Sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | هناك شيء أعتقد بأنه يجب أن أقوله لكِ |
Neyse, Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | على أية حال لدي شيء أقوله لكِ. أنا حامل _. |
Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | يوجد شيئاً ما علي أن أقوله لكِ |
Sana söyleyecek hiçbir şeyim kalmadı! Tek yaptığımız konuşmak! | Open Subtitles | لقد نفد ما أقوله لكِ كل ما نفعل هو التحدث |
Sana söyleyecek son bir şeyim var, ve sonra hayatından tamamen çıkacağım. | Open Subtitles | مرحباً، أنا أنتقل لشقتي الجديدة لذا بقي شيء واحد أريد أن أقوله لكِ وبعدها سأخرج من حياتكِ للأبد |
Gitmeden önce Sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | ولكن هناك شيء واحد أردت أن أقوله لكِ قبل ان أذهب |
Eğer arayan oysa, ona benim dediklerimi de. | Open Subtitles | إذا كان هو المتصل فــ قولِي له ما ســ أقوله لكِ |
Önce bana bak. Benim dediğimi yap, yaptığımı yapma. | Open Subtitles | انظري إلّي أولاً , افعلي ما أقوله لكِ, لاكماأفعل. |
Ama Sana söylediklerimi anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لكني لا أعتقد انك تفهمي ما أقوله لكِ |
Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | هناكَ شيء واحد يجب أن أقوله لكِ |
Sana söylemem gereken bir şey var. Sen şimdiye kadar sevdiğim ilk ve son kadınsın. | Open Subtitles | لدي شيء أقوله لكِ. أنت أول, وآخر |
Sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيء ما أريد أن أقوله لكِ |
Sana söylemem gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | لدي شيء أقوله لكِ |
Sana söylemem gereken birşey var. | Open Subtitles | هناك شيء ما علي أن أقوله لكِ |
Sana söylemem... gereken çok şey var. | Open Subtitles | يُوجد شيء يُحتم أن أقوله لكِ |
Sana söyleyecek hiçbir şeyim yok; geldiğin yere dön demekten başka. | Open Subtitles | لا يوجد شيئ أقوله لكِ إلا عودي من حيث أتيتِ |
Sana söyleyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيئاً حتى أقوله لكِ |
Sana söyleyecek hiç bir şeyim yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي شيء أقوله لكِ |
Bu şey iyi bir sonla bitmezse eğer uzun zamandır Sana söylemek istediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | إذا لم تسر الأمور بشكل جيّد، فأريد أن أقول لكِ أنّ هناك شيء أردتُ أن أقوله لكِ منذ فترة طويلة |
Fakat Sana söylemek istediğim birşey var. | Open Subtitles | ولكن هناك شيئا أريد أن أقوله لكِ |
Eğer daha fazla insan ölmesin diyorsan, o zaman benim dediklerimi yap. | Open Subtitles | كيران إذا كنت لا تريدين أن تكوني سبب في قتل أناس آخرين ، نفذي ما أقوله لكِ |
- Sadece dediğimi yap Angie. - Onun için geri dönmemizi isterdi. | Open Subtitles | "فقط إفعلي ما أقوله لكِ يا " إنجي سيود منا أن نأتي من أجله |
Sana söylediklerimi yaparsan her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | سيكون كل شيء بخير إن فعلتي ما أقوله لكِ |
Seni bakım altına almak istediler ve ben de onlara şimdi sana söyleyeceğim şeyi söyledim. | Open Subtitles | أرادوا أن يقوموا بوضعك بمنظمة لرعاية الأطفال وقلت لهم حينها، وهذا هو نفسه ما أقوله لكِ الآن |