"أعتقد أنّني" - Translation from Arabic to Turkish

• sanırım
• Galiba
• sanmıyorum
• düşünüyorum
• sanıyorum
• sanmıyordum
• İnanıyorum ki

sanırım, benimle aynı şeyi isteyen biriyle yaşamaya ihtiyacım var.
أعتقد أنّني أريد أن أكون مع شخص يريد ما أريده.

sanırım bir karar verebilmek için gerekli tüm bilgileri edindim.
أعتقد أنّني حصلتُ على جميع المعلومات التي أحتاجها لاتخاذ قراري

Evet, burnum seninki kadar hassas olmayabilir ama sanırım bunun kokusunu alırdım.
أجل، قد لا أملك أنفكَ الحسّاس، لكن أعتقد أنّني كنت لأشم ذلك

Galiba Çin Mahallesi'ndeyim. Ama bizim Çin Mahallesi değil.
أعتقد أنّني في الحي الصيني، ليس حينا الصيني

Yani Galiba buna vaktim olmadı hiç.
أقصد، أعتقد أنّني لم أحظَ بوقتٍ من أجلهم

Üzgünüm ama gelebileceğimi sanmıyorum.
آسف، لكن لا أعتقد أنّني سأتمكّن من الذهاب.

Sabit disk berbat durumda ama sanırım kurbanlarımız arasındaki kayıp bağlantıyı buldum.
القرص الصلب معطوب، لكن أعتقد أنّني عثرت على الرابط المفقود بين ضحايانا.

Ve şunu bilmenizi istiyorum, daha çok bağırabilirdim ama sanırım altıma işedim.
كنت لأًصرخ أكثر من ذلك ولكنّني أعتقد أنّني تبوّلت في بنطالي قليلاً

sanırım heyecan yaratmayı seviyorum. Heyecanı gitgide artırmayı seven biriyim.
أعتقد أنّني أحب التحضير، أنا من الرجال المحبين للصعود التدريجي.

sanırım savaştan sonra geri döneceğinle ilgili bir şeyler dediğini hatırlıyorum.
حسناً، أعتقد أنّني أتذكّر أنّك تحدّثت عن عودتك بعد انتهاء الحرب

Ama sanırım şimdilik dikkatimi dağıtmak için konu dışına çıkacağım.
لكن الآن، أعتقد أنّني سوف اذهب، لإيجاد وسيلة لإلهاء نفسي.

sanırım, o hayvanı bir daha görmeyeceğim.
أعتقد أنّني رأيتُ شخصاً مؤذياً لآخر مرّة

Ama sanırım şimdi yapmak istiyorum. Ama emin değilim.
ولكنّني أعتقد أنّني أريد ذلك الآن , ولكني لست متأكداً

Tamamdır. Galiba yakın çekim için hazırım.
حسناً، أعتقد أنّني على استعداد للتصوير المُقرّب.

Ona hayatının en güzel hediyesini vererek bu yumruğu hak ettim Galiba.
أعتقد أنّني استحق ذلك لمنحي الرجل أفضل هدية في حياته.

Sakıncası yoksa Galiba doktor demeye devam edeceğim.
أعتقد أنّني سأظل أناديكِ بالطبيبة، إذا لم يكن لديكِ مانع

Galiba zamanlamasına şaşırmıştım, sadece.
أعتقد أنّني كنت فقط متفاجئة من التوقيت , هذا كل ما في الأمر

Galiba onlarda 3 Eylül konuşmalarını işaretledim.
أعتقد أنّني وضعتهم في مُحادثات 3 سبتمبر

Siz gidin. Eşlik edebileceğimi sanmıyorum.
اذهبوا أنتم، أعتقد أنّني لن أشكّل صحبة جيدة

Söylememde bir mahzur yoksa sana çok yardımcı olabileceğimi düşünüyorum.
إذا تسمح لي بالقول أعتقد أنّني سأكون لكَ المعين

Şimdi dinle, bunun için küçük bir şey hak ettiğimi sanıyorum.
الآن، أنظر أعتقد أنّني أستحق شيئاً مقابل ذلك

Sizi tekrar göreceğimi sanmıyordum.
الأمر فقط أنّني لم أعتقد أنّني سأراكِ مجددا.