"أقبل" - Translation from Arabic to Turkish

    • kabul
        
    • öpmek
        
    • öpmedim
        
    • istemiyorum
        
    • ben
        
    • izin
        
    • evet
        
    • öpüyorum
        
    • Gel
        
    • öpmem
        
    • almam
        
    • alıyorum
        
    Çok özür dilerim. Böyle bir emri kabul etmeden önce, görevimden istifa ederim. Open Subtitles معذرة ، و لكن قبل ان أقبل هذا الامر اننى أقدم استقالة لجنتى
    Bu nedenle ve maalesef tüm devlet dairelerinden istifanı kabul ediyorum. Open Subtitles لذلك وبكل أسف، أقبل استقالتك عن جميع مناصبك في شئون الدولة
    Hayır Rangerlar, bunu kabul edemem. Zordon bunu kabul etmezdi. Open Subtitles أنا لا أقبل ذلك أيها المغامرون وزوردان لم يكن سيقبله
    kabul ediyorum, kitabını işi kabul etmeden önce okumam gerekirdi. Open Subtitles كان يجب عليَّ قراءة كتابكِ قبل أن أقبل بهذه الوظيفة
    -Berbat tekliflerini kabul etmeliyim ve bunu yaparken aptal gibi gülümsemeliyim. Open Subtitles علي أن أقبل بعرضهم التافه وأن أبتسم كالأحمق وأنا أفعل ذلك
    Savaşın kadim yasalarınca, Yerliler diye anılanların meydan okumalarını kabul ediyorum. Open Subtitles بناء على قوانين المعارك القديمة أقبل التحدى الذى دعا إليه الوطنيون
    Bu yüzden, firmam adına bu parayı kabul ediyorum. Teşekkürler. Open Subtitles لذا أجل، بالنيابة عن شركتى أنا أقبل نقودك شكراً لك
    Acaba şimdi bu teklifini kabul etmemde bir sakınca var mı? Open Subtitles حسناً كنت أتساءل فيما إذا كان بإمكاني أن أقبل بهذا العرض
    Bu şekilde herhangi bir kanıt kabul etmek benim için hiç uygun olmaz. Open Subtitles ربما و من الغير مناسب لي أن أقبل أي دليل على هذه الطريقة
    kabul etmeme o kadar alıştılar ki reddetmeye cesaret edemiyorum artık. Open Subtitles أعتادوا على أن أقبل و على أنى لا أجرؤ على الرفض
    Todd, tüm başvuruları kabul eder. Yaşlarına ve özürlerine bakmadan. Open Subtitles أنا أقبل كل المتقدمين بغض النظر عن العمر أو العجز
    Öncesinde bu pozisyonu kabul edip etmemek benim için büyük bir ikilemdi. Open Subtitles أعليّ أن أقبل هذا المنصب أو أرفضه؟ لقد كانت معضلةً بالنسبة لي
    Üzgünüm, sahte olduğu bu kadar barizken sizin şişenizi kabul edemem. Open Subtitles أنا آسف لا استطيع أن أقبل زجاجتكم من الواضح أنها مزيفة
    Cezamı itirazsız kabul ediyorum. Baba, bu sessiz tavrın yeter artık. Open Subtitles أقبل عقوبتي من دون أي إحتجاج، أبي كف عن المعاملة الصامته
    Samimiyetsiz bir itirafı, iki kere kabul edecek kadar müşfik mi görünüyorum? Open Subtitles هل أبدوا طيباً بهذا القدر حتى أقبل بإعتراف غير صادق للمرة الثانية؟
    Onuru ile harekete geçmiş 20 milyondan fazla Amerikalı siyahi için kabul ediyorum. Open Subtitles أقبل هذا التكريم من أجل أكثر من 20 مليون زنجي كانت الكرامة دافعهم.
    Yaptığımız hiçbir şey için ağır suç iddialarını kabul etmem. Open Subtitles أنا لن أقبل بأى تهمة من أجل شيء قد فعلناه
    Bütün gün kümes gibi bir ofise tıkılmak, büyük patronun ayaklarını öpmek falan. Open Subtitles محبوس داخل بعض المكاتب المتكبرة طول اليوم أقبل قدمي الصورة الكبيرة
    Bildiğim şey şu; 25 yaşındayım ve hiçbir erkeği öpmedim. Open Subtitles أنا في الخامسة والعشرين من العمر وأنا حقا لم أقبل شابا أبدا
    Şu öteki meseleye gelince, seni uyarayım... itiraz istemiyorum. Open Subtitles فيما يتعلق بالمسألة الأخرى, ليكُن فى معلومك أنى لن أقبل أية مُعارضة
    Ama ben yatmıştım. Üstelik uyku hapı da aldım. Korkarım cevabım hayır. Open Subtitles أنا في السرير، وقد أخذت حبة منومة لذا أخشى أني لن أقبل
    Sürücülerimin dikkatlerini kaybetmesine izin vermiyorum, mükemmellikten daha az bir şeyi kabul etmiyorum. TED ولذلك لا أسمح للسائقين عندي أن يفقدوا التركيز، ولا أقبل بأقل من الإتقان الكامل منهم.
    evet ama bana ancak yaptığı seçimleri kabullenirsem uygun olabilir. Open Subtitles نعم, ولكنها ستكون متاحة لي عندما أقبل على مضض أختياراتها
    Son günlerde zaman kazanmak için onu görür görmez yeri öpüyorum. Open Subtitles مؤخرا، عندما أراها صرت أقبل الأرض توفيرا للوقت
    Bu itaatsizliği kabul edemem. Gel ve kahvaltını yap! Open Subtitles لن أقبل بهذا العقوق أرجوك تعال وتناول فطورك
    Artık bir kızı öpmem gerektiğini söyleyen sen değil miydin? Open Subtitles ألست أنتِ من قال أنه يجب علي أن أقبل أحدا؟
    - Ne geçene kadar? Tanıdığım biri göndermediği sürece yabancıları almam ben. Open Subtitles لا أقبل بأي غرباء إلا إذا كانوا من طرف شخص أعرفه
    Bunu bir iddia olarak alıyorum, Dee ve bunu kabul ediyorum. - Günün sonuna kadar onu tavlayacağım. Open Subtitles حسناً , أنا أخذ ذلك كتحدي يا دي وأنا أقبل ذلك التحدي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more