"أعلمَ" - Translation from Arabic to Turkish

• biliyorum
• bilmek

biliyorum, sözlerim saçma gelecek ama bir an için gerçekten sandım ki belki buraya gelmenin bir sebebi...
و أعلمَ .. أعلم أن .. الأمر يبدو غبيًا، لكن انا .. فكرّت للحظة أنه

Bu işin yürüyebileceğini düşündüğünü biliyorum ama yürümez.
أعلمَ أنك تظن هذا يمكن أن ينجح، لكنه لن ينجح

Rahatla dostum. Kim olduğunu biliyorum. Fotoğrafını gazetede gördüm.
إسترّخي يا صاح، أعلمَ من أنت رأيت صورك في الصحيفة

Bir konuda bana doğruyu söyleyip söylememeniz gerektiğini tartışıyordunuz ve ne olduğunu bilmek istiyorum.
لقد كنتما تتجادلان عما إذا كان يجدر بكما أو لا تُخبراني الحقيقة بشأن أمر ما و أود أن أعلمَ ما هذا الأمر؟

E-maille gönderilen animasyonu kimin yaptığını bilmek istiyorum.
أريد أن أعلمَ من الذي صنّع تلك الرسوم المتحركة

biliyorum sorumsuz olduğumu düşünüyorsun.
أعلمَ أنكِ على الأرجح تعتقَدين أننيمستَهترحيالواجباتي،لكنني..

biliyorum bana kızgınsın.
أعلمَ أنكِ على الأرجح غاضبّةمني..

Bu doğru değil. Doğru olmadığını biliyorum.
هذا ليس صحيح، أعلمَ أن هذا ليس صحيحًا

Nerede çalıştığını da biliyorum.
في الواقع، أعتقد أنني أعلمَ أين يعمل

Ben de, "biliyorum Roger ama bu televizyon için yazmasını bildiğin anlamına gelmiyor" derdim.
و كنت أقول له، "روجر) أعلمَ هذا) لكن هذا لا يّعني أنك تعلمَ كيفية كتابّة ما تقوله على التلفاز"

Gerek yok. Nerede olduğumu biliyorum.
لا أحتاج واحدة أعلمَ أين انا

Nerede yaşadığını biliyorum.
أعلمَ أين تعيش!

Ne düşündüğünü biliyorum.
أعلمَ بما تفكر

biliyorum.
أعلمَ

Evet, biliyorum.
اجل، أعلمَ

Bir kızım olduğunu biliyorum.
أعلمَ لدي إبنة

Harika.Yerini bilmek istiyorum
ممتازٌ، أودُّ أنْ أعلمَ أين هو

- Sutton'ın partisi olduğu gece neredeydin bilmek istiyorum.
-أودُ أن أعلمَ أينَ كنتَ ليلة حفل (سوتن )

Tutuklandım, işimi kaybettim, şimdi de beni infaz etmeye çalışıyorlar yalnızca nedenini bilmek istiyorum.
لقد قُبِضَ عليّ وخسرتُ وظيفتي ويحاولون أن يتخلّصواْ مِنّي، -وأريدُ أن أعلمَ السّبب .