| sanırım bu sebepler, onun aleyhinde oy vermeniz için yeterlidir. | Open Subtitles | أعتقد بأنها أسباب كافية لرهبانك حتى يصوتوا بعزلك عن منصبك |
| Onu kimsenin tanımadığı bir yerde buluşmak istedi bizimle sanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأنها أرادت أن تقابلنا بمكان حيث لا تعرف أحداً |
| Galiba yağı bitmiş. Depoyu da doldur. | Open Subtitles | أعتقد بأنها بحاجة الى الوقود , قم بتعبئتها |
| Galiba numarasını bana verdi ama 4'leri 8 gibi yazmıştı. | Open Subtitles | أعتقد بأنها أعطتني رقماً خاطئاً من الممكن |
| O parça beni çok fazla ... rahatsız ediyor, ona zar zor bakabiliyorum. Onun birinin lezbiyen olmayı istemesini sağlayacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | تلك اللوحة تجعلني منزعجة جداً، لا أكاد أستطيع النظر إليها لا أعتقد بأنها ستجعل من أي امرأة ترغب بأن تصبح سحاقية |
| İşitme engellileri eğiten bir öğretmen olacağını düşünüyorum çünkü işitme engelliler kendisinin yalnızlığından bile derin bir yalnızlık içerisinde yaşıyorlar. | Open Subtitles | أعتقد بأنها ستُقرر أن تصبح معلمة للأشخاص الذين يعانون من ضعف سمع لأن الأصم يعيش في عزلة عميقة مع ذاته |
| Bence bu şirkete mümkün olduğunca hızlı nakit sokmanın bir yolu. | Open Subtitles | أعتقد بأنها طريقة ستمكننا من الحصول على إيرادات الشركة بشكل سريع |
| Ama üst sınıftan birini dövecek kadar çıldırmış olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أعتقد بأنها ستصاب بالهياج لدرجة المشاجرة مع من يكبرونها سنا |
| Bir şekilde, beraber olmak için bir yol bulduk ki Bence o yol bu. | Open Subtitles | و أننا بطريقة ما اكتشفنا طريقةً لنكون بها معاً، و أعتقد بأنها طريقتنا هذه |
| Yukarıda bir oda var. Ahım şahım değil ama sanırım veresiye alınabilir. | Open Subtitles | هناك غرفة فى الأعلى، ليست جيدة ولكن أعتقد بأنها كافية لهذا الدين. |
| Evet, bir mucize. Evet, sanırım öyleydi. Gemiler İskoçya'ya yol aldı. | Open Subtitles | أجل,معجزه أجل أعتقد بأنها كانت معجزه السفن مستعده للابحار الى أسكتلاندا |
| sanırım o bir vampir, ve beni bir vampire dönüştürüyor. | Open Subtitles | أعتقد بأنها مصاصة دماء وأعتقد بأنها حولتني لمصاص دماء |
| sanırım tüm işler heyetlerle hallediliyor canım. | Open Subtitles | أعتقد بأنها كلها يتم من خلال اللجان يا عزيزي |
| Galiba birlikte geçirdiğimiz zamanın onun için de değerli olduğunu kanıtlamak istedi. | Open Subtitles | و , آه , أعتقد بأنها كانت طريقتها لتبرهن لي بأن الوقت الذي قضيناه مع بعضنا البعض كان حقيقياً |
| Gitmeye çok daha önceden karar vermişti Galiba. | Open Subtitles | أعتقد بأنها كانت تريد المغادرة حتي من قبل الليلة الماضية |
| Onu kafeye kadar takip ettim ve ne gördüğümden pek emin değilim ama Galiba sancı yaşadı. | Open Subtitles | ، وأنا لست متأكداً مما رأيته ولكن أعتقد بأنها تعاني من ألم ما |
| Galiba Old Slaughter barının bir şişe açacağıydı. | Open Subtitles | أعتقد بأنها فتـّـاحة عـُـلب من حانة المذبوح القديم |
| Şu an kızı halkın içine sokmanın pek iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد بأنها فكرة جيدة بأن نُرجع هذهِ الفتاة الأن للمجتمع المُتحضر |
| Üzgünüm, ama onun Başlangıçlar Şehri'nin çocuklarından biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة لكنني لا أعتقد بأنها ضمن أطفال مدينة البدايات |
| Gerçekten öyle. Ama çok da mutsuz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أجل، ولكنني أيضًا أعتقد بأنها امرأة غير سعيدة |
| Sadece geriye seyahat yaptığımızdan beri onun iblisler üzerinde olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن أعتقد بأنها منذ عودتنا من الرحلة الزمنية بدأت تتقصّى أمر أحد الشياطين |
| Onlar bunun nakit para olduğunu düşünmemi istediler, ama Bence bu kazayı tetiklemek, göçük meydana getirmek için, kullanılan birşeydi. | Open Subtitles | أرادوني أن أعتقد بأنها تحتوي على أموال ولكنني أعتقد أنها كانت تحوي شيئاً استخدموه والذي أدى إلى وقوع الحادث الانهيار |
| Yani, bunun bir cinayet olduğunu düşünmüyorum, ama Charlie'nin takıldığı birşeyler var ve bizim için yaptıklarından sonra... | Open Subtitles | أعني، انني حقا لا أعتقد بأنها جريمة ولكنّ شارلي قد وجد شيء قد علق في حويصلته وهو بحوزتنا الآن، لذا |
| Bence o senin ününü geri almana yardım edecek. | Open Subtitles | أعتقد بأنها سوف تساعدك على أستعادة روحك التائهة. |