- Benim söylemek istediğim de sadece, geriye dönüp baktığımda demek istiyorum ki elimden gelenin en iyisini yaptım, burada sıkışıp kalmışken. | Open Subtitles | ..جل ما أقوله هو ..أريد النظر للوراء وأقول أنني فعلت أقصى ما أستطيع عندما لم يكن هناك مفر آخر |
Yapabileceğimizin en iyisini yapmak için, öndeki makineli tüfek en iyi atış pozizyonunda değil. | Open Subtitles | هذا أقصى ما نستطيع أن نفعله تلك البندقيّة الآلية الأماميّة ليست فى موقع اطلاق نيرانى مؤثر |
Bu kadını bulmak için Elimizden geleni yapacağız, fakat sakin olmamız gerekiyor aksi halde her şey gitgide kontrolden çıkar. | Open Subtitles | نحن نبذل أقصى ما لدينا للعثور عليها ولكن لابد أن نحافظ على هدوئنا وإلا سيخرج كل شيء عن نطاق السيطرة |
Bu er ya da geç olacaktı. Biz En fazla biraz geciktirebilirdik o kadar. | Open Subtitles | هذا شىء كان لابد وأن يحدُث أقصى ما كان يُمكن عمله هو تأجيله قليلا |
Tedaviyi bırakıp sadece bandajlamak zorundaydık yapabileceğimizin en iyisi buydu. | Open Subtitles | توجب علينا الرحيل فوزعنا عليهم الدواء والطعام، حاولنا فعل أقصى ما فى وسعنا |
Provalara başlamamıza izin verdiler ama elimizde yeni bir senaryo yoksa, birkaç parçayı tekrar sahnelemekten öteye gidemeyiz. | Open Subtitles | لقد سُمح لنا بالتدرب لكن أقصى ما يمكننا فعله هو تقديم بعض العروض إذا لم تتوفر لدينا رواية جديدة |
Benden şüphe edecekler. Ancak ya varabileceğimiz son nokta burası ise? | Open Subtitles | سيكون لديهم شك بي، لكن ماذا كان هذا أقصى ما نحصل عليه؟ |
Başkan'dan bir cevap almak için Elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبذل أقصى ما لدينا للحصول على رد من الرئيس |
Gidebileceğim en uzak yer burası, tabii duvarı delip geçmezsem. | Open Subtitles | هذا أقصى ما أستطيع الذهاب إليه مالم تريدينني أن أشق طريقي بالحائط |
Onlara söyleyeceğim şey hastanın tedavisinde elinden gelen her şeyi yaptın ve eğer herhangi bir şekilde tehlikede olduğunu hissetsen onu tekrar uçmaktan alıkoymak için her şeyi yapardın. | Open Subtitles | الذي أريد فوله لهم هو أنك فعلت أقصى ما باستطاعتك لمساعدة هذا المريض في العلاج وإن كنتَ قد أحسستَ أنه كان في خطر |
Elimizden gelenin en iyisini yapabilmek için makinelileri berbat noktalarda mevzilendirmemeliyiz. | Open Subtitles | هذا أقصى ما نستطيع أن نفعله تلك البندقيّة الآلية الأماميّة ليست فى موقع اطلاق نيرانى مؤثر |
Size en iyisini veriyoruz,efendim. Elimizdeki tüm bilgiyi iletiyoruz. | Open Subtitles | نحن نعطيك أقصى ما يمكننا سيدي،أخر المعلومات التي لدي |
Efendim, Elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Lütfen hatta kalın. Hemen döneceğim. | Open Subtitles | سيدي، سنبذل أقصى ما في وسعنا إبق متصلاً معي، وسأوافيك حالاً |
Ve burada geçirdiğimiz 10 yıl boyunca buna ulaşmak için Elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | و بذلنا أقصى ما بوسعنا لنحقق ذلك خلال العشر سنين التي عشناها هنا |
Hapishanedeki diğer arkadaşlarımla Elimizden geleni yaptık. | TED | مع زملائي الآخرين في السجن، فعلنا أقصى ما يمكننا فعله. |
Elimden geleni yapacağıma söz verdim. Evlenince ne olacak sandın ki? | Open Subtitles | لقد وعدتك ببذل أقصى ما في وسعي ماذا كنت تظنين الحياة الزوجية؟ |
Listeler En fazla bu kadar yükseleceğini gösteriyor. | Open Subtitles | رسوماته البيانية تقول أن هذا أقصى ما ستصل إليه |
Maalesef şu an yapabileceğimin en iyisi bu. | Open Subtitles | حسناً، لسوء الحظ، هذا أقصى ما يمكنني عمله الآن |
Sanırım konuşmamız da yemeğini beğenip beğenmediğinden öteye geçemedi. | Open Subtitles | أعتقد أن أقصى ما وصل إليه حديثنا هو كم أحب وجبته |
20 yıl içinde, Hoylake'in yerini alabilirsin ve bu da yükselebileceğin son nokta olur. | Open Subtitles | في غضون عشرين عاما يمكنك أن تجلس في مكان (هويليلك) و هذا أقصى ما تستطيع الوصول اليه |
- Güven bana şüpheli birini bulmak için Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. | Open Subtitles | ثق بي، نفعل أقصى ما في وسعنا لنجد المشتبه به |
Sizi götürebileceğimiz en uzak yer burası. | Open Subtitles | هذا أقصى ما يمكننا إيصالكم إليه |