Sadece meraktan soruyorum, şimdiye kadar kaç kişiye ZH verdin? | Open Subtitles | فقط بدافع الفضول كم من الناس أعطيتهم أمراض منقولة جنسياً؟ |
Tabii ki bir kere onlara para verdin mi, artık fakir insanlar olmayacak. | Open Subtitles | طبعاً كيلا يظلوا فقراء متى أعطيتهم النقود |
Onlara fotoğrafları verdin. | Open Subtitles | أعطيتهم الصور بماذا كنت تفكر بحق الجحيم؟ |
Onlara bilgilerimi vermiştim, ama biraz vakit alıyor. | Open Subtitles | أعطيتهم بياناتي لكنّ الأمر يستغرق بعض الوقت |
Zarları ona verdiniz, o da masaya attı. | Open Subtitles | . لقد أعطيتهم لها وهى ألقتهم على المنضدة |
Onlara istediğini verirsen karşılığını çok güzel alırsın. | Open Subtitles | وإذا أعطيتهم ذلك فستحصل على الكثير بالمقابل |
Örneğin ,ben Çin'den geri döndüğümde bir sürü şans kurabiyesi aldım. Çinlilerin nasıl tepki vereceğini görmek için onlara verdim. Bu nedir ? | TED | على سبيل المثال ، أخذت مجموعة من بسكوت الحظ الى الصين ، أعطيتهم للصينيين لأرى كيف ستكون ردة فعلهم. ما هذا؟ |
Bu insanlara borcun kalmadı artık. Onlara her şeyini verdin. | Open Subtitles | أنتَ لا تَدين شيئاً لهؤلاء الناس، بعد الآن لقد أعطيتهم كل شيء |
Onlara istediklerini verdin, şimdi seni öldürmek istiyorlar. | Open Subtitles | لم تفهمي العمل ، لقد أعطيتهم ما يريدون الآن سيقومون بقتلكِ |
İngilizce konuşun. İş yapmayı bilmiyorsun. Onlara istediklerini verdin, şimdi seni öldürmek istiyorlar. | Open Subtitles | لم تفهمي العمل ، لقد أعطيتهم ما يريدون الآن سيقومون بقتلكِ |
Duygusal açıdan çökmüş bir grup adam buldun ve onlara bir amaç verdin. | Open Subtitles | وجدت مجموعه من الرجال اليأسين و أعطيتهم غايه. |
- En azından onlara şüphelenebilecekleri mantıklı bir şey verdin. | Open Subtitles | على أقل تقدير ، أعطيتهم مجالاً للشك ربما |
İnsansız uçak saldırısı için bilgiyi onlara sen mi verdin? | Open Subtitles | أنت أعطيتهم إحداثيات مكان سقوط قذيفة الطائرة؟ |
Onlara umut verdin, alternatif plan var dedin, ve şimdi bu umut daha büyük sıkıntı getirecek. | Open Subtitles | أعطيتهم الأمل من دون خطه بديله و ذلك الأمل ميؤس منه |
Baba, onlara kahve ya da başka bir şey verdin mi? | Open Subtitles | يا أبي، هل أعطيتهم القهوة أو شيء من هذا؟ |
Kaç kişiye teklif verdin? | Open Subtitles | ما عدد الناس الذين أعطيتهم فرصة الإنضمام؟ |
Orada bir küpe yaptırıp Beth'e vermiştim. | Open Subtitles | كان لي بعض الأقراط لهذين الأسمين، أعطيتهم لبيت |
Şu telefon, senin numaranı vermiştim. | Open Subtitles | تلك المكالمة الهاتفية أعطيتهم رقم هاتفك |
Onlara istedikleri bir şeyi verdiniz, şu anda fabrikada saklanan bir şeyi. | Open Subtitles | لقد أعطيتهم شيئا يريدونه شيء مخفي الآن في المصنع |
Ve onlara bir resim verirsen, pastanın üstüne koyuyorlar. | Open Subtitles | بأشكال مختلفة. وإن أعطيتهم صورة، سينسخونها بالتجميد. |
O müthiş elmasla birlikte tüm birikimlerimi onlara verdim. | Open Subtitles | مع الماس المثالي أعطيتهم كل مدخراتِ حياتي |
Sorumlulukların var ve etrafındaki insanların... sevsen de sevmesen de aileleri var... izin versen de vermesen de. | Open Subtitles | لديك مسؤوليات و الناس تشكل عائلة حولك,سواءً أحببت ذلك أم لا سواءً أعطيتهم الإذن أم لا |
Eğer adımı verirsem doğru yerde olduklarını, ...ve gelmenin güvenli olduğunu bilecekler. | Open Subtitles | لو أعطيتهم اسمي، سيعرفون أنهم في المكان المناسب وأن بإمكانهم العبور بأمان. |