"أظهرت" - Translation from Arabic to Turkish

    • gösterdin
        
    • gösterdim
        
    • göstermiş
        
    • göre
        
    • ortaya çıkardı
        
    • gösterdi
        
    • gösterdiniz
        
    • gösterirsen
        
    • gösteriyordu
        
    • çıktı
        
    • göstermişti
        
    • gösterdiği
        
    • tespit
        
    • görüldü
        
    • gösterdiğin
        
    Ve Çin'deki hükümetin ve otoritelerin almış olduğu desteği rakamsal verilerle gösterdin. TED وقد أظهرت أرقام حول الدعم الذي تحظى به الحكومة والسلطات في الصين.
    Çünkü bana nasıl hep olmayı hayal ettiğim kişi olacağımı gösterdin. Open Subtitles لأنك أظهرت لي كيف أن تصبح شخصاً. لطالما تخيلت نفسي بجانبك.
    Sana bir kez merhamet gösterdim ve dostumun hayatını mahvettin. Open Subtitles لقد أظهرت لك الرحمة من وقد دمر هذا حياة صديقي
    Mapetla'nın ölümünden bir önceki gün polislerden biri başka bir mahkuma Mapetla'nın bir ipin ucunda sallanan bir kuklasını göstermiş. Open Subtitles في اليوم ما قبل وفاة مابيتلا أظهرت الشرطة سجينا آخر دمية من مابيلا تتدلى من حبل مشنقة
    Hesaplamalarımızın gösterdiğine göre, Higgs bozonu kütlesinin ölçülen değeri oldukça özel. TED أظهرت حساباتنا أن القمة المقاسة لكتلة جسيم هيقز بوزون خاصة جدا.
    Ama son yapılan araştırmalar ortaya çıkardı ki keşfedilen 700 türün Open Subtitles ولكن أظهرت الأبحاث الحديثة أنه من بين 700 نوع تم اكتشافه،
    Lauren'in geçmişiyle ilgili yapılan kapsamlı araştırma ailesiyle arasında bir soğukluk olduğunu gösterdi. Open Subtitles تحقيقات أخرى في تاريخ لوران كيت أظهرت وجود جفاء و بعد عن عائلتها
    Büyük cesaret gösterdin fakat yolun hâlâ çok zor. Open Subtitles إنك أظهرت شجاعة عظيمة لكن طريقك صعب حتى الآن
    O polise birşey gösterdin. Sana selam verdi. Open Subtitles عندمـا أظهرت لهذا الشرطي البطـاقة، ألقى عليكَ التحيـة
    Sen düşman karşısında cesaretini gösterdin oğlum. Şimdi de aynısını kendi askerlerin önünde göster. Open Subtitles لقد أظهرت الشجاعة امام العدو اظهرها امام رفاقك
    Bana hayatın zevk almadığın bir işte çalışmayacak kadar kısa olduğunu gösterdin. Open Subtitles . لا تتاسف لقد أظهرت لي ان الحياة قصيرة جدا لكى يكون لدى عمل بلا متعة
    Ona Kızıl Haç işaretini gösterdim ama bacağıma ateş etti. Open Subtitles أظهرت له علامة الصليب الأحمر لكنّه أطلق النار على قدمي
    İlk başta bunun bir şaka olduğunu düşündüler, sonra onlara fotoğrafları gösterdim. Open Subtitles الآن، كانوا يعتقدون أن هذه مزحة في البداية حتى أظهرت لهم الصور
    Ben sadece doğadan esinlenilmiş, basit bir süreci gösterdim; sayısız başkaları da var. TED لقد أظهرت عملية بسيطة واحدة كانت مستوحاة من الطبيعة؛ وهناك عدد آخر لا يحصى منها.
    Beni öldürmek sana bir şey kazandırmaz. Saygınlığını korumak adına bir adamı öldürebileceğini göstermiş oldun. Open Subtitles قتلي لن يساعدك لقد أظهرت بأنك ستقتل رجلاً للدفاع عن فخرك
    Sierra Loeona'ya yakından bakalım, altı milyon nüfuslu bir ülke, yeni bir araştırmaya göre yalnızca 10 uzman cerrah var. TED دعنا نركز على دولة سيراليون، الدولة ذات الستة ملايين مواطن، حيثُ أظهرت دراسة حديثة أن هناك 10 جراحين مؤهلين فقط.
    Aile ve arkadaşlarımızla yaptığımız politik muhabbetler, daha önce görmediğimiz bir seviyede kutuplaşma yaşandığını ortaya çıkardı. TED أظهرت نقاشاتنا السياسية مع العائلة والأصدقاء نوعاً من الانقسام الواضح في الآراء الذي لم يعرفه الكثير منّا من قبل.
    Testler idrar yolları enfeksiyonu ya da frengi olmadığını gösterdi. Open Subtitles الفحوص أظهرت أن مرضك ليس عدوى حرقان البول أو الزهري
    Siz öyle olmadığını gösterdiniz. En azından, senin kabiliyetinde biri için. Open Subtitles لقد أظهرت أنه ليس سهل حتى على رجل بقدراتك
    Oraya varınca şu ufak sıyrığını gösterirsen, belki sana inanır. Open Subtitles حين ذهبت إليه و أظهرت له رقبتك الصغيرة ربما صدقك
    Öte yandan yeni fotoğraflar oyukta beyaz bir tortu gösteriyordu. Open Subtitles من ناحية أخرى أظهرت الصور الجديدة رواسب بيضاء في الأخدود
    Hastaneye yatırıldığında tomografide akciğer ve kemiklerinde tümör olduğu ortaya çıktı. TED وعندما أدخل إلى المستشفى، أظهرت الأشعة المقطعية وجود أورام في رئتيه وعظامه.
    Mavili kısımlarla asker ölümlerinin çoğunun nasıl önlenebileceğini göstermişti. TED مظلّلة بالّلون الأزرق، أظهرت كيف أنّ معظم الوفيات بين الجنود كان يمكن منعها.
    Daha sonra takip eden verilerin bile yanılgımızı gösterdiği gerçeğiyle yüzleştim. TED وكان عليّ مواجهة الحقيقة أنه حتى بيانات المتابعة أظهرت أننا كنا مخطئون.
    Acil Hematokrit Testi pıhtılaşmış genişleyen atardamar etrafında büyük hasar tespit etti. Open Subtitles الآشعة المقطعية بالطوارئ أظهرت تلف بالغ ، حول الأوعية الدموية تحولت لجلطة
    Ön soruşturmada her birinizin dün gece mazeretinin olmadığı görüldü. Open Subtitles اٍن التحقيقات الأولية أظهرت أن كلاكما حسنا ، مكانكما لم يفسر ليلة أمس
    Bugün gösterdiğin yükseklik korkun patolojik boyuttaydı. Open Subtitles حسنا، لقد أظهرت خوفا مرضيا من المرتفعات في وقت سابق اليوم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more