| Müsait olamadığım için özür dilerim, üç hafta öncesine geçmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أعتذر لأنني لم أكن متوفراً كنت أحاول العودة لقبل ثلاثة أسابيع |
| Senden mesaj atarak ayrıldığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أعتذر لأنني فارقتك عن طريق الرسائل النصية. |
| Çıktığımızın ilk haftasında tutuklanma kayıtlarımı getirmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أعتذر لأنني لم أرشدكِ إلى سجلّي الإجرامي خلال إسبوع من المواعدة. |
| Havaalanında karşılayamadığım için üzgünüm. Ama Binbaşı Pieto ile görüşmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أعتذر لأنني لم أقابلك في المطار، ولكنني كنت أحاول مقابلة ذلك الرجل الذي يدعي ميجور بيتو |
| Sizi bu kadar uzun süre bektettiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا أعتذر لأنني أبقيتكم تنتظرون فترة طويلة |
| - Üzgünüm l ziyaret etmedi. - Hayır, hayır, aptal olma. | Open Subtitles | أعتذر لأنني لم أزورك لا ، لا ، لا تكوني سخيفة |
| Bana sitem etmek gibi bir düşün varsa hanımefendinin hizmetçisiyle zaman geçirdiğim için af dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أعتذر لأنني قضيت الوقت مع جاريتكِ لو كان لديكِ نية في لومي. |
| Dinle, sadece aramızdaki dikenleri budamaya geldim bu kadar takıntılı davrandığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمعي، جئت فقط لأسوي خلافنا، أعتذر لأنني كنت نزقة جداً. |
| Seni aramadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | نورما، يجب أن أعتذر لأنني لم أتصل بك |
| Sizi bunalttığım için özür dilerim ama bir şey unutmuşum. | Open Subtitles | أعتذر لأنني أزعجتكم. لكنّي نسيت شيئاً. |
| Yalanınızı ortaya çıkardığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لأنني أفسدت الكذبة عليكما |
| Daha önce görmediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لأنني لم أكتشف ذلك من قبل. |
| Yüzümü gösteremediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا أعتذر لأنني غير قادر على إظهار وجهي |
| Fozzie, sizinle daha sık görüşmediğim için özür dilerim. Önemli değil, Kermit. Bir baksana! | Open Subtitles | فازي", أعتذر لأنني لم أكن على اتصال" - "لا مشاكل "كيرمت - |
| Dinle, oyun makinasının orada senden kaçtığım için üzgünüm, ...ama seni düşünmekten kendini alıkoyamıyorum, ...ve cumartesi gecesi bowling salonuna geleceğinden emin olmak istedim. | Open Subtitles | اسمع ، أعتذر لأنني هربت من الصالة لكنني لم أتوقف عن التفكير فيك وأردت التأكد من أنك ستأتي إلى البولينغ يوم السبت |
| Tamam Beth, ergen dilini çok iyi bilmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | حسناً ، أعتذر لأنني لا أعرف المصطلحات الحالية |
| İhtiyacın olduğunda orada olamadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | وأنا أعتذر لأنني لم أكن هنا عندما احتجتني |
| Erken saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm. Ama çok endişelendim. | Open Subtitles | أعتذر لأنني طلبت لقائك مبكراً أنا خائفة |
| Sana dünyayı anlatmadığım için üzgünüm! | Open Subtitles | أعتذر لأنني لم أخبرك عن العالم. |
| Geri orada bırakmak için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر لأنني تركتك هناك في الخلف |
| Üzgünüm l bu işe aldım. | Open Subtitles | أعتذر لأنني أدخلتك إلى هنا |
| Bana sitem etmek gibi bir düşün varsa hanımefendinin hizmetçisiyle zaman geçirdiğim için af dileyecek değilim. | Open Subtitles | لن أعتذر لأنني قضيت الوقت مع جاريتكِ لو كان لديكِ نية في لومي. |