| Sanırım bu şekilde kendi yaptığım şeyi hafifletmek daha kolay görünüyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك قد سهّل عليّ تبرير ما فعلته |
| Ama Sanırım bu gömleğinin neden yırtıldığını açıklıyor. | Open Subtitles | لكن أعتقد أنّ ذلك يُفسّر سبب كون قميصه مفتوحاً. |
| Evet. Sanırım bu, neden ailenin evine gitmediğini açıklıyor. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنّ ذلك يُفسّر عدم ذهابك إلى منزل والديك. |
| Beni terk etmeni düşünüyordum da, Bence bu senin pek yararına olmaz. | Open Subtitles | أتعلم؟ كنتُ أفكّر بشأن انفصالك عنّي ولا أعتقد أنّ ذلك في صالحك |
| Bence bu sorunun üç ana sebebi var. | TED | وأنا أعتقد أنّ ذلك يعود إلى ثلاثة أسباب |
| Bence bu benim en gözde pozisyonum olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك ربّما يكون الوضع المفضّل عندي |
| Evet, Sanırım bu doğru. - Hiç düşünmedim bile. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنّ ذلك صحيح، لم أفكّر حتى بذلك. |
| Ama Sanırım bu, ona yardım etmekten daha çok onu korkuttu | Open Subtitles | لكن أعتقد أنّ ذلك أخافه أكثر من أن يساعده |
| Sanırım bu bir erkeğin ne kadar uzun süre birini görmemiş olmasına bağlı. | Open Subtitles | حسنـاً، أعتقد أنّ ذلك يعتمد ... على فترة ذهـاب الرجل إليهن دون أن يرى واحدة |
| Haydi. Sanırım bu onun için çok önemli. | Open Subtitles | هيّـا - أعتقد أنّ ذلك يعني الكثير إليهـا |
| Sanırım bu da seni "sadece" cinayet zanlısı yapıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك يجعلك معتقلاً بتهمة القتل |
| Sanırım bu bana eskiden olduğum kişiyi anımsatıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك يذكرني بما كنت عليه. |
| Sanırım bu özelliği onu işinde daha iyi yapıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك جعله جيّدٌ فى عمله |
| Sanırım bu "Yunusca"da sonra görüşürüz demekti. | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك كان درفين "اراك فيما بعد." |
| Sanırım bu da davayı kapatır. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنّ ذلك يختم الأمر. |
| Belki eski kafalıyım ama Bence bu sevdiğin biriyle yapmak demek. | Open Subtitles | ربما أنا قديم الطراز، لكن أعتقد أنّ ذلك يعني أن تقوم بممارسه الجنس مع شخص تحبه |
| Çocuklar, Bence bu pek adil görünmüyor. | Open Subtitles | يا رفاق، أعتقد أنّ ذلك يبدو مجحفاً قليلاً |
| Bence bu işi bir şey çünkü kendimi geri plâna atmış oluyorum. | Open Subtitles | لأنّني أعتقد أنّ ذلك أمرٌ جيد لأنّني أقوم بجلب الانظار تجاهي |
| Bence bu gayet iyi, sizce? | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك لطيف، ألا تعتقدون ذلك ؟ |
| Anlıyorum, efendim, Bence bu bir hata olur. | Open Subtitles | تـرى، سيّـدي، أعتقد أنّ ذلك سيكـون خطـأ |
| Bence bu aciz durumumdan faydalanıyorsun, öyle değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنّ ذلك لطف منّي, ألا تعتقد ذلك ؟ |