Üzgünüm, insanların yüz ifadelerini ifade etmek zorunda kalmayacağı bir icat üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | آسف، ذلك شيء لا أزال أعمل عليه لذلك لست مضطرًا لعرض تعابير الوجه |
Her gün burada ne üzerinde çalışıyorum sanıyorsun? | Open Subtitles | برأيك ما الذي كنتُ أعمل عليه هنا في كلّ يوم؟ |
Öyle, senin için önemli olan tek şey oymuş, üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | نعم , لقد فهمت أن هذا مهم بالنسبة لكِ , وأنا أعمل عليه بالفعل |
Aslına bakarsan bu gece Üstünde çalıştığım özel bir projem var. | Open Subtitles | في الواقع، لديّ مشروع خاص أعمل عليه الليلة ألغه، سأدفع الحساب |
Eğer çok meşgul değilsen Üstünde çalıştığım sahneyi okumak ister misin diye merak ediyordum? | Open Subtitles | إذا لم تكوني مشغولة ،كنت أتسائل إذا كنتي مهتمه بقرائة النص الذي كنت أعمل عليه |
Hayır daha değil fakat hâlâ üstünde Çalışıyorum. | Open Subtitles | لا ، ليس بعد ولكن كما تعلمين مازلت أعمل عليه |
üzerinde çalışıyorum bana bir kaç dakika ver. | Open Subtitles | أمم , ما زلت أعمل عليه أعطيني بعض الدقائق فحسب |
Özgür irade üzerine. üzerinde çalışıyorum hâlâ. | Open Subtitles | نعم، عن حرية الإرادة لا أزال أعمل عليه |
Bir proje üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | لدى هذا المشروع الصغير الذى أعمل عليه |
-Hayır. Ufak bir proje üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | لا , إنه المشروع الذي أعمل عليه |
üzerinde çalışıyorum, efendim, ancak başka bir şey var. | Open Subtitles | أعمل عليه يا سيّدي، لكن طرأ أمر آخر |
Çünkü sadece sen Üstünde çalıştığım şeyi bitirmekte yardımcı olabilirsin ve çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | لقد أحضرتكِ هنا لغرضين ,الأول لإمكانكِ مساعدتى بإنهاء ما أعمل عليه |
Aslında Üstünde çalıştığım şey teknik olarak çok gizli. | Open Subtitles | بالواقع, ما أعمل عليه حالياً هو عمل سريّ |
üzerinde çalıştığım yeni TV projemi finanse etmelerini sağlamaya Çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول ان أجعلهم يوافقوا على مشروع تلفزيوني جديد أعمل عليه |
Hâlâ üstünde Çalışıyorum. | Open Subtitles | .لازلت أعمل عليه |
Bu laboratuvarda takımım ile birlikte üzerinde çalıştığım en önemli şeydir. | TED | و هذا هو الشيء الأساسي الذي أعمل عليه مع فريقي بالمختبر |
Hala Uğraşıyorum efendim. | Open Subtitles | ما زلت أعمل عليه يا سيديتي لقد قمت بعده إتصالات |
- Tamam, al da getir haydi! Tamam, Paige, tetik halatını tekrar bağlamama yardım et. Hallediyorum. | Open Subtitles | حسنا،أحضره فحسب،بايج،ساعديني في إعادة شد حبل الزناد أعمل عليه |
Son iki yıldır, neyin üstünde çalıştığımı öğrenmek ister misiniz? | Open Subtitles | أتريدين أن تعرفِ ما قضيتُ أعمل عليه في العامين الماضيين؟ |
Bu, benim üzerinde çalıştığım,ATLAS dedektörü 44 metre genişliğinde ve 22 metre çapında | TED | هذا الذي أعمل عليه. يدعا بمجس أطلس عرضه 44 متر، وقطره 22 متر |