"أعطيتُه" - Translation from Arabic to Turkish

    • vermiştim
        
    • verdiğim
        
    • verdim ve
        
    - Ona orijinallerini vermiştim. Geride kalan tek kopya sendeydi. Open Subtitles أعطيتُه النسخة الأصلية و أنتَ لديكَ النسخة الوحيدة
    5000 dolar vermiştim, hani çok kızmıştın. Open Subtitles أنا أعطيتُه 5000 دولار، وأنتِ كنتِ غضبانة؟
    Çarşamba günü vermiştim. Open Subtitles أنا، أعطيتُه إليك يوم الأربعاء.
    Henüz bilmiyorlar ama onlara verdiğim çikolatalı keklerin içine birazcık sihir kattım. Open Subtitles إنهم لا يعرفُون.. ولكنّ سكبتُ قليلاً من الخمر.. في الكعك الذي أعطيتُه لهم.
    Ama paltosunun altında, ona verdiğim kartal eldiveninin olduğunu biliyordum. Open Subtitles لكن تحت معطفه، كنتُ أعلم أنه يحمل قُفَّاز الجوارح الذي أعطيتُه إياه.
    Şu sıska adam. 20 dolar verdim ve hemen yola koyuldu. Open Subtitles هو هذا الرجلِ النحيلِ. أعطيتُه 20 ظبي، وهو فقط هَربَ.
    - Dün ona bazı bilgiler vermiştim. Open Subtitles لقد أعطيتُه بعض المعلومات البارحة.
    Ona ilk işini ben vermiştim. Open Subtitles أعطيتُه شغلَه الأولَ،
    Silahı, kendini koruması için Annie'ye vermiştim. Kendisi şu an nerede? Open Subtitles أعطيتُه إلى آني للحمايةِ.
    Zaten bir şans vermiştim. Open Subtitles لقد أعطيتُه فرصة
    Onu ben vermiştim Open Subtitles أعطيتُه إليه.
    - Önceden Buffy'e verdiğim bir şey... Open Subtitles شيء أعطيتُه لبافي من قبل بافى!
    Ona verdiğim belgeleri kaybetmiş. Open Subtitles -لقد أضاع المخطوطات التي أعطيتُه إيّاها
    Ama Cuma günü sana gelip de "Mike Ross, hatırladığım en sevgili öğrencim çünkü A artı verdiğim tek kişi o." demezse o zaman yalan söylediğini anlayacağım. Open Subtitles لكن إن لم يتّجه إليك يوم الجمعة ويقول؛ (مايك روس)، تلميذي النّجيب الّذي أذكره لأنّه كان الوحيد الّذي "زائد-A" أعطيتُه علامة
    O gün Rebecca'ya verdiğim şiir kitabı. Open Subtitles ذاك الذي أعطيتُه لـ(ريبيكا) منذُ زمن
    Ona taksi parası verdim ve toz olmasını söyledim! Open Subtitles أعطيتُه أجرةَ سيارةِ أجرة. أخبرَه للتَيْه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more