"أظن أنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sanırım
        
    • Bence
        
    • sanıyordum
        
    • sanmıyorum
        
    • Galiba
        
    • düşünüyorum
        
    • düşünmemiştim
        
    • düşünmüyorum
        
    • Herhalde
        
    • düşündüğüm
        
    • düşünmüştüm
        
    • sanıyorum
        
    • sanmıyordum
        
    Sanırım iki tane başarılı şirketin vardı ve sonra radyoları dönüştürmek için uyduları nasıl kullanabileceğimize ilişkin problemi ele almıştın. TED أظن أنك كان لديك شركتان ناجحتان وعندئذ شرعت في العمل على قضية كيفية استخدام الأقمار الصناعية لإحداث ثورة في الإذاعة
    Sanırım bunları biliyorsun. Buraya yakın bir yerde oldu kaza. Open Subtitles أظن أنك تعلم بأن هذا قد حدث بالقرب من هنا
    Bence çok yakınınızda bir tehlike var. Naçizane fikrimi sorarsan, buradan uzaklaşın. Open Subtitles ثمة ما جعلني أظن أنك في خطر فإذا أخذت نصيحة رجل متواضع
    Bence sen yeryüzündeki en aptal adamsın, fakat azmine hayranım. Open Subtitles أظن أنك أغبى رجل على وجه الأرض لكني معجب بمثابرتك
    Hala içerde olduğunu sanıyordum. Çıkmışsın, tebrikler. Open Subtitles كنت أظن أنك مازلت سجيناً ولكن خرجت , أيها الوغد
    İlişkimdeki sorunları anlatmam için en isabetli kişinin sen olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles أتعرف، لا أظن أنك أفضل واحد لأتحدث معه عن صعوبات علاقتي
    Galiba Lisa'yla sen, 200 dolarına bilardo oynamışsınız ve o kazanmış. Open Subtitles أظن أنك أنت وليزا لعبتما على 200 دولار وهي التي ربحت
    Bunun önemli olduğunu düşünmüştüm. Sanırım bana bir özür borçlusun, Barbara. Open Subtitles ظننت أنه سيكون مهمًا أظن أنك تدينين لي باعتذار , باربرا
    Sanırım geçmişimi geride bırakmanın ne kadar zor olduğunu biliyorsun. Open Subtitles أظن أنك تعرف كم حاولت جاهداً أن أترك الماضي خلفي
    Sanırım, üç bin kilometre yol kat etmemi sadece çene çalmak için istemedin. Open Subtitles إذاً يا بني، أظن أنك لم تصر أن أسافر 2000 ميل لمجرد محادثة
    Neden kahraman olduğunu kendine açıklaman gerekiyorsa Sanırım o zaman gerçekten kahraman değilsindir. Open Subtitles أظن أنك لوكنت تبرر لنفسك لماذا أنت بطل من الواضح أنك لست بطلا
    Ama Sanırım bana oraya inanmam gerektiğini söyleyeceksin, doğru mu? Open Subtitles لكنى أظن أنك ستخبرنى أنه يجب علىّ, أليس كذلك ؟
    Aslına bakarsan Sanırım ilk başta benden, senden hoşlanmadığım için hoşlanıyordun. Open Subtitles بصراحة، أظن أنك أعجبت بى فقط لأننى لم أكن معجبة بك
    Bence biraz daha prova etmeli ve Aralıkta bir daha başvurmalısın. Open Subtitles أظن أنك تحتاجين للتدرب قليلاً وتعيدين تقديم طلب الإنظمام في دجنبر.
    Şunu biraz daha sessiz yapamaz mısın canım? Bütün sokağı uyandırmak istemezsin Bence. Open Subtitles ألا يمكنك أن تقوم بذلك بصوت أعلى أظن أنك لم تفلح بإيقاظ الحي
    Bunu da düşününce Bence sürekli gözetim gerekmeksizin birkaç ay devam edebilirsiniz. Open Subtitles بآخذ هذا بالإعتبار، أظن أنك يمكنك المزاوله بدون المراقبه الثابته لمدة شهرين.
    Ama içten içe Bence onu çok iyi tanıdığımdan korkuyorsun. Open Subtitles ولكن في داخلي أظن أنك مرتعدة من إنني أعرفه جيدًا.
    Ayrıca Bence bir doktor falan bulsan da iyi olur çünkü Bence ufak bir felç falan geçirmiş olabilirsin. Open Subtitles ‫وأظن أنه ربما عليك استشارة طبيب ‫أو أحد ما ‫لأنني أظن أنك عانيت ‫سكتة دماغية أو أمر ما ‫
    Biliyor musun, beni biraz şaşırttın. Annenin mutlu olmasını istersin sanıyordum. Open Subtitles إنني متفاجئ قليلاً منك كنت أظن أنك تريد أن تكون أمك سعيدة
    En sonunda yasal olarak evlenebilecek olmanın nasıl hissettirdiğini anladığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أظن أنك تفهم كيفية شعور أن تستطيع أخيراً الزواج قانونياً.
    Dün gece ne tür bir belaya bulaştığını fark etmedin Galiba. Open Subtitles لا أظن أنك تدرك ما نوع المشاكل التى كنت فيها البارحة
    bir şeyi bilmeni istiyorum, doğru olanı yaptığını düşünüyorum ve... Open Subtitles أريدك فقط أن تعرفى أننى أظن أنك تفعلين الشىء الصحيح
    Ayak Klanı hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalışıyordum ve bu konuda hiçbir bilgin olmadığını düşünmemiştim. Open Subtitles أظن أنك تعلم مقدار ما أعلم عن هذه العصابة ولا أظن أنك تفعل شيء حيالها
    Emir verecek bir pozisyonda olduğunu düşünmüyorum. Ya sen? Open Subtitles لست أظن أنك في وضع يخول لك اصدار الأوامر
    Sen bu gece Herhalde çocuklarla yine çıkarsın, değil mi? Open Subtitles . أظن أنك ستخرج أنت والرجال ثانيةً الليله؟
    Düşündüğünü düşündüğüm şeyi düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تفكرين ما أظن أنك تفكرين فيه أليس كذلك؟
    sanıyorum, bu akşam anne ve babamıza gelemiyorsun? Open Subtitles أظن أنك لن تذهبي إلى الأمّ والأبّ اللّيلة؟
    - Konuşurken dinlediğini hiç sanmıyordum. Open Subtitles لم أظن أنك تصغي حينما أتحدث عن هذا الأمر حقًا, أنا أصغي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more