Bana kızgın olduğunu biliyorum. Çünkü en iyi arkadaşınla çıkmayı seçmedim. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ منزعج منّي لأنّني لم أختر مواعدة أعز أصدقائكَ |
Kızgın olduğunu biliyorum. Ama sırf benimle ödeşmek için onun hayatını tehlikeye atma. Gerçekten mi? | Open Subtitles | أعلم أنّكَ غاضب، لكن رجاء لا تجازف بحياتها فقط لتنتقم منّي |
Zor bir işin olduğunu biliyorum. Bağlantı kurabiliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ تؤدي عملاً قاسيّاً، يمكنني الشعور بذلك. |
Etkiye karşı koyabilecek kadar güçlüsün. Öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنتَ قويّ كفاية لمقاومة الإذهان أعلم أنّكَ قادر على ذلك |
Halusilasyon gördüğünü bilmiyordum. | Open Subtitles | لكنّني لم أكن أعلم أنّكَ تعاني من الأوهام |
Kızgın olduğunu biliyorum. Buna sonuna kadar da hakkın var. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ غاضبٌ، ولديكَ الحق لتكون كذلك. |
Meşgul olduğunu biliyorum ama bilgin olsun, federallerle gizlice anlaşmıştım. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ منشغل، لكن لعلمك، كنت أتواطئ مع الفدراليّين. |
Olacaklara hakim olduğun düşüncesinde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ تظنّ أنّكَ تملك فكرة عن ماهيّة هذا المكان. |
Olacaklara hakim olduğun düşüncesinde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ تظنّ أنّكَ تملك فكرة عن ماهيّة هذا المكان. |
- Yine, olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ثانية ، أعلم أنّكَ مستعدّ لذلك |
Üzerinde çok büyük bir baskı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ ترزح تحت وطأة شديدة |
Beni merdivenlerden itenin sen olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ دفعتني من على الدّرج |
Hâlâ izinde olduğunu biliyorum ama önemli bir durum olmasa senden yardım istemeyeceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | "أعلم أنّكَ لا تزال في إجازة، وتعلم أنّي ما كنتُ لأطلب لو لم يكن الأمر هامّاً" |
Bak, Hepatit C olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أنّكَ مصاب بفيروس "سي" لذا إما أنّكما تشاركتما بالفراش |
Kızgın olduğunu biliyorum. Anlıyorum da. | Open Subtitles | إسمع، أعلم أنّكَ غاضب، أتفهّم ذلك |
Bana inanmak isteğinde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ تريد أن تؤمن بقدراتي |
Senin leopar olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ فهد. |
Bu insanlarla yakın olduğunu biliyorum ama bu beni de çıldırttı, Bay Kowalski. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ مقرّب من هؤلاء الناس ولكنّ هذا يغضبني أيضاً، سيّد (كوالسكي) |
Uyanık olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ مستيقظ |
O kadar kondisyonun olduğunu pek bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أنّكَ تملك هذه الكمية من المقاومة. |
Zor bir ay geçirdiğini biliyorum, işin olmadığını biliyorum ama Tanrı aşkına, onlar daha çocuk. | Open Subtitles | أعلم أنّكَ مررتَ بشهرٍ سيء أعلم أنّكَ لا تمتلك وظيفة ولكن، يا آلهي إنّهم مجرد أطفال |