Sonra tüy ticaretini yasakladık ve sayıları tekrar artmaya başladı. | TED | عند ذلك تم حضر تجارة الريش، وبدأت أعدادهم بالتصاعد. |
Ve sayıları köleliğin panzehirine yetecek kadar arttı. | Open Subtitles | وكما نمت أعدادهم للعبودية دوائهم كان ، الــوحدة |
sayıları bizden fazla ama yine de adil bir savaş olacak. | Open Subtitles | لديهم أعدادهم ، أود أن أقول أنها معركة متكافأة |
Kumadamlar daima sayılarını gizlemek için tek sıra halinde giderler. | Open Subtitles | الآدميين دائما يستخدمون ملفا واحدا لإخفاء أعدادهم |
Saldıranların sayısı fazla, savunanların ise ateş gücü fazla. | Open Subtitles | المهاجمون أعدادهم أكثر ، المدافعون، قوّة نارية أعظم. |
Vampirler geceleri hüküm sürüyordu, ama sayıları gitgide azalıyordu. | Open Subtitles | سيطر مصاصى الدماء على الليل لكن كانت أعدادهم تتضائل |
Tok'ra da büyük kayıplar verdi. sayıları çok acı biçimde azaldı. | Open Subtitles | لقد عاني التوكرا من خسائر فادحة أعدادهم تقل بشكل بالغ |
sayıları arttıkça yiyecek arayarak daha uzağa gittiler ve buralarda yaşayacak atalarımızı oluşturmak üzere, önce Asya'ya, oradan da. Çin'in kuzey kıyılarına ulaştılar. | Open Subtitles | نمت أعدادهم وسافروا لمسافات ابعد خلال بحثهم عن الطعام ليصلوا لآسيا , وكانوا أوائل أجدادنا |
sayıları tamam, bu yüzden istedikleri zaman hareketleneceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | أعدادهم كبيرة، و هذا يجعلهم يظنون أنه يمكنهم فعل ما يريدون |
sayıları tamam, bu yüzden istedikleri zaman hareketleneceklerini düşünüyorlar. | Open Subtitles | أعدادهم كبيرة، و هذا يجعلهم يظنون أنه يمكنهم فعل ما يريدون |
sayıları gittikçe artıyor. | Open Subtitles | أعدادهم تزداد أضعافاً مضاعفة أذا لم نفعل شيء لتغير الامر |
sayıları o zaman birşey ifade etmeyecek. | Open Subtitles | هي بالتغطية على أعدادنا الهزيلة بالمقارنة مع أعدادهم الضخمة |
sayıları arttıkça balık sürülerini de besliyorlar hatta büyük avcıların karnını doyuruyorlar. | Open Subtitles | عندما تتضاعف أعدادهم فإنهم يُغذّون أسراباً هائلة من السمك الذي بدوره يمدّ الطعام لصيّادين أضخم |
Popülasyon geri geldi ve bugün sayıları 500'e yakın. | Open Subtitles | عادت أعدادهم بالإزدياد ويوجد اليوم قرابة 500 نمر |
sayıları açık bir neden olmadan çok sert biçimde aşağı ve yukarı oynayabilirdi. | Open Subtitles | على مدار حياتهم تتزايد أعدادهم أو تتناقص بشدة بدون سبب واضح |
sayıları artmış. Kral'ın sancağını taşıdıkları söyleniyor. | Open Subtitles | أعدادهم تزايدت، ويقولون أنّ راية الملك ترفرف ثانيةً. |
sayıları azalıyor gibi görünüyordu fakat kalanlar iyi savaştılar. | Open Subtitles | بدا وكأن أعدادهم انخفضت ولكن أولئك الذين بقوا قاتلوا بشكل جيد |
Çoğalıcılar sadece sayılarını çoğaltmak için varoluyorlar ve bunu önyargısız yapıyorlar. | Open Subtitles | المستنسخون وُجدوا ليزيدوا أعدادهم وأن يقوموا بذلك بدون ضرر |
Bu bir avantaj. Bir şey sayılarını kontrol ediyor olmalı. | Open Subtitles | وتلك المقدرة على التوالد لابد من وجود شيئاً ما يسطير على أعدادهم |
Ölümle yaşam arasında kalanların sayısı arttıkça ve yaşayanlar azaldıkça kanı, daha uzaklardan aramak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | بما أنّ الغير ميّتين تنمو أعدادهم والأحياء يقلّون يجب عليهم أن يسعون الى الدّم من أبعد وأبعد مكان |
Humboldt mürekkep balığı sayısı hızla artıyor ama hâlâ gizemlerini koruyorlar. | Open Subtitles | تتزايد أعدادهم بسرعة. لكن يبقو غامضين. |
O daracık geçide girdiklerinde sayıca fazlalıklarının bir önemi kalmıyordu. | Open Subtitles | قابعة في هذا المعبر الضيق محالٌ حصر أعدادهم |