunu anlatamadık Sanırım...
لا أظنّكِ تفهمين نوع العقل الذي تتعاملين معه...

Benim için daha çok anlam ifade eden bir şey söylediğini sanmıyorum.
لا أظنّكِ قلتِ شيئاً قطّ يعني لي أكثر من هذا.

Biliyorsun bu insanlar, sadakatini hak etmiyorlar. Bundan daha iyi biri olduğunu düşünüyorum.
أتعلمين ، اولئكَ النّاس لا يستحقون ولائك، أظنّكِ أفضل من ذلك.