"أغمي" - Translation from Arabic to Turkish

    • bayıldı
        
    • bayıldın
        
    • bayılmış
        
    • Kendinden
        
    • geçmiş
        
    • yığıldı
        
    • Bayıldım
        
    • bayılana
        
    • bayılmışım
        
    • bayıldıktan
        
    • sızdı
        
    • baygın
        
    • baygınlık
        
    • Bayılırsa
        
    • bayıldığı
        
    Aniden hastalandı. Grip zannetmiştim. bayıldı. Open Subtitles مرضت بسرعة يا دكتور خلتها الإنفلونزا أغمي عليها وحرارتها مرتفعة جداً
    O banyoda .... elinde telefonla bayıldı. Open Subtitles لقد أغمي عليها على أرضية الحمّام مع هاتف خلوي بجانبها
    Dün gece bayıldın. Seni taşımak zorunda kaldık. Open Subtitles أغمي عليكِ بعد العشاء أنا والسيد حملناكِ إلى هنا
    Nefes alıyor Nabzı güçlü o galiba sadece bayılmış. Open Subtitles إنه يتنفس، نبضه جيد أظن أنه أغمي عليه وحسب
    3 den 1'e. Arkandayım ama Kendinden geçersen, herkesi öldüreceksin. Open Subtitles من 3 إلى 1 هناك سكان, إن أغمي عليك فستقتل نفسك وكل من يوجد هناك
    Hector Passmore kardeşimiz küvetteki kanı görür görmez bayıldı. Open Subtitles لقد أغمي على هكتور باسمور حينما شاهد قليلاً من الدم في الحوض.
    Bu sabah duşta bayıldı. Open Subtitles و هذا الصباح , أغمي عليها بينما كانت تستحم متى كانت هذه الرحلة؟
    Kaptan, acil tıbbî müdahale söz konusu. Bir yolcumuz koridorda bayıldı. Open Subtitles ثمة حالة طارئة أيها القبطان لقد أغمي على أحد الركّاب في الممر
    Doktoru çağırdık ama bu kadar kanı görünce düşüp bayıldı. Open Subtitles إستدعينا الطبيب لكن أغمي عليه لرؤية الكثيرمن الدم
    6 Ekim'de dünyadaki bütün insanlar 2 dakika 17 saniyeliğine bayıldı. Bütün dünya geleceği gördü. Open Subtitles في السادس من أكتوبر أغمي على سكان الكوكب لدقيقتين و 17 ثانيه , ورأى العالم بأجمعه المـــــستقبــــل
    6 Ekim günü, gezegendeki herkes 2 dakika 17 saniyeliğine bayıldı Bütün dünya geleceği gördü Open Subtitles في السادس من أكتوبر أغمي على سكان الكوكب لدقيقتين و 17 ثانيه , ورأى العالم بأجمعه المـــــستقبــــل
    Onu doğum odasına getirene kadar. Sonra bayıldın. Open Subtitles حسناً حتى نقلوني بالحمالة إلى تلك الغرفة عندها أغمي عليك
    Hayır, hemen kalkma. Stresten bayıldın. Open Subtitles كلا ، لا تنهضي بسرعة لقد أغمي عليكِ من الضغط
    Daha sonra Almanya'da bir restoranda yine karşılaşmışlar ve yine bayılmış. Open Subtitles و لما شاهده مرة أخرى في مطعم في ألمانيا أغمي عليه أيضا
    Ama burada Django Reinhardt'la Avrupa'da yüz yüze geldiğinde iki kere bayılmış birinden bahsettiğimizi unutmayın. Open Subtitles و لكن تذكروا أن هذا هو ذلك الرجل الذي أغمي عليه مرتين.. عندما قابل جانغو راينهارت شخصيا في أوروبا
    Arkadaki masa, egzoz dumanı yüzünden Kendinden geçti, ayrıca dev tavuk insanları korkutuyor! Open Subtitles زبائن الطاولة الخلفية أغمي عليهم بسبب البخار والدجاجة العملاقة تثير هلع الناس
    Dün, yolda Kendinden geçmiş biri hakkında bir çağrı aldık, ve benim ambulansım olay yerine ilk önce vardı. Open Subtitles أخبره كامبيل: بالأمس، جاء اتصال عن رجل أغمي في الشارع
    Bayan sokakta birden yere yığıldı, kalp masajına cevap vermedi. Open Subtitles سيّدةٌ أغمي عليه فب الشارع فحسب، وما من استجابة للإنعاش القلبيّ.
    İki buçuk yıl önce, yorgunluktan Bayıldım. TED منذ قبل سنتين ونصف فقد أغمي علي جراء الاعياء
    Sen koşup buzluğa girersin. Ben de cahilliği tadıp bayılana kadar içerim. Open Subtitles لقد هربتِ الى غرفة التبريد وأنا أغمي عليّ من كثر الشرب
    Bir süre kanadıktan sonra bayılmışım. TED أنا نزفت. بعد النزيف لفترة من الوقت، أنا أغمي على وبعد ذلك.
    - Sen bayıldıktan sonra o kadın geldi. Open Subtitles بينما الجنود البريطانيين كانوا مرضى بالمئات عندما أغمي عليك لقد ظهرت
    Sonra, ona nerede olduğunu sordum, ama daha bana cevap vermeden, o arka koltukta sızdı. Open Subtitles أجل ,قمت بسؤاله عن مكانه ولكن قبل أن يتمكن من الإجابة علي، أغمي عليه في المقعد الخلفي
    Bana bir kaç dakikalığına baygın olduğumuzu söyledin Cleaves ama aslında bir saatti. Open Subtitles لقد أخبرتني بأنه قد أغمي علينا لدقائق معدودة بينما في الواقع كانت ساعة كاملة
    Bunun benimle alakası yok, ofiste baygınlık geçiren ben değilim, sana ne diyorsam onu yap. Open Subtitles هذا ليس حولي, لست أنا من أغمي عليّ في العمل فقط, افعلي ما أقوله لك
    Bayılırsa, yada ateşi çıkarsa yada aşırı kan kaybederse ne yapabilirim? Open Subtitles لو أغمي عليها، أو أصابتها الحمى، أو بدأت بفقد الكثير من الدم، ماذا أفعل حينها
    Eşim podyumda bayıldığı için şanslıydı. Open Subtitles من حسن حظ زوجتي أنه أغمي عليها على مدرج عرض أزياء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more