İkinizin pek anlaşamadığınızı biliyorum ama bu işi sizden başka yapacak kimse yok. | Open Subtitles | أعيّ أنكما لديكما خلافات، ولكن صدقاني عندما اقول لكم أن لا يوجب أحد مناسب لهذه المهمة، غيركم |
Sizler gibi ben de biliyorum ki, gerekli çözümün genişliğini problemin boyutları belirliyor. | Open Subtitles | أنا مثلكم أعيّ حجم المُشكلة والحلّ اللازم التام الذي تحتاجها. |
Neler olduğunu anlamak istediğinizi biliyorum. Şunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أعيّ بأنكم ترغبون بمعرفة ما حدثَ و إليكم ما عندي لأقولَه. |
Ne demek istediğini anlıyorum. | Open Subtitles | أعيّ جيداً ما تقصدينه حيال زوجكِ السابق. |
Ailenin yaptıklarının bedelini ödemesini istediğini anlıyorum. | Open Subtitles | أعيّ أنك تريدين أن يدفع والديكِ ثمن ما فعلوه، |
farkındayım, ve bu konuda bir şey yapmaya niyetim var. | Open Subtitles | أعيّ ذلك، وأنوي القيام بشئ حياله |
Niktia sana söylediğini söylemişti. Aynı takımda olduğumuzu biliyorum ama bir daha sakın bundan bahsetme. | Open Subtitles | أعيّ تماماً، أننا في الصف ذاته، لكن ذلك لا يعني، أن نتكلم حوله هنا... |
Onun geçmiste bizimle sorun yasadigini biliyorum özellikle devlet senin evde egitim görmene son verdiginden beri ama onu bilgilendirmeliyiz, tamam mi? | Open Subtitles | أعيّ جيداً أن لديها مشاكل معنا في السابق، منذُ الولاية قامت بمنعها بشأن التعليم المنزلي التي كانت تطبقه عليكِ، لكن يتوجب علينا الإتصال بها بشأن هذا الأمر، إتفقنا؟ |
Bay Blake, biliyorum belediye binası daima harika bir günah keçisidir ama bu defa biz bir şey yapmadık. | Open Subtitles | سيد (بليك)، أعيّ جيداً أن مكتب العمدة يعتبر كبش فداء للجميع، لكن لمرة واحدة، إننا لم نفعل أيّ شيء. |
Protokolü ve sınırlarını gayet iyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعيّ القوانين جيداً والحدود |
- Bana bak. Senin için zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ـ أنظري إليّ، أعيّ أن الأمر صعب عليكِ |
Hayır... biliyorum. | Open Subtitles | أمي، أعيّ الأمر جيداً. |
biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعيّ جيداً ما هو الدفع. |
biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعيّ جيداً ما هو الدفع. |
Zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعيّ إنه صعب للغاية. |
- Bitti biliyorum. | Open Subtitles | أعيّ أن الأمر انتهى. |
anlıyorum tabii. Palavra sıktığını anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم، حسنًا أعيّ أنك مليء بالترهات |
Başkan'ın neyi başarmayı amaçladığını anlıyorum. Ama Rusya'yı kışkırtma düşüncesi... | Open Subtitles | أنا أعيّ ما يحاول الرئيس تحقيقه (ولكنفكرةاستفزاز(روسيا.. |
anlıyorum. | Open Subtitles | أعيّ ذلك. |
- anlıyorum. | Open Subtitles | أعيّ ذلك. |
Konseyin bir karara vardığının ben de farkındayım. | Open Subtitles | أعيّ بأنّ المجلس اتّخذ قراره. |