"أعتقلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutukluyorum
        
    • tutuklamak
        
    • tutuklarım
        
    • içeri
        
    • tutuklamıyorum
        
    • tutuklamayacağım
        
    • tutuklusun
        
    • tutuklarsam
        
    • tutuklusunuz
        
    • tutuklayacağım
        
    • tutuklayabilirim
        
    Ve iflas ve sigorta dolandırıcılığı şüphesiyle seni tutukluyorum. Open Subtitles حسنا هذا هو أنا وأنا أعتقلك تحت تهمة الأفلاس و خداع التأمين
    Sizi hırsızlık, dolandırıcılık, sahtekârlık şüphelerinden dolayı tutukluyorum. Open Subtitles أعتقلك بإشتباه في السرقة، إحتيال، والخداع.
    O zaman seni zorla içeri girmekten ve alınan kararlara engel olmaktan dolayı tutuklamak zorundayım. Open Subtitles أذا انا مضطر أن أعتقلك للأقتحام والتخريب وعرقلة العدالة
    Şüpheli bulduğum için tutuklarım, sabıkana bakarım ikamet yerini öğrenirim. Open Subtitles ربما أعتقلك بالإشتباه وأنظر في ثيابك وأعرف أين المكتب الرئيسي
    Büyük Fransız ulusunun ve Kanunların bana verdiği yetkiye dayanarak... Sizi Yves Gluant'ı öldürmek suçundan tutukluyorum. Open Subtitles باسم الأمة الفرنسية أعتقلك بتهمة قتل إيف لوران
    Joseph Smeaton, seni yasa dışı hileli kavgalar düzenlemekten ve vurgunculuktan tutukluyorum. Open Subtitles جوزيف سميتون,سوف أعتقلك لتنظيم و تسهيل الكسب الغير مشروع من المنازلات المتلاعب بها و المحظورة
    Cinayet ve inci kaçakçılığı süphesinden seni tutukluyorum. Open Subtitles أنا أعتقلك للإشتباه بك في تهريب اللآلئ و جريمة القتل
    Nestor Patou, seni Lord X'i öldürmekten tutukluyorum. Open Subtitles نيستر باتو,أنا أعتقلك لقتلك اللورد اكس
    Sizi, silahı Maria'nın eline tutuşturmaktan tutukluyorum. Ah, siz buna karışmayın. Open Subtitles .إنني أعتقلك لذلك _ .إبقى بعيداً عن ذلك _
    Seni tutuklamak isterdim, Higgins, Ama senin yerine oğlunu tutukladık. Sprey boyayla birilerine not bırakıyordu. Open Subtitles أنا لن أعتقلك هيجانز بسبب هذا لكن قد قبضنى على ابنك ومعه رزاز ألوان
    Seni tutuklamak isterdim, Higgins, Ama senin yerine oğlunu tutukladık. Sprey boyayla birilerine not bırakıyordu. Open Subtitles أنا لن أعتقلك هيجانز بسبب هذا لكن قد قبضنى على ابنك ومعه رذاذ ألوان
    Özür dilerim Şerif ama seni tutuklamak zorundayım. Open Subtitles القوانين هي القوانين. آسف، أيها الشريف يجب أن أعتقلك
    Bu kıyafetle insan içine çıkacak olursan seni tutuklarım. Open Subtitles وأذا أرتديت هذا الشيء أمام العموم سوف أعتقلك
    Basitçe, bir şansın olduğunu söylüyor. Ya bizimle kendi iradenle gelirsin ve sorularımızı yanıtlarsın ya da seni tutuklarım. Open Subtitles أما أن تأتي معنا برغبتك وتجُيب عن أسئلتي ، أو أعتقلك
    Ve seni de içeri atmak istemiyorum. Open Subtitles ولا اريد ان أعتقلك
    Sizi şu an tutuklamıyorum ama ifade vermeye gelmezseniz tutuklama emri çıkartılacaktır. Open Subtitles لن أعتقلك الآن لكن لو فشلت بالحضور سيصدر عليك القبض
    Merak etmeyin Sizi tutuklamayacağım Open Subtitles لا تقلق، لن أعتقلك
    Cinayet, kundaklama ve özel mali dolandırıcılık şüphesiyle tutuklusun. Open Subtitles ،أنتَ مُتهم بجريمة قتل .حريق مُتعمد وعملية احتيال مالية بموجب القانون أعتقلك.
    Eğer seni tutuklarsam Noel'i nezarethanede geçirirsin. Open Subtitles لأنـه يمكنني أن أعتقلك و أجعلك تقضي عيد الميلاد في الحجز المركزي -لا أبالي - من فضلك ...
    Sahtekârlıktan tutuklusunuz. Open Subtitles أنا أعتقلك للإحتيال.
    Bil diye diyorum, ateşkes bitince seni cinayetten tutuklayacağım. Open Subtitles لعلمك، بمجرد انتهاء هدنتك القصيرة سوف أعتقلك بتهمة القتل
    Beni tutukladığın gibi ben de seni tutuklayabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أعتقلك بسهولة وأنت لايمكنك أن تعتقلني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more