"أعتقل" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutuklandı
        
    • tutuklanmış
        
    • tutuklamak
        
    • tutuklanıyordum
        
    • yakalandı
        
    • tutuklayın
        
    • tutukladı
        
    • tutuklanan
        
    • tutuklandığı
        
    • tutuklandıysa
        
    • tutukluyordum
        
    • tutuklandığını
        
    • tutuklanmasının
        
    • tutuklayacağımı
        
    Arba hırsızıydı, çalıntı araba bulundurma suçundan 1946 yılında Texarkana'da tutuklandı. Open Subtitles كان حرامي سيارات أعتقل عام 1946 في تيكساركانا لحيازته سيارات مسروقه
    Not al. İki onbir'de zanlı tutuklandı. Open Subtitles دوّن ملاحظة المشتبه به أعتقل الساعة 2.11
    Geçen yıl New York'ta, uyuşturucu ticaretinden tutuklanmış. Open Subtitles لقد أعتقل العام الماضي في مدينه نيويورك , في حادثه مرور
    Cindy'nin arabasını kırıp döktüğü ve onu tehdit ettiği için tutuklanmış. Open Subtitles أعتقل بتهمة تخريب ممتلكات وتهديدات ترهيب ضدها
    Yakacak odun çalan bir adamı tutuklamak içime sinmezdi. Open Subtitles ... حدثتنفسيبأن الامرتحتسلطتي بأن أعتقل رجل لسرقة الحطب
    Ve dün gece buraya gizlice girip mesajı silmeye çalıştım ve neredeyse polisler tarafından tutuklanıyordum. Open Subtitles لقد حاولت الدخول عنوة ليلة أمس لمسح الرسالة وكنت على وشك ان أعتقل من قبل الشرطة
    Yerleşik bir ajan olarak tutuklandı duruşma sırasında kaçtı ve bir daha da bulunamadı. Open Subtitles أعتقل بسبب التجسس هرب أثناء المحاكمة ولم يُعثر عليه أبداً
    Daha sonraki günlerde 13 binden fazla aleyhtar tutuklandı ve hapsedildi. Open Subtitles فى الأيام التالية للأنقلاب أعتقل وسُجن أكثر من 13 ألف معارض للنظام الجديد
    - Ama Ukrayna'lı adam onu öldürdüğü için tutuklandı, değil mi? Open Subtitles لكـن.. هناك رجل اوكراني أعتقل من أجل مقتلها، لا؟
    "17 Ocak 1989'da Gene Bristol, komşusun sabah 7:31'de evde kargaşa olduğuyla ilgili bir ihbarıyla yetkililer tarafından tutuklandı." Open Subtitles كانون الثاني 17 , 1989, جين بريستول أعتقل من قبل السلطات الساعة 7:
    Tüm Miami'de çözülmemiş davaların en büyük şüphelisi... Sadece bir kez tutuklanmış. Open Subtitles الشك حوله عن أغلب السرقات الكبيرة الغير محلولة في الجزء الأكبر من ميامي أعتقل فقط لمرة واحدة
    Yasadışı toplantı yapmak ve tutuklanmaya direnmekten tutuklanmış, çoğunlukla oturma grevi ve gösteriler. Open Subtitles أعتقل لتجمع غير قانوني وقاوم الإعتقال ومعظم التهم تظاهرات ومجالس
    Banka ve mücevher soygunlarından şüpheli. 7 yıl önce tutuklanmış. Open Subtitles يُشتبه به في القيام ببضعة مهام سرقة مصارف ومحلاّت مُجوهرات، ولقد أعتقل قبل سبع سنوات،
    Gidip, Leydi Litton'ı tutuklamak zorundayım! Open Subtitles يجب أن أذهب و أعتقل السيده ليتون.
    Yüzbaşıya birkaç soru sordum, az kalsın tutuklanıyordum! Open Subtitles سألت بعض ا{لأسئلة عن الكابتن و كدت أعتقل
    Kız Öğrenci yurdunda tabancayla yakalandı. Onu nasıl hasta olarak kabul edeceğiz? Open Subtitles لقد أعتقل مع مسدس في سكن الطالبات كيف يمكننا إعتباره مريضاً ؟
    "Genel Kurmay Başkanını tutuklayın." Open Subtitles أعتقل كبير مستشاري
    İsyanın kızgınlığıyla Unalaq, kendisine suikast düzenlemek suçuyla isyancıları ve Korra'nın ailesini tutukladı. Open Subtitles , غاضبا بسبب التمرد , أونولاك أعتقل الثوار ووالديّ كورا أتهمهم بالتآمر لأغتياله
    Herşeyi o başlattı ama tutuklanan benim Open Subtitles هو بدأ هذه المشكلة والآن انا الذي أعتقل
    Stop-n-Gulp ve Thane'in tutuklandığı restoran soygununda kullanılan bağın aynısı. Open Subtitles مثل النوع المستعمل "في سرقة محل "ستوب أند جلوب وسرقة المطعم التي أعتقل (ثايـن) فيها
    Kadın dedi ki, "Eğer bugün tutuklandıysa... listem 16:30-17:00'ye kadar gücellenmez." Open Subtitles : هي تقول ".. لو أنه أعتقل اليوم" " فلن يتم تحديث الأسماء إلا عند الساعة الخامسة
    Kızı az kalsın tutukluyordum. Open Subtitles الفتاة أعتقل كدت
    Geçen hafta küçük bir kıza dokunduğu için tutuklandığını söylediler. Open Subtitles قالوا بأنه أعتقل الأسبوع الماضي لتحرشه ببنت صغيرة
    C.I.A ajanı olduğu iddia edilen Tom Bishop'ın, casusluk suçundan tutuklanmasının bir aldatmaca olduğu ortaya çıktı. Open Subtitles الأشاعات أن"توم بيشوب" مشارك للـ سى.أى.أا أعتقل بتهمة الجاسوسية تبدو الأن كأشاعة.
    Arayan senatörse, ona yakında birini tutuklayacağımı söyleyebilirsin. Open Subtitles إذا كان السيناتور، ربما تود أن تقول له أنني قريبة من أن أعتقل أحدهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more