Tam bir pislik gibi davrandım. Bunu telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | كنتُ مغفلاً جداً , و أريد أن أعوض عليكِ هذا |
Tüm 8. sınıf kızları adına bunu telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | بالنيابة عن فتيات الصف الثامن بأكمله، أود أن أعوض عنك |
Biliyorsunuz, dün gerçekten kötü bir tanışma oldu ama bunu telafi etmek istedim. | Open Subtitles | تعرف، أن الأمور لم تكن على ما يرام أمس وأردت أن أعوض ما حدث |
Teşekkür ederim. Şimdi iki buçuk gün içinde 12 yılı telâfi etmeliyim. | Open Subtitles | شكراً لك لدي اليومين والنصف القادمين لكي أعوض الإثنا عشرة سنة الفائتة |
Peki. Bunu düzeltmek için ne yapabilirim onu söyle. | Open Subtitles | حسنا حسنا فقط أخبرني ما الذي علي أن أفعله كي أعوض عليك .. |
Artık onu unut ve izin ver yaşatayım seni. | Open Subtitles | عليك أن تنسى أمرها , و تدعني أعوض عليك |
Bana belirli aralıklarla habersiz sınavlar yapacaklarını bile söylediler. Kaçırdığım sınavları telafi etmek için ve... | Open Subtitles | وسوف يعطوني اختبارات دورية مفاجأة حتي أعوض عمَّا فاتني |
Babanın neden olduğu kalp kırıklığını telafi ediyorum. Bana ihtiyacı yok. | Open Subtitles | أنا أعوض نفسي عن كسره القلب التي سببها لي أباك, إنها لا يريدني |
Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | لهذا أعددت قائمة بكل الأفعال السيئة التي فعلتها وواحدة تلو الأخرى سوف أعوض عن جميع أخطائي |
Ona bunu telafi edecek bir şey vermeliyim. Ama onun zaten bir arabası var. | Open Subtitles | لا بد أن أعطيها شيئا غاليا لكي أعوض عن كل هذه السنين ولكنها تملك سيارة؟ |
Seni kaybettiğim için üzgünüm, patron. Bunu telafi edeceğim! | Open Subtitles | أنا أسف لأننى فقدتك يا رئيسى سوف أعوض ذلك عليك |
Bu yüzden yaptığım bütün kötü şeylerin bir listesini çıkardım ve teker teker bunları telafi edeceğim. | Open Subtitles | لهذا أعددت قائمة بكل الأفعال السيئة التي فعلتها وواحدة تلو الأخرى سوف أعوض عن جميع أخطائي |
İnsanlara yapmış olduğum kötü şeylerin bir listesi var, o insanları bulup, hatalarımı telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أه , لدي قائمة بالأعمال السيئة التي فعلتها للناس ألف بالجوار وأعثر عليهم ثم أعوض عما فعلته |
Dinle, ben hatamı telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | استمعى لى , انا أحاول أن أعوض عن أخطائى. |
Karma, bunu telafi etmem gerektiğini söylüyordu. | Open Subtitles | كارما كان تحاول أن تخبرني بأنه علي أن أعوض عن ما فعلته |
Bunu telafi etmek istiyorum, birkaç gün kal ve ben de sana Amerika'daki harika şeyleri göstereyim. | Open Subtitles | وأريد أن أعوض عليك، لذا إبقى أياماً قليلة وأريك روعة أمريكا |
Hayatımı yavaş olmakla geçirdim ve şimdi kaybettiğim zamanı telafi ediyorum. | Open Subtitles | لقد قضيت حياتى كلها بروية والآن أنا أعوض الوقت الضائع |
Birkaç yıl önce çocğunuzun "Bir Dilek Tut" midillisini çalmıştım. Şimdi bunu, ona karşı telâfi etmek için burdayım. | Open Subtitles | قبل سنوات عدة , سرقت فرس ابنك الذي تمنى أمنية و أنا هنا حتى أعوض عليه |
Çünkü bu kötü bir şeydi ve ben de telâfi etmeliydim. | Open Subtitles | لأنه كان شيئاً سيئاً , و أريد أن أعوض عليه |
Gerçekten kötü hissediyorum ve bunu düzeltmek istiyorum. | Open Subtitles | أشعر بشعور رهيب جداً و أريد أن أعوض عليك |
Biliyorum aramızda bazı anlaşmazlıklar var tatlım, ama bunu düzeltmek istiyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنّه كانت بيننا بعض الضغينة و لكن يا عزيزتي أود أن أعوض عن هذا |
Artık onu unut ve izin ver yaşatayım seni. | Open Subtitles | عليك أن تنسى أمرها , و تدعني أعوض عليك |