| Seni iyi okullara verdim Sana her şeyin en iyisini sağladım. | Open Subtitles | لقد وضعتكِ في مدرسة جيدة لقد أعطيتكِ الأفضل من كل شيء |
| PJ: Sen bir tanesine işaret ediyordun, ben sana diğerini verdim. | TED | بي جى: لقد أشرتِ إلى واحدة لكنني أعطيتكِ الأخرى. |
| Benim katırım var. - Sana iyi bir fiyat verdim. | Open Subtitles | أعطيتكِ ثمناً معقولاً، متضمناً إيجار الغرفة لليلة. |
| Hayır, sırf sana verdiğim için onlar değiş-tokuş şeyleri olmuyor. | Open Subtitles | كلا , لا يمكن التنقل بهم لأنني أعطيتكِ أيها لتوي |
| Eğer sana fazlasını verirsem, ...gelecekteki her sözleşme daha fazlasını isteyecek. | Open Subtitles | لو أعطيتكِ المزيد فسأضطر أن أعطي المزيد لكل عقد في المستقبل |
| Sana parmağımı veriyorum, kolumu alıyorsun! - Tamam. | Open Subtitles | إذا أعطيتكِ إنشا ستأخذين الشارع بأكمله حسنا |
| Bu sabah nikahta sana kalbimi verdim, şimdi burada... | Open Subtitles | هذا الصّباح في زفافنا أعطيتكِ قلبي, و الآن هنا أعدكِ |
| Onlar iyi cadılar, aşkım zaten bu tılsımı sana bu yüzden verdim. | Open Subtitles | إنهنَّ ساحرات طيِّبات، حبيبتي، ولهذا السبب أعطيتكِ هذا الحجاب لترتديه |
| Ve benden nefret etmen için her sebebi verdim. | Open Subtitles | أن نفعلة سوية منذ أن كنا بعمر العشر سنوات وأنا قد أعطيتكِ كل سبب يجعلك تكرهيني |
| Zaten sana izin verdim. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني أعطيتكِ اليوم أجازة اذهبي للمنزل الآن |
| Benden almadığı ne kaldıysa, sana verdim. | Open Subtitles | أعطيتكِ كل شيء فيني ذلك الذي لَم يفعل هو |
| Beş dolarlık benzin alacağım, 20 dolar verdim. Para üstüm nerede? | Open Subtitles | أعطيتكِ 20 دولار في خمس قطع، أريد نقودي؟ |
| Size çocuk doktorunun numarasını verdim, değil mi? | Open Subtitles | لعد أعطيتكِ رقم عيادة الأطفال ، أليس كذلك ؟ |
| Benim tarzımı popüler yapasın diye sana harçlığımın yarısını verdim. | Open Subtitles | ربما أطلق خط أزياء أو اثنان لقد أعطيتكِ نصف مصروفي من أجل أن تأخذي منظر شهير لي |
| Bu numarayı sana sadece acil durumlar için verdim anne. | Open Subtitles | أعطيتكِ هذا الرقم للحالات الطارئة فقط يا أمي |
| İnternete yükledim. Mail adresimi verdim. Beni ara. | Open Subtitles | تعلمين أن لديّ هاتفكِ, ولقد راسلتكِ و أعطيتكِ بريد الإليكتروني, يُمكنكِ التواصل معي |
| Doğruyu söylemen için sana bir şans verdim. Yalan söylemeyi seçtin. | Open Subtitles | أعطيتكِ فرصةً لتكوني صادقةً معي، وأخترتي أن تكذبي |
| Ama korkmayın verdiğim malzemelerin sizi koruyacağına canınız üzerine bahse girebilirsiniz. | Open Subtitles | كل شئ في أوانه ولا تستعجلي لأنه يمكنك أن تراهني بحياتك لما أعطيتكِ إياه |
| Sana verdiğim şarkıları dinledin mi ? | Open Subtitles | هل أستمعتي إلى تلك الأغاني التي أعطيتكِ إياها؟ |
| Eğer sana verirsem, sadece söylediğim şekilde kullanacaksın. | Open Subtitles | إذا أعطيتكِ إياها يجب أن تستخدميها عندما أقول فقط |
| Gerçek adımı verirsem beni görmeyi reddedeceğinizi düşündüm. | Open Subtitles | فكرت بأنه إن أعطيتكِ اسمي الحقيقي ، فسترفضين رؤيتي. |
| Sana uzaklaşman için bir neden veriyorum. | Open Subtitles | لقد أعطيتكِ العُذر المُناسب حتي تبتعدي عن ذلك |