"أقابلك" - Translation from Arabic to Turkish

• görüşürüz
• buluşalım
• tanışmadan
• tanıştığıma
• buluşuruz
• buluşmak
• Tanıştığımıza
• görüşmek
• görmek
• Sizinle tanışmak
• tanımadan
• görmem
• buluşacağım
• tanışmadık
• buluşabiliriz

Sanmıştım ki seni tekrar gördüğümde daha çok görüşürüz.
أنا فقط أشعر. أقابلك ثانيةً .نحن سَنَكُونُ سوية أكثر

Bugün yarım gün çalışıyorum. Nerede buluşalım?
عندى راحه من العمل لباقى اليوم أين أقابلك ؟

Sanırım sizinle tanışmadan önceki hayatıma geri döneceğim.
أعتقد بأنني سأعود لما كنت عليه قبل أن أقابلك

Sizinle tanıştığıma memnun oldum Baron. Buraya buyursanız?
أود أن أن أقابلك أيها البارون تعال إلى هنا

O taraftan git. Diğer tarafta buluşuruz.
أذهب من هذا الطريق سوف أقابلك من الجهه الأخرى

Şimdi dikkatinizi çektiğime göre, buluşmak istiyorum.
والآن بعد أن أثرت انتباهك أريد أن أقابلك

Siz de "Tanıştığımıza memnun oldum." dersiniz. Umarım zekisinizdir.
إذن لقد قلت, جميل أن أقابلك أئمل أن تكون ذكيا

Sir Roderick! Bu kadar yıl sonra sizinle görüşmek ne büyük mutluluk.
ياله من شرف يا سيد ريستارك بأن أقابلك بعد كل تلك السنين

Ama sen iyiysen İşten sonra görüşürüz.
لكن ، إذا كان هذا يناسبك ، سوف أقابلك بعد نهاية العمل

Emirleri gözden geçirmek için 5 dakikaya inde görüşürüz.
سوف أقابلك في الكهف بعد خمس دقائق لمراجعة الأوامر

Düzelene kadar yanında kalın. Emniyette görüşürüz.
ابقَ معهـا حتى تستعيد وعيـها , سوف أقابلك في المنزل

Ön tarafta buluşalım demiştin.
لقد كان من المفترض أن أقابلك أمام المقهى

Tommy kendine araba buldu mu diye bakmalıyım zaten. Çipte buluşalım mı?
علي أن اتأكد أن تومي سيصل للبيت أقابلك في الشاحنة

Seninle tanışmadan önce birkaç kızla çıktım. Avukat olmaktan hiç hoşlanmıyorum.
واعدت بضعة بنات سكانكي قبل أن أقابلك أنا لا أحبّ حقا أن أكون محامي

Senle tanışmadan önce Timmy Harrison ile dört ay çıktım ben!
لقد واعدت تيمي هارسون لمدة أربع شهور قبل أن أقابلك

Burada hayaller gerçek olur. Nihayet seninle, seninle tanıştığıma memnun oldum.
هذا هو المكان الذي تتحق فيه الأحلام. إنه من الجميل, إنه من الجميل أن أقابلك أخيرا.

- Baban seni istemiyor. - Sizinle aşağıda buluşuruz.
ـ والدكِ لا يُحبكِ ـ سوف أقابلك في الأسفل

Keşke onu daha iyi tanısaymışım. Buyur. Seninle bu yüzden buluşmak istedim.
هاكِ، هذا السبب الذي أردت أن أقابلك لأجله

En sonunda Tanıştığımıza memnun oldum.
يجب أن أقول، إنه من اللطيف جدا أن أقابلك أخيرا

Yine sığınağına tutunmaya çalışan o radar kız olarak seninle görüşmek istemedim.
أنا لم أُرِد أن أقابلك مرة أخرى كــ فتاة لديها رادار، و تتمسك بك من أجل الملاذ الآمن

Seni görmek için boş yere beklemek beni hasta ediyor. Seninle hiç karşılaşmamış olmayı dilerdim.
لقد سئمتُ الإنتظار كل الوقت منتظرة أن تظهر، أتمني لو لم أقابلك

Böyle güzel nesneleri nasıl yarattığınızı sorabilmek için Sizinle tanışmak istedim.
فأردت أن أقابلك لأعرف كيف تتمكن من صنع هذه الأشياء الجميلة

Seni tanımadan önce hep yukarı bakardım, aya,güneşe,yıIdızlara bakardım ama seni tanıdıktan sonra hep yere bakıyorum.
قبل أن أقابلك كنت أنظر لأعلى إلى الشمس .. النجوم .. القمر

Onu görmem, seninle tanışmam gibi, kaderimde vardı.
أدركت أن قدري أن أراه، كما كان قدري أن أقابلك

Hayatım, seninle on yıl sonra burada buluşacağım. Anlaştık mı?
حبيبتى ، سوف أقابلك هنا بالتحديد بعد عشرسنوات ، إنه اتفاق

- Kendimi savunmama izin vermedin. - Hiç tanışmadık ki.
ـ لم تعطنى الفرصه أبدأ للدفاع عن نفسى ـ أنا لم أقابلك أبداً

İstediğiniz zaman. İstediğiniz yerde buluşabiliriz. Kendinizi nerede iyi hissederseniz.
في أي وقت ، أستطيع أن أقابلك في أي مكان يعجبك