Yukarıda kim var, bilmiyorum bu yüzden bunu Sana söylüyorum. | Open Subtitles | ، لا أعرف من الذي هناك لذا أنا أقول لكَ هذا |
Sana söylüyorum dostum, tüm bu eve geri dönüş olayı zordur. | Open Subtitles | أقول لكَ ، يا رجل ،العودة للوطن شيء قاسي. |
Sana söylüyorum, eldeki üçü eklemelisin. | Open Subtitles | أقول لكَ إنّ عليكَ أن تحمل الـ 3 |
Ben de sana diyorum ki biz dediğin yerde nasıl olabiliriz, ...eğer "yer" orası bile değilse, anladın mı? | Open Subtitles | وأنا أقول لكَ كيف يمكن لنا أن نكون هنا، إذا المقصود بـ"هنا" ليس هنا، حسناً! |
- Hayır, sana diyorum ki tam üstünde duruyorsun. | Open Subtitles | -لا، إنّي أقول لكَ أنتَ تقف فوقه |
Öncelikle, söylemem gerekir ki benim için çok iyi bir arkadaş olmandan dolayı büyük minnet duyuyorum. | Open Subtitles | أولاً، أريد أن أقول لكَ أنّي أقدّر لكَ كونكَ صديقاً رائعاً. |
Beni bırakıp hayatını kurtarmanı söylediğimde aynen bunu yapacaksın. | Open Subtitles | حينما أقول لكَ اتركني وانجو بنفسك ، يجب أن تفعل هذا. |
Hayır, Sana söylüyorum, bu bir imza. | Open Subtitles | كلا ، أنا أقول لكَ هذا توقيع |
Sana söylüyorum Willy, bu işi hemen halledebiliriz. | Open Subtitles | أقول لكَ يا "ويلي" لقد ذهبت الجثث |
Sana söylüyorum ldzik, intihar bu. | Open Subtitles | أقول لكَ يا (إدزيك)، هذا انتحار |
Sana söylüyorum, Sanders... | Open Subtitles | أطلق النار أنا أقول لكَ يا (ساندرز) |
- Sana söylüyorum. | Open Subtitles | -أنا أقول لكَ . |
sana diyorum, artık bir savaş yok. | Open Subtitles | و لكنني أقول لكَ, لا يوجد (قتال بعد الآن يا (بين |
Hayır, sana diyorum, bunu görmeliydin. Vegas'taki Connor'ın tarzı vardı. | Open Subtitles | لا, أنا أقول لكَ كان حريّاً بكَ أنْ تراه,) كونور في (فيغاس), الفتى لديه حركات) |
Carroll, kötülüğün gerçek bir mürididir ve sana diyorum, Joe Carroll, takipçilerine diyorum attığınız her adım, sizleri cehennemin ateşine biraz daha yaklaştırıyor. | Open Subtitles | (كارول) تابع حقيقي لكل ما هو شيطاني، ولذا، أقول لكَ يا (جو كارول)، ولتابعينكَ، كل خطوة تتخذوها تقربكم مِن أفران جهنّم الملتهبة. |
Sana bir şey söylemem gerek. Seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum ve seni ya da Max'i incitecek hiçbir şey yapmam. | Open Subtitles | أحتاجُ بأنّ أقول لكَ شيئاً ؛ أحبكَ كثيراً ؛ و لم أفعل شيئاً لــ |
Madem açık sözlü davranıyoruz, bunu söylemem icab eder... | Open Subtitles | حسناً، بما أننّا صريحين، يفترض بيّ أن أقول لكَ... |
Beni bırakıp hayatını kurtarmanı söylediğimde aynen bunu yapacaksın. | Open Subtitles | حينما أقول لكَ اتركني وانجو بنفسك ، يجب أن تفعل هذا. |