Bir şeyi atladım sanırım. Suç falan mı işledi? | Open Subtitles | ربما قد أغفلت شيئاً، هل ارتكب جريمة ؟ |
Sanırım burada bir şeyi atladım. | Open Subtitles | أظنني أغفلت شيئاً |
Küçük şarap maceranı anlatırken bir şeyi atlamış olabilir misin? | Open Subtitles | هل حدث وأن أغفلت عن شيء مما أخبرتني إياه بشأن مغامرتك الصغيرة للنبيذ؟ |
Eğer buradaki herhangi birisi benim gözden kaçırmış olabileceğim başka bir seçenek görebiliyorsa, bunu söylemesinin tam sırası. | Open Subtitles | اذا كان أى أحد هنا يرى خياراً أغفلت عنه فالآن وقت تقديمه |
Onlara acıyorum. Ama yine asıl mevzuyu kaçırdın. | Open Subtitles | وإنّي أرثيهم، لكنّك مجددًا أغفلت المغزى. |
Bir yeri unutmuşsun. | Open Subtitles | لقد أغفلت جزءاً |
En önemli kısmını atladığımı fark edene kadar hepsini okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت كل شيء تقريبا قبل أن أنتبه أني أغفلت أهم جزء... |
Bir şey atladım mı? | Open Subtitles | هل أغفلت شيئاً؟ |
Belki de Paul'ün ofisinden birini atladım. | Open Subtitles | ربما أنا أغفلت أحداً من مكتب (بول) |
Sadece bazı detayları atlamış olabilirim. | Open Subtitles | ربما أغفلت ذكر بعض التفاصيل الرئيسية |
Bence bunun anlamı el sürmeyin demek oluyor. Şu sayfayı atlamış olabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنك أغفلت هذا المقطع |
Tamam be. Bir iki detayı atlamış olabilirim. | Open Subtitles | -حسنٌ، أغفلت أحد التفاصيل، أو اثنين . |
Beni özlediğini söylediğin o kadar telefonu da kaçırmış olmalıyım. | Open Subtitles | لا بدّ أني أغفلت هذا خلال كلّ الاتصالات حيث تقولين مدى اشتياقكِ لي |
4 haneli IQ'su olan biri olarak bir şeyi gözden kaçırmış olmalıyım. | Open Subtitles | لشخص مرتفع مستوى الذكاء لابد أني أغفلت شيئاً |
Baksana, şef, bu detayı kaçırmış olabilirim ama bu bir cinayet mi hala bilmiyorum. | Open Subtitles | أعني، حضرة القائدة، أنظري ربما أغفلت هذا التفصيل لكنّي لا أعتقد بأنّ هذه جريمة قتل |
Çıkışı kaçırdın. | Open Subtitles | لقد أغفلت طريقنا للخروج |
Saat 5 de ondan. Whitmore partisini kaçırdın. | Open Subtitles | لأنّ الساعة الآن الخامسة، وإنّك أغفلت حفل (ويتمور). |
Bu gerçeği kaçırdın galiba. | Open Subtitles | أظنّك أغفلت ذلك. |
Kate şimdi fark ettim. Arama programında bir şeyi gözden kaçırmışım. | Open Subtitles | كيت، لقد أدركت بأنني أغفلت شيئا في برنامج البحث |
Tamam, o zaman söyle bana. Neyi gözden kaçırıyorum? | Open Subtitles | حسناً اذن أخبِرنِيّ, ما الذيّ أغفلت عنهُ ؟ |
- Alçakgönüllü demeyi unutmuşsun. | Open Subtitles | لقد أغفلت ذكر أنه "متواضع" |
Bir parçayı unutmuşsun. | Open Subtitles | أغفلت قطعة. |
Hemşirenin dediğine göre bir şeyi atladığımı düşünüyormuşsun. | Open Subtitles | الممرضة قالت أنك تظنني أغفلت أمرا ما. |