- Tamam. Olay şu ki 40 saattir aynı kıyafetlerleyim ve gidip çabucak değiştirmem lazım. | Open Subtitles | حسناً، الأمر هو أنّني أرتدي الثياب نفسها منذ 40 ساعة لذا دعيني أغيرها بسرعة. |
Sen orada bağırıyorsun diye benim bunları değiştirmem mi gerekiyor? | Open Subtitles | أيفترض بي أن أغيرها لأنك تجلس هنا وتصرخ |
Belki de hayatımı değiştirmem için gerekli olan bir şeyler vardır. | Open Subtitles | ربما هناك أمور في حياتي ينبغي أن أغيرها |
Radyonun bir yerinde sevdiğim bir şey duyabilir, onu alıp o öyküye kendimi yerleştirebilir, hatta onu değiştirebilirim. | TED | يمكنني الاستماع لشيء ما أحبه في جزء من الإعلام وأدمجه وأدخل نفسي في تلك الحكاية، أو حتى أغيرها. |
Biraz edebi olsun diye uğraşıyordum ama sevmediysen değiştirebilirim. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول أن أكون أديبة. لكن إن كنتي تكرهينها، سوف أغيرها. |
Bunlar benim kurallarım. İhtiyaç duyduğumda değiştirebilirim. | Open Subtitles | هذه قواعدي ، يمكنني أن أغيرها إذا أردت |
Kirlenmiş, değiştirmem lazım. | Open Subtitles | إنها وسخة. يجب أن أغيرها لك. |
değiştirmem. | Open Subtitles | و أنا لن أغيرها |
İstersen değiştirebilirim. | Open Subtitles | أستطيع ان أغيرها إن أردت |
Onu değiştirebilirim. | Open Subtitles | أنا "سام روذستين يمكنني أن أغيرها |