"أفسدته" - Translation from Arabic to Turkish

    • mahvettin
        
    • berbat
        
    • mahvettim
        
    • mahvettiğin
        
    Ben de bunu söyleyecektim ama sen yine mahvettin. Open Subtitles حسنا ، كنت سأقول هذا ، لكنّك الآن أفسدته
    Bu benim için çok önemliydi ama sen mahvettin. Open Subtitles هذا كان مهما للغاية بالنسبة لي و انت أفسدته
    Ama çok iyi yapıyordun Ve sonunda onu mahvettin. Open Subtitles وكنتَ تقوم بعمل رائع حتى أفسدته في النهاية
    Beni dinle. Seninle tatile çıkmadık. Bu senin berbat ettiğin işi düzeltmek için çıktığımız bir iş gezisi. Open Subtitles اسمعنى ، هذه ليست رحلة طريق ، بل هى رحلة عمل لإصلاح ما أفسدته
    Hastalık geldi ama sistemi kurmuştu o ben de sistemi mahvettim. Open Subtitles هذا المرض أتى, و كان لديه نظام, وأنا أفسدته.
    Senin mahvettiğin buluşmayı ayarlamaya çalışıyorum. Open Subtitles لازالت أعمل على تدارك الاجتماع الذي أفسدته
    Burada iyi bir sinerji yakalamıştık ve iyiye giderek bunu mahvettin! Open Subtitles كان لدينا شيء جميل هنا وأنت أفسدته بتحسنك
    Yapmak istediğim tek şey vardı, onu da mahvettin çünkü buraya geri dönmek istemediğimi hâlâ kabul edemedin. Open Subtitles كان هناك شيئاً واحداً أريد فعله, وأنت أفسدته عليّ, فقط لأنك لا تستطيع تقبل حقيقة
    Her şeyi mahvettin, dostum! Open Subtitles لقد أفسدت الأمر يا فتى، أفسدته حقاً.
    Gerçekten iyi bir rüya görüyordum ve sen onu mahvettin. Open Subtitles , كنت أحلم حلماً رائعاً و أنت أفسدته
    İlk görüşte aşktı ve sen bunu mahvettin! Open Subtitles لقد كان حب من أول نظرة وأنت أفسدته
    Bak ne yaptın. Bart erkek kardeşler hakkında çok hoş bir rüya görüyordu ve sen onu mahvettin. Open Subtitles أنظر لما فعلت ، (بارت) كان يحضى بحلم جميل عن الأخوة وأنت أفسدته
    Mucizeyi mahvettin. Open Subtitles حسناً ، لقد أفسدته فحسب
    Hanımefendi, söylemek istiyorum ki Amy'nin berbat ifşa politikasını ve Mike'ın güvenlik gafını düzeltmek için elimden gel her şeyi yapacağıma söz veriyorum. Open Subtitles سيدتي، أنا فقط أُريدُ أن أقَول أني أعدك بعمل كل ما اقدر عليه لإصلاح ما أفسدته أيمي بسياسة الكشفِ الكاملةِ وحماقة أمنِ مايك.
    Sen bir mantık evliliği yapmak isterken ben işleri berbat ettim. Open Subtitles مسكين كنت مستعداً تماماً لزفاف على الطريقة العملية وأنا أفسدته
    Her şeyi halletmiştim ve sen... her şeyi berbat ettin. Open Subtitles لقد عملنا على كل شيء وأنت أفسدته
    Herşeyi mahvettim Hem de çok fena mahvettim Open Subtitles أنا أفسدت الأمر، لقد أفسدته للغايه
    Her şey mükemmeldi ve mahvettim. Open Subtitles كل شيء كان جيدا، لقد أفسدته.
    Ve ben mahvettim! Open Subtitles وأنا أفسدته
    Seni tutukladığım anda mahvettiğin şeyin paradan çok daha öte olduğunu anlayacaksın. Open Subtitles عندما أقبض عليكَ، ستدرك أنّ ما أفسدته اليوم، كان ذو قيمة أكثر من ذلك المال
    Ama unutmadı. Şu mahvettiğin şalı almıştı. Open Subtitles لكنها لم تفعل , أهدتني الوشاح الذي أفسدته.
    - mahvettiğin tüneli kurtarabilir. Open Subtitles قد يصلح ما أفسدته عند النفق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more