"أعداءك" - Translation from Arabic to Turkish

• düşmanlarını
• düşman
• düşmanın
• düşmanınız
• Düşmanlarınız
• Düşmanlarının
• düşmanını
• düşmanların
• düşmanlarından

Arkadaşlarını yakınında,düşmanlarını yanında tut.
ابق أصدقائك بالقرب منك و ابق أعداءك أقرب

Arkadaşlarını yakınında, düşmanlarını yanında tut.
ابق أصدقائك بالقرب منك و ابق أعداءك أقرب

Kanunen ilan ediyor ki... Onu kabul edecek olan ya da destekleyecek olan herkes düşman sayılacaktır.
وهو يعلن رسميًا بأن أعداءك لن يحظوا منه بشيء من ذلك ولا من رعاياه

Bütün köşelerdeki insanlar senin düşmanın olurlar.
وسرعان ما سيُصبح جميع من في الزوايا أعداءك

Bir operasyonun riske girdiğini fark ettiğinizde, ...düşmanınız hareket halindedir, sen de zamanla yarışırsın.
عندما تدرك أن العملية مهددة بالخطر و أن أعداءك يتحركون . فأنت في سباق زمني

Düşmanlarınız sizden saklanıyor olsa da kolaylıkla siz de onlardan gizlenebilirsiniz.
أعداءك قد يكونون قادرين على الاختباء منك و لكنك بامكانك الإختباء منهم بسهولة تماما

- Düşmanlarının listesini tuttuğum için.
لأنني احتفظ بقائمة أعداءك

Sanırım şu anda evlilik bana, düşmanını tokatlayacak ve ondan sonra... cesedini uçaktan atacak birine sahip olmak, gibi geliyor.
أظن الآن يبدو لي الزواج كوجود شخص يصفع أعداءك وبعدها يرمي بأجسادهم الميته من الطائرة

Savaş zamanında müttefiklerin ve düşmanların sürekli değişir.
أرأيت ، فى أوقات الحرب حلفاءك و أعداءك يتغيرون طوال الوقت

6 ay içinde düşmanlarından saklanıyor olmayacaksın inan bana.
بعد ستة شهور لن تكون مضطراً للإختباء من أعداءك ثق بي هم الذين سيختبأون خوفاً منك

"düşmanlarını ezmek, senin önünde çıldırdıklarını görmek ve kadınlarının ağıtlarını dinlemek."
إسحق أعداءك و شاهدهم ينساقون أمامك و تسمع نحيب نسائهم

Ben gelecekten geliyorum, sen gönderdin beni buraya. düşmanlarını sana gösterebilirim.
أنا رسولك من المستقبل، ويمكنني إجلاء أعداءك لك.

Kız kardeşin bir cadıyken düşmanlarını takip etmek o kadar da zor değil.
ليس صعبًا أن تقتفي أعداءك حين تكون أختك ساحرة.

Bizler düşman değiliz. Bizler sadece dost olabiliriz.
نحن لسنا أعداءك لو كنا شيئا , فنحن حلفائك

Biz düşman değiliz, Kyle. Sadece seni tanımak istiyoruz.
لسنا أعداءك يا كايل نحن فقط نريد أن نتعرف عليك

Bu gibi durumlar bazen insanın normalde düşman olarak gördüğü insanlarla anlaşmaya varmasını gerektirebilir.
فى مثل هذه الظروف، أحياناً يتطلب الأمر أن تتحد مع الأشخاص الذين تعتبرهم أعداءك

İçerideyken yapacağın pek bir şey olmadığı için, hücrende ileri geri volta atmaya başlarsın, kendinle konuşmaya başlarsın, düşüncelerin yabanileşir ve sonra düşüncelerin kendinin en kötü düşmanın olurlar.
لأنه لا يوجد ماتفعله أثناء تواجدك هناك، فتقضي الوقت تطرق الزنزانة جيئة وذهابًا، وتبدأ بالتحدث مع نفسك، حتى تعصف بك خيالاتك، فتُصبح أفكارك أسوأ أعداءك.

Sahip olduğun tek düşmanın düşüncelerin, Marcus.
أعداءك دوماً ما استحاذو على تفكيرك يا "ماركس"

Aman sizin düşmanınız değiliz Damon. Ve bunu sana kanıtlamak için onların rüyalarını durduracağım.
لكنّنا لسنا أعداءك يا (دايمُن)، ولأبرهن لك ذلك، فسأوقف رؤاهما.

New Orleans tehlikeli bir yerdir. Düşmanlarınız her yerdedir.
(نيو أورلينز) أرض أثيمة، وإن أعداءك في كلّ مكان.

Hudu. Düşmanlarının girmesini engelliyor.
سحر ال(هودو) يمنع أعداءك من العبور

Arkadaşlarını yakın tut, düşmanını daha yakın falan.
المثل يقول، أبقِ أصدقاءك بقربك وأبق أعداءك بقربك أكثر

Bence, onların düşmanların olmadığını anlayacaksın.
أعتقد بأنك ستجدُهم بأنهم ليسو أعداءك

Bu hızdayken düşmanlarından intikam almak için arabaları o kadar kurcalamak gerekmez.
... بتلكَ السرعة لن يتطلب الكثير من العبث حتى تنتقم من أعداءك