"أعيشها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yaşadığım
        
    • yaşamak
        
    • yaşıyorum
        
    • yaşamıyordum
        
    • yaşamam
        
    • yaşanıp
        
    • İdame
        
    • yaşarım
        
    • yaşamaya
        
    Tamam, çocuklar eğer izin verirseniz çabaladığım ve yaşadığım bir hayatım var. Open Subtitles حسناً، إن سمحتم لي، أيتها الفتيات فلديَّ حياة خاصة أحاول أن أعيشها
    Çünkü şu an yaşadığım hayattan farkı bir hayatım olmasını çok isterim. Open Subtitles لأنّي أحبّ الظنّ بأن ثمّة خطّة لي غير الحياة التي أعيشها الآن.
    Bu anları, seninle yaşamak istiyorum. Open Subtitles اللحظات التي أعيشها ، أريد أن أعيشها معك
    Bugünü yaşamak için yaşıyorum. Open Subtitles أنا أعيش من أجل الحياة التي أعيشها اليوم
    Yaşamayı hiç istemediğim bir hayatı yaşıyorum. Open Subtitles أنا أعيش .. حياة ، ليس لي رغبة في أن أعيشها
    Uzun zamandır, hayatı yaşamam gereken şekilde yaşamıyordum. Open Subtitles لمدة طويلة, لم أكن أعيش الحياة التي مِنَ المُفترض أن أعيشها
    Bütün bu olanlar sonucunda hala yaşamam gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لذا أعتقد كل هذا يجعلني أفكر ربما تبقى لي فترة أعيشها
    Sevgili İsabel, yaşanıp bitmiş bir hayatı yeniden yoluna koymaya çalışacak değilim. Open Subtitles عزيزتى أيزابيل , أنا لست أحمقا بما يكفى . كى أحاول تغيير حياة أعيشها بالفعل
    Olay şu ki... yani... eşim, pek çok yönden yaşadığım hayata pek uyan biri değil. Open Subtitles .. ان زوجتي لم تتكيف مع الحياة التي أعيشها
    Özellikle de yaşadığım bu hayata, herkesin katlanamayacağını düşünürsek. Open Subtitles لا يستطيع الجميع التعامل مع الحياة الثنائية التي أعيشها
    Pek sayıImaz, hayır. O yaşadığım hayat için fazla iyi. Anlıyor musun? Open Subtitles ليس حقيقة لا , إنها جيدة جدا لتقبل بهذه الحياة التي أعيشها تعلم ذلك
    Şu anda yaşadığım hayat bu zaten her şey için, insanlardan yardım istemek zorunda olmak. Open Subtitles من فضلكِ .. هذه هي الحياة التي أعيشها الآن أطلب المساعدة من الناس ، في كلّ شئ
    yaşadığım şu şaşalı hayatı gördükçe içi içini yiyor. Open Subtitles إنها تقطر بالحسد علي حياتي البراّقة التي أعيشها
    İçimdeki karanlık yaşadığım her saniye içimdeki ışıkla savaşıyor. Open Subtitles الظلام بداخلي يصارع النور في كل لحظة أعيشها
    Ben de, ama artık yaşamak istiyorum. Seninle yaşamak istiyorum. Open Subtitles أنا أيضاً لم أكن, لكنني أود أن أعيشها الآن, أريد عيشها معك
    Uçağımın düşeceğinden, yaşamak istediğim hayatın memleketimden milyonlarca kilometre uzakta bir alev topu içinde sona ereceğinden korkuyordum. Open Subtitles الخوف من السقوط. الخوف من أن الحياة التي كنت أريد أن أعيشها ستنتهي في حريق كبير ملايين الأميال بعيداً عن وطني.
    Bu, yaşamak istediğim hayat değil. Open Subtitles لا أهتم بجنيّ الأموال ليست تلك الحياة التى أردت أن أعيشها
    Benim yaşadığım hayatı yaşamak için neler gerektiğini bilmiyorsun. Open Subtitles ...أنتى ليس عندك فكره أن تعيشى حياه مثل الذى أعيشها
    Aramızdaki farkı açıklayayım sana. Sen Star Trek izlerken, ben yaşıyorum. Open Subtitles دعني أوضح الفارق بيني وبينك ، أنت تشاهد ستارتريك ، أنا أعيشها
    Uzun zamandır, hayatı yaşamam gereken şekilde yaşamıyordum. Open Subtitles لمدة طويلة, لم أكن أعيش الحياة التي مِنَ المُفترض أن أعيشها
    Sevgili İsabel, yaşanıp bitmiş bir hayatı yeniden yoluna koymaya çalışacak değilim. Open Subtitles عزيزتى أيزابيل , أنا لست أحمقا بما يكفى . كى أحاول تغيير حياة أعيشها بالفعل
    İdame ettirdiğim bu hayat ihtiyacım olandı. Open Subtitles الحياة التي أعيشها هي كل ما أحتاج
    Hayır, ben biraz farklı yaşarım. Open Subtitles بلى أعيشها هكذا لكن بشكل مختلف
    Hayat, yaşamaya değer görünmüyordu artık, ...ve ölüm, ne kolay bir kurtuluş yoldu. Open Subtitles بدت الحياة وأنها لاتستحق أن أعيشها والموت ياله من مخرج سهل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more