| gözlerinizi yuvalarından çıkaracak parlaklıkta siyah bir kuvars görmek ister miydiniz? | Open Subtitles | أتريدون رؤية حجر كريم أسود عالى النقاء سيخرج أعينكم من مقلتيهم |
| Fakat gözlerinizi Dagur için dört açın. Her an ortaya çıkabilir. | Open Subtitles | لكن إبقوا أعينكم مفتوحه لـ داجر فقد يأتى فى أى وقت |
| Gözünüzü gezdirin, göz kırpın, belki birini kapatın. | TED | حركوا أعينكم الآن .. أغمضوها .. أو أغمضوا إحداها |
| Aranızda bunu bilenler gözlerini devirip, "evet bunun hakkında herşeyi biliyorum" diyebilirler. | TED | بالنسبة لمن يعرفها من الجمهور، قد تقلبون أعينكم وتقولون، نعم. |
| Ben hâlâ, gözlerinizin önünde dünyayı yeniden yaratan sözlerin sahibiyim. | Open Subtitles | ما زلتُ الرجل الذي يُصاغ بأمره العالم المنسدل أمام أعينكم. |
| Sizi temin ederim sizin Gözleriniz de denekle aynı tepkiyi veriyor, siz isteseniz de istemeseniz de. | TED | وأؤكد لكم أن أعينكم تقوم بما يقوم به الشخص الذي في معملنا سواء أردتم ذلك أم لا. |
| Kendi kağıtlarınıza bakın ve paydosta defterinizi bana getirin. | Open Subtitles | أبقوا أعينكم على أوراقكم وأحضروا لى أى كتب معكم |
| Bunun, bizim alışık olduğumuzdan ne kadar farklı olduğunu görmeniz için bir anlığına gözlerinizi kapayın ve güneydoğuyu gösterin. | TED | ودعونا نتفق عن مدى اختلاف ذلك عن طريقتنا، أريدكم أن تغلقوا أعينكم لثانية وتُشيروا للجنوب الشرقي. |
| Peki, aynı soruyu daha önce size sordum, fakat bu sefer gözlerinizi kapatmak zorunda değilsiniz. | TED | سأكرر السؤال الذي طرحته سابقًا لا تغمضوا أعينكم هذه المرة |
| Şimdi bir saniyeliğine gözlerinizi kapatın ve yarışı hayal edin. | TED | والآن أغلقوا أعينكم للحظة وتخيلوا السباق. |
| gözlerinizi kapatın ve dua edin, alçak gönüllülük ve rehberliği takip edebilmek için. | TED | أغلقوا أعينكم وصلّوا للإنسانية والإرشاد لنحذو حذوهم. |
| Ateş etmeyin! Gözünüzü kapıdan ve pencerelerden ayırmayın! | Open Subtitles | .أبقوا أعينكم على هذا الباب وتلك النوافذ |
| Millet, lütfen Gözünüzü bir saniyeliğine kapatır mısınız? | Open Subtitles | الجميع ، هلا تفضلتم وأغلقتم أعينكم لثانية ؟ |
| Sağda iki tane. gözlerini dört aç. | Open Subtitles | إثنتان نحو اليمين العلوي ، إبقوا أعينكم مفتوحة |
| Eğer bir hırsız çöle çıkarsa, gözlerini haremimdeki köpeklerime veririm. | Open Subtitles | إذا سمحتم للص قذر بالدخول إلى حريمي سأجعل الصقر يقتلع أعينكم ويطعمها لكلبي. |
| İlerlemeye devam edin, bir gün, gözlerinizin önünde o efsanevi şey belirecek. | TED | و يمكنكم فقط مواصة المسير، ومن ثم يمكنكم رؤية هذا الشيء الاستثنائي ماثل أمام أعينكم. |
| Bu saniyelerde, Gözleriniz solu sağı izliyor ve beyniniz bu resimlerin aynı olmasını istiyor. | TED | في هذه اللحظات، أعينكم تشاهد، يسار يمين، يسار يمين، ودماغكم يريد بأن تكون هذه الصور متطابقة. |
| bakın bakalım ayarlayabilecek misiniz. Bu arada, gözlerinizi konuğunuzdan ayırmayın. | Open Subtitles | في الوقت الحالي أبقوا أعينكم عن قرب على ضيفكم , |
| Oyuncular, Gözler ampulde! | Open Subtitles | أيها اللاعبون , ضعوا نصب أعينكم على المصباح |
| bizden farklı göz ve deri renginizle siz piç kurularının her birini öldürmek. | Open Subtitles | بقتل أخر واحد منكم أيها الحقيرين, أنتم و ألوان أعينكم و بشرتكم المختلفه |
| Birgün derdini çözmene yardım ederler. Öbür gün gözünü çıkarırlar. | Open Subtitles | يساعدونك في حلّ مشاكلكم بإحدى، الأيّام، ويفقؤون أعينكم بيومٍ آخر. |
| Millet, eşyalarımıza dikkat edin. | Open Subtitles | حسنا , يارفاق , أبقوا أعينكم على أشيائنا |
| Bazı olası olmayan şeyler gözünüzün önünden geçerse lütfen heyecana kapılmayın. | Open Subtitles | لو حدث لكم بضربة حظ سعيد مستبعدة أن تشاهدوا شخص ميت حي، متجسداً أمام أعينكم لا تنجرفوا بعواطفكم، رجاءاً |
| Gözünüz gece gündüz portalın üzerinde olsun. En ufak bir eylemi dahi derhal bana bildirin. | Open Subtitles | أعينكم على البوّابة طوال الوقت، أي نشاط يحدث أُريدُ أن أعلم في أقربِ وقتٍ مُمكن |
| Bu adam senin kocanı gözünün önünde öldürdü. | Open Subtitles | الرجل الذى وقف لأجلكم قُتل أمام أعينكم |
| gözlerin patlayacak ve başka korkunç şeyler muhtemelen beynin, burnundan akmaya başlayacak. | Open Subtitles | ستجحظ أعينكم وأشياء مروعة أخرى ربما ستخرج أمخاخكم من أنوفكم |