"أظنّ أنّها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sanırım
        
    • Bence
        
    • sanmıyorum
        
    Sanırım yandan girdi. Eğer karnına sokarsan bu kötüdür. Open Subtitles أظنّ أنّها أصابت جنبه لو كانت في البطن، سيكون في ورطة
    Bunu büyütmeye gerek yok. Kız Sanırım sana söylemediği şeyleri bana söylüyor. Open Subtitles أظنّ أنّها فقط تخبرني بأشياء لا تخبرك إياها.
    Sanırım çalındı. Birkaç form doldurmam gerekecek. Open Subtitles أظنّ أنّها سرقَت ، يجبُ علي أن أملأ بعض الأوراق
    Bence tüm bunlar çok basmakalıp görüşler ve toplumumuzun klişeleri haline geldiler. TED أظنّ أنّها شائعة جدّا، لدرجة أنّها أصبحت صيغا مبتذلة لمجتمعنا.
    Evet. Bence endişelenmen gereken kişi o değil. Open Subtitles نعم، لا أظنّ أنّها مَن يجب أن تقلقي بشأنها
    Lisa'ya olanlar konusunda ise onun Tanrı'nın aklını değiştirdiği için hayata döndüğünü sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنّ أنّها على قيد الحياة لأنّ الرّب غيّر رأيه.
    Beni affedeceğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنّ أنّها ستسامحني مهما حدث.
    Karanlıktan korkmadığı için değil ama bir gurur meselesi olduğunu düşünüyordu Sanırım. Küçük görürdü. Open Subtitles ليس أنّها خائفة من الظلام، ولكن أظنّ أنّها شعرت أنّ هذه نقطة فخر، للتحديق فيه
    Sanırım annesinin torbacısıyla baba kız dansına gitmemiş hiç. Open Subtitles أظنّ أنّها لم تذهب أبدًا لحفل ابّ وبنته الرّاقص مع مروّج المُخدّرات مع أمّك
    Hayır, biliyorum ama Sanırım buna değecek. Open Subtitles كلاّ، أعرف، لكنّي أظنّ أنّها تؤتي أكلها
    - Millet, Sanırım bir şey buldum. Open Subtitles أظنّ أنّها كأي أحد آخر. يا رفاق؟
    Sanırım Sydney saatine göre orada saat sabahın dokuzu. Open Subtitles أظنّ أنّها التاسعة صباحا بتوقيت مدينة "سيدني."
    Sanırım karısının ıvır zıvırları. Open Subtitles أظنّ أنّها مجرد مخلفاتُ زوجتهِ.
    Sanırım bunu demek istedi. Open Subtitles و أظنّ أنّها كانت تعني ذلك.
    Sanırım bu bir başlangıç. Open Subtitles أظنّ أنّها بداية مشجّعة.
    Bence orası paravan bir şirket, ama kanıtlayamıyorum. Open Subtitles أظنّ أنّها واجهة لمن وراء هذا، لكن لا أستطيع إثبات ذلك
    - Efendim? - Bence iş değiştirmek iyi bir fikir olabilir. - Elbette. Open Subtitles أظنّ أنّها فكرة رائعة أن تبحثي عن عمل آخر
    Şimdi göstereceğim resimlerden, umuyorum ki gökada kümelerinin güzel nesneler olduğunu çabucak göreceksiniz Bunun ötesinde, Bence gökada kümeleri gizemli, şaşırtıcı ve yararlı. TED الآن، من خلال مشاركة بعض هذه الصور معكم، أرجو أنّ تتفطّنوا إلى أنّ عناقيد المجرات هي في غاية الجمال لكن، أكثر من ذلك، أظنّ أنّها أمر غامض يثير الدّهشة وهي أيضا مفيدة.
    Gerçekten. Bence çok güzel. Open Subtitles إنّها فعلاً كذلك أظنّ أنّها جميلة جداً
    Teşekkürler ama onun bu iş için doğru kişi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles شكرًا، لكنّي لا أظنّ أنّها ملائمة للعمل
    ıyi hissettiğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنّ أنّها كانت سعيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more