"أعلم أنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunu biliyorum
• biliyordum
• olduğunuzu biliyorum
• biliyorum ama
• eminim
• farkındayım
• ettiğinizi biliyorum
• - Biliyorum
• olduğunu bilmiyordum
• söylediğini biliyorum

Haklı olduğunu biliyorum. Haklısın, bir şeyler yapmaya başlamam lazım.
أعلم أنكِ محقة ، أنتِ محقة عليّ البدأ بفعل الأشياء

İyi olduğunu biliyorum ama, yine de çantanı taşıyabilirim.
أعلم أنكِ بخير، لكن لازال بإمكاني حمل حقيبتِك.

İşe ihtiyacın olduğunu biliyorum, ben çıkacağım ilgileniyorsan.
أعلم أنكِ تبحثين عن عمل. إن كنتِ مهتمة، أعتزم الرحيل عن هنا.

Benden nefret edeceğini biliyordum.
أنا من اتخذت قرار قطع رجلك وكنت أعلم أنكِ ستكرهيني

Bu gece meşgul olduğunuzu biliyorum o yüzden, yarın akşam zaman ayırabilir misiniz acaba?
أعلم أنكِ مشغولة جداً الليلة لذا كنت أتسائل إن كان ممكناً تحديد موعد

Bir şey söylemeye çalıştığını biliyorum ama bir türlü anlayamıyorum.
أعلم أنكِ تقولين شيئاً لكـ.. ن لا أقدر أن أفهم

Son günlerde ne kadar üzgün olduğunu biliyorum ve senin için bir şey hazırladım.
أنا أعلم أنكِ على مزاج سيئ .. ولكن لدي شئ لكي ..

Bak. Senin süper bir FBI ajanı olduğunu biliyorum. Ama şu anda benim nişanlımsın, başka bir şey değil.
أعلم أنكِ محققة إف بي آي لامعة، لكنك لست سوى خطيبتي الآن

Dosyana bakarak, meydan okumaya uygun olduğunu biliyorum.
إستناداً لسجلاتك، فأنا أعلم أنكِ تستطيعين مواجهة التحدي.

Bana güvenmediğini ve güvenmemek için iyi bir sebebin olduğunu biliyorum.
أعلم أنكِ لا تثقين بي، و لديكِ سبب وجيه بالفعل

Zaten pervasız olduğunu biliyorum da senin yüzünden tribünde oturmak zorunda kalacak.
أعلم أنكِ بوهيمية أكثر من اللازم لتهتمي لأمرها لكن عليها أن تؤدي عمل المشجعات الليلة.

En son terapiyi bitirdiğimizde bundan çok mutsuz olduğunu biliyorum.
أعلم أنكِ لم تكوني راضية عندما أنهينا العلاج في المرة الماضية

Artık bu işin beyninin sen olduğunu biliyorum.
الآن , أعلم أنكِ العقل المدبر في هذه العملية

En azından biraz söz etti. Özel olduğunu biliyorum.
على الأقل القليل عنكِ أعلم أنكِ مميزة ..

Bak, çok zeki bir mektepli olduğunu biliyorum ama ben de alaylı dedikleri insanlardanım.
اسمعيني ، أعلم أنكِ ذكية جداً ذكاء العلم ولكن أنا ذكية جداً ذكاء الشارع

Çünkü böyle tepki vereceğini biliyordum ve bunun da bir yardımı dokunmuyor.
لأني أعلم أنكِ ستتصرّفين هكذا، و هذا لن يساعد

Kahvaltı etmediğini biliyordum, ben de sana öğle yemeği hazırladım.
أعلم أنكِ قلت بأنكِ لا تتناولين الافطار لذا أعددت لكِ وجبة الغداء

Kabul ettiğiniz için teşekkür ederim Sayın Başkan. Çok meşgul olduğunuzu biliyorum. Önemli değil.
شكراً لمقابلتي يا سيادة الرئيسة أعلم أنكِ مشغولة للغاية

Bak... endişe ettiğini biliyorum, ama bunu gerektirecek bir şey yok.
.. أنظري ، أعلم أنكِ قلقة . ولكن لا يوجد داعِ

Devamlı böyle şeyler duyduğunuzdan eminim ama bir meyve önerebilir miyim?
أعلم أنكِ تسمعين هذا كثيراً، لكن أيمكنني إقتراح نكهة؟

Endişeli olduğunun farkındayım ama kansere baktığımız zaman onunki yavaş büyüyen bir çeşidi.
اسمعي، أعلم أنكِ قلقة، لكن ماوصل إليه هذا السرطان، أعني، نموه بطيء جدًا.

Sadece çocukları tedavi ettiğinizi biliyorum. Ama onu başka kime götürebileceğimi bilemedim.
على كل حال,أعلم أنكِ فقط تتعاملين الاطفال لكن لم أعرف الى أين أخذه غير هنا

- Biliyorum... bir yönden birşeyleri göremicem.. ama olsun... ama burda benimle olacağını biliyorum...
أعلم أنكِ لا تريدين ذلك، ولكنني مطمئن بطريقة ما لأنني أعرف أنكِ هنا معي

Senin orada olduğunu ve onların orada olduğunu bilmiyordum!
لم أكُن أعلم أنكِ بالداخل وأن هؤلاء بالخارج

Geçen gün olanları unut! Doğruyu söylediğini biliyorum.
انسي ما حدث في ذلك اليوم أعلم أنكِ كنتِ تقولين الحقيقة