Bilmiyorum. Sanırım, bunu yapmak için iyi bir sebep bulamadım. | Open Subtitles | لا أعلم، أظن أني لم أجد سبباً مقنعاً لفعل ذلك |
Sanırım tabakları çok iyi yerleştiremedim. Gidip hasarın ne olduğuna bakayım. | Open Subtitles | أظن أني لم أرص الصحون جيداً يستحسن أن أذهب وأرى الأضرار التي حدثت |
Bu kulağınıza çılgınca gelecek; ama Sanırım size söylemedim çünkü içimde bir parça hep, bu benim yüzümden mi oldu diye düşünüyordu. | Open Subtitles | هذا يبدو جنونا ولكن أظن أني لم أخبركم لانه دائما هناك جزء مني |
Pekâlâ, şu anda bir geçiş bölgesindeyim, ...ve Sanırım gelişigüzel konuşmaya başladım. | Open Subtitles | أنا في مرحلة انتقالية الآن أظن أني لم أقصد ما قلته |
Sanırım hava kuvvetlerindeki herife dişik sırasında dövüşte verdiğim hasardan daha fazlasını verdim. | Open Subtitles | أظن أني لم أُصب فقط وجه القوات الجوية وأثناء الخياطة تبين ما فعلته أثناء القتال |
Sanırım bende size uygun bir şey yok. | Open Subtitles | أظن أني لم أكن متعطشة للدماء مثلكما |
Sanırım boşanmanın etkisini hâlâ üzerimden atamadım. | Open Subtitles | فقط أنا... أظن أني لم أتجاوز طلاقي بعد... |
Babanla evlendiğimde çok gençtim ve sonra hepinize sahip oldum ve Sanırım hiçbir zaman kendi başıma nasıl keyif alacağımı öğrenmedim. | Open Subtitles | أظن أني لم أعرف كيفية التمتع بصحبتي |
Sanırım, bunu yapmam gerekeceğini hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | أظن أني لم أكن أتوقع أني سأفعل هذا |
Sanırım artık bilemiyorum. | Open Subtitles | أظن أني لم أعد أعلمُ شيئاً بعد الآن |
- Sanırım ben de denize henüz alışamadım. | Open Subtitles | أظن أني لم أتعود على الإبحار بعد |
Sanırım onu çok iyi tanımıyordum. | Open Subtitles | أظن أني لم أعرفها بشكل جيد |
Evet. Sanırım kastedilen bu değildi. | Open Subtitles | نعم ، أظن أني لم أكن جيدة |
Sanırım gitmek istemiyordum. | Open Subtitles | أظن أني لم أرد الذهاب |