Gitmene izin veremem. Hâlâ daha intihara meyilli olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا يجب أن أتركك ترحل من هنا أظن أنّك ما تزال تفكر بالانتحار |
Evet, suçlu olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أجل، أظن أنّك مذنب. |
Senin, onun en iyi arkadaşı olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنّك صديقه المقرّب |
Bence sen de tüm istediklerini yaptın zaten. | Open Subtitles | أظن أنّك فعلت كلّ ما طلبوه منك هنا أيضاً. |
Bence sen harikasın ve berbat olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أنا أظن أنّك رائع، وتظن أنّك تافه. |
Bir korkak olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أنّك جبان |
Bence sen benzetmelere aşık oldun, kıza değil. | Open Subtitles | أظن أنّك وقعت في حب الصور، وليس الفتاة. |
Stephen Sondheim. Bunu devamlı duyduğunu biliyorum ama Bence sen çok başarılısın. | Open Subtitles | (ستيفن سوندهايم)، أعرف أنّك تسمع هذا دائماً لكنّني أظن أنّك رائع |
Bence... Bence sen haklısın. | Open Subtitles | أظن أنّك محق. |