Bir kayıt kontratı yapmak veya menajer tutmak hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً حول الحصول على عقد أو تسجيل أو مدير أعمال. |
İnanın bana hanımefendi, hakkında hiçbir şey bilmiyorum tek bildiğim bununla yaşadığı. | Open Subtitles | .... صدقينى, سيدتى, أنا لا أعلم شيئاً عنه عدا أنه يعيش هكذا |
Benim tanıdığım kimse bir şey çalmadı. Çaldıysa da, hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أي شخصاً سرق أي شيء وإن فعلوا، فلا أعلم شيئاً عنه |
Bana sorman faydasız, dediğim gibi bilmiyorum hiç bir şey bilmiyorum! | Open Subtitles | ليس من الجيد أن تسألني ، أخبرك مجدداً بأنني لا أعلم شيئاً بشأن هذا الأمر |
Bak, başka bir bilgim yok! | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً آخر |
Hiçbir şeyden haberim olmaması gerekiyor hatırlatırım. | Open Subtitles | من المفترض أنني لا أعلم شيئاً. |
Muhtemelen, ama artık bilmemi istemediği birşey biliyorum. | Open Subtitles | ربما، لكنني الآن أعلم شيئاً لا يريد معرفته |
Sen benim hakkımda bir şey biliyorsun, ben de senin hakkında bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم شيئاً عني . وأنا أعلم شيئاً عنك |
O konuda hiçbir şey bilmiyorum. Benim demek istediğim, bir zamanlar değer verdiğim biri vardı. | Open Subtitles | أنا حقّاً لا أعلم شيئاً عن ذلك ما أقصده هو, أنني أهتممت بشخص ذات مرّة |
Demek istediğim, galiba biraz üzüldüm çünkü bu adam ayrılığınla ilgili her detayı bilirken ben hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أقول أني ممتعضة قليلاً لأن جاك على علم بالقصة كلها وأنا لا أعلم شيئاً |
Aslında söylemiyorum. hiçbir şey bilmiyorum. Ve bilseydim bile sana söylemezdim. | Open Subtitles | في الحقيقة لستُ أعلم شيئاً لكن لو كنتُ أعلم ما أخبرتكَ شيئاً |
Sana şunu söylemek istiyorum ki... Beni yardımcı koç yapması hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أردت أن أخبرك أنني لم أعلم شيئاً عن أختياري بتلقي عمل التدريب |
Phoebe hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Ona niye sormuyorsun? | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً بشأن ذلك الأمر لماذا لا تقوم بسؤاله عن ذلك ؟ |
Bak, ona hiçbir şey söylemedim, çünkü hiçbir şey bilmiyorum. Öncelikle, ona doğruyu söylemeliydin. | Open Subtitles | أنا لم أخبرها شيئاً، لأنّي لم أعلم شيئاً كان ينبغي أن تكون صريحا معها من البداية |
Hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Apartmanlardaki kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً عن هذا، ولا أحد في المبنى يعلم. |
Artık hiçbir şey bilmiyorum. I don't know anything any more. Emin olduğum tek bir şey var. | Open Subtitles | لم أعد أعلم شيئاً هذا الشيء الوحيد الذي أعرفه بالتأكيد |
Sana söylemiştim, timsah meselesiyle ilgili bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد قلت لك مسبقاً لا أعلم شيئاً بشأن التّمساح |
Vampirler hakkında hiç bir şey bilmiyorum. Sen vampirlerden bahsettin. | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً عن مصاصي الدماء، فأنت من ذكرهم |
Bak, üzgünüm ama bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | اسمع، معذرة لكنني لا أعلم شيئاً عن ذلك الشأن |
Kaplanlar hakkında pek bir bilgim yok. | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً عن النمور |
Bilmiyorum. 1970'lerden kalma bilgisayarlar hakkında bir bilgim yok. | Open Subtitles | -لستُ أدري . -لستُ أعلم شيئاً عن حواسيب السبعينات . |
Benim bir şeyden haberim yok. | Open Subtitles | و لم أعلم شيئاً عن هذا |
Pekala.. ben senin mide bulantına iyi gelecek ve iştahını açacak birşey biliyorum. | Open Subtitles | ...حسناً أعلم شيئاً قد يساعد بالغثيان و يعيد لكِ شهيتك |
-Onun hakkında bir şey biliyorum. | Open Subtitles | إنه ليس هكذا ,أنا أعلم شيئاً عن بين... |
Küçükken konu hakkında hiçbir bilgim yoktu tabi ki. | TED | عندما كنت طفلة لم اكن أعلم شيئاً عن الامر |
Ben de çok tipik bir kurbandım çünkü aile içi şiddet, uyarıcı belirtileri ya da örüntüleri hakkında hiçbir şey bilmiyordum. | TED | وكنت أيضاٌ ضحية نمطية لأنني لم أكن أعلم شيئاً عن العنف الأسري، علاماته التحذيرية أو أنماطه. |