Arkadaşlarını tanımıyorum? | Open Subtitles | هل هما صديقاك؟ أنا أعرفك لكني لا أعرفهما |
Onları görmedin mi? Gördüm galiba. Ama onları tanımıyorum ki. | Open Subtitles | أعتقد أني فعلت, ولكني لا أعرفهما |
Kız arkadaşı. Ben ikisini de tanımıyorum. | Open Subtitles | صديقته، لا أعرفهما |
Beyaz insanlar hakkında bildiğim 2 şey var. | Open Subtitles | هناك شيئان أعرفهما عن الناس ذو البشرة البيضاء |
Bu akşam erken saatte sizi gördüm, beyefendi, yanınızda tanıdığım iki hanımefendi vardı, Bayan Wade ve onun refakatçisi Bayan Tattycoram. | Open Subtitles | لقد رأيتك من قبل في هذه الليلة سيدي ، برفقة سيدتان أعرفهما ، آنسه "وايد" و المقيمه لديها ، آنسه "تاتيكورام". |
Onları bir şekilde biliyorum. Çok iyi tanıdığımı söyleyemem. | Open Subtitles | أعرفهما بطريقة ما ، لا أظن أننى أعرفهما جيداً |
Ve tanımadığım iki kıçı kırık oyuncuyu yukarı çekmeye bakınmıyorum. | Open Subtitles | ولا أبحث لسحب لاعبين خاسرين لا أعرفهما حتى. |
Yo, tanımıyorum. | Open Subtitles | كلا, أنا لا أعرفهما |
Onları çok iyi tanımıyorum. | Open Subtitles | لم أعرفهما جيداً |
Kızı tanımıyorum, ama şu kuzenim Reggie. | Open Subtitles | - لا أعرفهما لكن هذا إبن عمي ريجي |
Ama onları tanımıyorum. | Open Subtitles | لكنّي لا أعرفهما |
Sadece işlerini yapıyorlar ve ben onları tanımıyorum. | Open Subtitles | -إنّهما يقومان بعملهما وإنّي لا أعرفهما . |
Hayır. tanımıyorum. | Open Subtitles | لا ، لا أعرفهما. |
bildiğim en tatlı iki kelime. | Open Subtitles | أجمل كلمتين أعرفهما |
Yine de bildiğim iki şey var. | Open Subtitles | .ثمة شيئان أعرفهما فحسب |
Phil, bildiğim iki şey varsa insanlar ve parktır. | Open Subtitles | (فيل)، إن كان هناك شيئان أعرفهما... فهم الناس والمواقف. |
Evet. tanıdığım tek eşcinseller onlar. | Open Subtitles | نعم، إنهما الشابان الشذان الوحيدان اللذان أعرفهما |
Uzun zamandır tanıdığım bu iki insanı, 5 dakikalığına konuşturacağım. | Open Subtitles | أنا سوف أجعل من هذين الشخصين واللذان أعرفهما منذ وقت طويل ليتحدثوا معي لمدة خمسة دقائق |
tanıdığım en zeki iki bilim kadınına söyle. | Open Subtitles | قل ذلك إلى اثنين من أذكى العلماء الذان أعرفهما |
Fabrikadaki polise onları tanıdığımı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قلت لذلك الضابط هناك في المصنع أني أعرفهما |
En azından tanıdığımı düşünüyordum. Severdim onları. | Open Subtitles | على الأقل أعتقدت أنني أعرفهما , لقد كنت معجباَ بهما |
- tanımadığım iki insandan düğünlerini ikisinin de yaşamadığı bir yerde, dört gün sonra yapmalarını mı isteyeyim? | Open Subtitles | شخصان بالكاد أعرفهما بأن يقدما زفافهما أربعة أيام من الآن إلى بلدة لا يعيش فيها أحدهما |
Ben hiç tanımadığım bir adam ya da kadın kılıçlardan yapılmış bir tahtta otursun diye savaşmıyorum. | Open Subtitles | لستُ أقاتل حتى يتمكن رجل أو امرأةٍ بالكاد أعرفهما من الجلوس على عرشٍ مصنوع من السيّوف. |