| Belki Naboo'daki Anakin ile iletişim kurabiliriz. Çok daha yakın. | Open Subtitles | ربما يمكننا الاتصال بـ آنيكين في نابو فهو أقرب بكثير |
| Cesedi atmak için bir yer arıyorsa Griffith Park çok daha yakın. | Open Subtitles | أعني، إن كان يريد أن يخفي الجثة فـ منتزه جريفيث أقرب بكثير |
| Bunu düşüren kişi, size daha yakın bir yerde yaşıyor. | Open Subtitles | اليد التي أعطت المال تعيش أقرب بكثير إلى منزلك يا بني |
| Ama her geçen gün beni müthiş tatmin edici olacağını bildiğim bir katarsise daha çok yaklaştırıyor. | Open Subtitles | لكن كل يوم يجعلني أقرب بكثير... إلى ما سيكون تطهيراً فكرياً مرضياً جداً حسب علمي. |
| daha yakında da tedavi olabilirdiniz. | Open Subtitles | كان بأمكانِكَ تلقى العلاج بمكان أقرب بكثير |
| Matmazel Saintclair, daha yakın olan öndeki eve koşmak yerine neden Söğütler'e doğru koşmuş? | Open Subtitles | لماذا قامت الآنسة "سانت كلير" بالجري إلى بيت ويلوز عوضاً عن البيت المقابل و الذي هو أقرب بكثير ؟ |
| Atlantic City'e göre Cincinnati daha yakın. | Open Subtitles | فالنسبة إلى "أتلانتيك سيتي"، "سينسيناتي" أقرب بكثير. |
| Çünkü, ona ihtiyacı olan insanlar var ve onlar Florida'dan daha yakın. | Open Subtitles | لانه هناكَ أشخاص في حاجة "وهم أقرب بكثير من "فلوريدا |
| Yapma ama benim ev daha yakın. Sana güzelce bir banyo hazırlayıp birer kadeh şampanya koyarım. | Open Subtitles | منزلي أقرب بكثير سأجهز لكِ الحمام |
| Ölü annesinin üzerindeki D.N.A.'sına bakarak Alaska'dan daha yakın olduğu hissi var bende. | Open Subtitles | بإعتبار أن حمضه النووي. موجودعلىأمهالميتة، لديّ شعور انه أقرب بكثير من "ألاسكا". |
| Peki, Londra'ya daha yakın akıl hastaneleri varken neden buraya geldi? | Open Subtitles | لكن لماذا تأتي كل هذا الطريق إلى هنا في حين توجد مصحات أخرى أقرب بكثير إلى "لندن"؟ |
| Tabii, çok daha yakın değildiyse. | Open Subtitles | إلا إذا كان أقرب بكثير. |
| Tamam yakın.. daha yakın | Open Subtitles | حسناً، أقرب أقرب بكثير |
| - Çünkü seninki daha yakın. | Open Subtitles | لأن مخرجك أقرب بكثير. |
| Bel Air Akademisi'ne de daha yakın. | Open Subtitles | كما أنها أقرب بكثير إلى أكاديمية (بيل إير)؟ |
| Aristotales'in etik ve ahlak hakkındaki yazıları insanların onu nasıl düşündüğüne daha yakın bence | Open Subtitles | أعتقد الطريقة التي يكتب بها (أريستول) عن الأخلاق والفضائل هو أقرب بكثير بكيفية تفكير أكثر الناس به |
| - Sana, düşündüğünden daha yakın, Clark. | Open Subtitles | إنها أقرب بكثير مما تظن يا (كلارك) |
| Ama her geçen gün beni müthiş tatmin edici olacağını bildiğim bir katarsise daha çok yaklaştırıyor. | Open Subtitles | لكن كل يوم يجعلني أقرب بكثير... إلى ما سيكون تطهيراً فكرياً مرضياً جداً حسب علمي. |
| Bu bir cüce gezegen ama Kuiper Kuşağı'ndakilerden daha yakında. | Open Subtitles | إنه كوكب قزم، ولكنه أقرب بكثير من تلك الموجودة في حزام كويبر |