Beni görmezden gelmekle meşgul olduğunuzu biliyorum ama odamdaki minibar boş. | Open Subtitles | أعلم أنّكم مشغولون بتجاهلي لكنّ مجمدي فارغ |
Çok yorgun olduğunuzu biliyorum bir şeye daha ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعلم أنّكم مرهقون جدّاً لكن أحتاج منكم شيئاً آخر |
Kızgın olduğunuzu biliyorum. Ben de kızgınım. | Open Subtitles | أعلم أنّكم غاضبين أنا غاضبٌ أيضاً |
Bak, her şeyi yeni beceriler kazanmak için yaptığınızı biliyorum ama dikkatli olarak çok daha fazlasını kazanabilirsiniz. | Open Subtitles | اسمعي، أعلم أنّكم تقومون بهذا من أجل تعلّم مهاراتٍ جديدة لن تتعلّموا الكثير إذا بقيتم بهذا الحذر |
Ailenizin güvenliği hakkında endişe duyduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكم جميعاً . قلقون بشأن أمن عائلاتكم |
Hepinizin adli tıp uzmanı olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | إسمعوا، إتفقنا؟ أعلم أنّكم جميعاً خبراء جنائيون خارقون... |
Onunla yakın olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكم كنتما مقرّبين يا رفاق |
Korkmuş olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | {\cH9CFFFE}.. أعلم أنّكم كُنتم خائفين |
Bay McTierney ile yakın olduğunuzu biliyorum ve umuyorum ki bana bulduğumuz bu mektubu kimin yazdığını söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | أعلم أنّكم كنتم مُقرّبين للسيّد (ماكتيرني)، وكنت آمل أن يُخبرني أحدكم من كتب هذه الرسالة التي وجدناها. |
Kızgın olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | "أعلم أنّكم غاضبين" |
Çok ağır olduğumu söylediğini biliyorum ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكم تقولون أن وزني ثقيل للغاية، لكنّي لا أظن ذلك. |
- Duymuyormuş gibi yap. - Beni duyduğunuzu biliyorum! | Open Subtitles | تظاهري أنّكِ لا تسمعيه - أعلم أنّكم تستطيعون سماعي - |