Ne düşündüğüm hakkında en ufak bir fikrin bile yok. | Open Subtitles | تباً لك، ليس لديك أدنى فكرة عمّا أفكر فيه |
Eğer düşündüğüm şeyse önümüzde çılgın bir uçuş var demektir. | Open Subtitles | إذا كان ما أفكر فيه صحيحاً فنحن في رحلة جهنمية |
Yani altı yılın sonunda alışırım sanıyorsun ama onu hala her gün düşünüyorum. | Open Subtitles | قد تظنين الأمر بعد 6 سنوات يصبح أسهل لكن مازلت أفكر فيه يوميا |
Eğer benim ne düşündüğümü bildiğini sanıyorsan, niçin beni cevaplamak zorunda bırakıyorsun? | Open Subtitles | إذا كنتي تعرفين ما أفكر فيه لماذا تضعينني في موقف محرج للإجابة؟ |
İkisini karşılaştırmak işe yarayabilir. Ben de tam öyle düşünüyordum. | Open Subtitles | يمكن أن يفيدنا مقارنة الاثنان ذلك ما كنت أفكر فيه |
Ama düşünmek için vaktim oldu. Ve ben neyi düşündüm, biliyor musun? | Open Subtitles | وكان لديّ الوقت لأفكر هل تعلمين ما كنت أفكر فيه ؟ |
düşündüğüm, yaptığım veya söylediğim hiçbir şey bir işe yaramıyor sanki. | Open Subtitles | لايبدو أن شيئًا أفكر فيه أو أفعله أو أبديه يحدث فرقًا. |
Yapamadım çünkü yıllardır düşündüğüm birşeyle ilgiliydi. | Open Subtitles | لم أستطع,كل الأشياء قد ترابطت بشئ ما أفكر فيه منذ سنوات |
Eğer bu düşündüğüm şeyse, Tanrı bizi korusun. | Open Subtitles | إذا كان ما أفكر فيه صحيحاً ليساعدنا الله |
Sadece dönmek için en kısa zamanda iyileşmenin yolunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كل ما أفكر فيه هو التعافي للرجوع بأقصى سرعة ممكنة |
Ve bunu ne kadar çok düşünürsem, ölü olup olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | وعندما أفكر فيه أكثر أفكر ما أذا كان ميتاً أم لا |
Senin deli olduğunu düşünüyorum! | Open Subtitles | أتعرف ما الذى أفكر فيه يا ميك أنك تختلق هذا؟ |
Gerçekten doğru mu? Benim şu anda ne düşündüğümü duyabiliyor musun? | Open Subtitles | هل صحيح أنكِ تستطعين ان تسمعي ما أفكر فيه الأن ؟ |
Tuttuğum odada ne düşündüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ما الذي كنت أفكر فيه بتلك الغرفة؟ |
düşünüyordum da biz, çok mutluyuz. | Open Subtitles | أنا أعرف, أنا أعنى هذا ما كنت أفكر فيه نحن.. |
İşte sen gelirken bunu düşünüyordum. | Open Subtitles | هذا ما كنت أفكر فيه عندما كنت تمشى الى هنا |
Benim resmimi görüp kabul ettikten sonra hediyeler gelmeye devam etti ve onu daha da çok düşündüm. | Open Subtitles | بعد أن رأى صورتي وقبلت,الهدايا أصبحت تأتي إلي بلا توقف وأنا أصبحت أفكر فيه كثيرا |
- Ben sadece onu düşünüyorum - Tabii ki düşünüyorsun, hayatım | Open Subtitles | "أنا أفكر فيه فقط" - "بالطبع، أعرف يا عزيزتي" - |
Tek düşünebildiğim buydu. Ben, küçük hanım Lulu, çocuk oyuncağı. | Open Subtitles | هذا كل ما كنت أفكر فيه انا، الآنسة الصغيرة لولو، هدفا سهلا غبية |
Keşke benim de aklıma gelmeseydi, ama unutmana izin vermiyorlar. | Open Subtitles | ليتني لم أفكر فيه أيضاً، لكنهم لا يسمحون لك بالنسيان |
Haftalar boyu, aklımdaki son şey sağ kalmaktı. | Open Subtitles | لأسابيع، كان آخر ما أفكر فيه هو الإبقاء على حياتي |
Aslında bu da doğru değil. Bu ölümlerin birçoğu kesinlikle önlenebilirdi. İşte "can sıkıcı" diye düşünmek istediğim şey, bu "son mil problemi". | TED | كثير من هذه الوفيات يمكن تفاديها تماما. وهذا ما أريد أن أفكر فيه كشيء مقلق ، ما أريد أن أسميه مشكلة "الميل الأخير". |
Tek düşünmem gereken şey para. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي أحتاج أن أفكر فيه هو المال |
Benim düşündüğümü mü düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | -N.يا للروعة . هل تفكرون فيما أفكر فيه ؟ |
Kodeste yatarken... tek düşüncem kaçıp birini öldürmekti. | Open Subtitles | أتعلم .. عندما كنت بالسجن كل ما كنت أفكر فيه هو الخروج وقتل شخص ما |
Bu Kayada bir gün bile geçmedi ki buradan kaçmayı düşünmedim. | Open Subtitles | لم يمضي يوم علي وأنا في هذا السجن لم أفكر فيه بالهروب من هنـــا. |
Onunla öpüşürken, yalnızca sen vardın Aklımda. | Open Subtitles | بينما كنت أقبلها، كل ما كنت أفكر فيه هو أنتِ. |