Bence sekiz saat gidip bunu kontrol etmelisin. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تأخذ 8 أو 9 ساعات لتحقّق من الأمر |
Bence sen sadece oğlunu geri Almaya odaklanmalısın. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تركزي فقط على إستعادة إبنك |
Bence boşanmanı unutman için biraz daha zamana ihtiyacın var. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تأخذي وقتك كله لتتمكني من تجاوز أمر الطلاق؟ |
Bence biraz eğlenmek hakkındır. Süründür cadalozu. Anlıyor musun? | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تحظى بقليل من المتعة بأن تتلاعب بتلك المشاكسة , أتفهمني ؟ |
Sanırım Latince dersine daha fazla ilgi göstermeliydin. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تنتبه أكثر في فصل اللغة اللاتينية |
Bence bir anonim seks bağımlıları toplantısına gitmeyi düşünmelisin. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تفكر بالذهاب, لإجتماع مدمني الجنس مجهول الهوية |
Üzgünüm, bakın, kabalaşmak istemem ama... Bence gidip adama bakmalısın. | Open Subtitles | آسف، ولكنني لا أقصد أن أكون وقحاً ولكنني أظن أنه عليك أن تلقي عليه نظرة |
Tam olarak nasıl elde ettiğimi söyleyemem ama Bence içindekileri bilmen gerekiyor. | Open Subtitles | لا أقدر أن أخبرك بكيفية حصولي عليه ولكني أظن أنه عليك أن تعرفي ما يحويه |
Bu dövüşten aldığım para. Bence bunu siz almalısınız. | Open Subtitles | هذه أموال قتالنا أظن أنه عليك أن تحظي بها |
Bence benimle temizlik işlerine gelmelisin. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تأتي معي إلى قسم النظافة. |
Bence şu anda onunla beraber olmalısın. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تكون معها حالياً. |
Bence, Bence sen roman yazmalısın... | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تحاول في الروايات. |
Bence onu sürekli ziyaret etmelisin. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تتابع زياراتك لها |
Bence gidip prostatına baktır. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تكشف على البروستاتا |
Bence bu soruyu kendine sormalısın. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تسأل نفسك هذا السؤال |
Oh, gerçekten, Bence sen hepsine sahip olmalısın! | Open Subtitles | لا، أظن أنه عليك أن تحظى بها جميعًا |
Bence sen de eve gelip oğlunu görmelisin. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تأتي للمنزل لترى ابنك |
- Hayır, uzaktan yakından alâkası yok. - Peki, Bence Jessica ile buluşmalısın. | Open Subtitles | كلا, أبداً أظن أنه عليك أن تقابل "جيسيكا |
Sanırım o zevki başka bir akşam tadacaksın. İşte. | Open Subtitles | أظن أنه عليك أن تحصل على مداعبتك يوماً آخر |
Sanırım bunu oral yapılana sormak gerek. | Open Subtitles | حسناً، أظن أنه عليك أن تسألي الذي حصل على الرأس |
Sanırım artık köyünüze dönseniz iyi olacak, peder. | Open Subtitles | يا أبتي، أظن أنه عليك أن تخلي المكان |