"أكبر من ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bundan daha büyük
        
    • bundan daha fazlası
        
    • ondan daha büyük
        
    • daha büyük bir
        
    • Bundan fazlası
        
    • bundan daha fazla
        
    • bundan daha ötesi
        
    • bundan çok daha büyük
        
    Hesabınla ilgili değil. Bundan daha büyük problemlerin var. Open Subtitles هذا ليس بخصوص فاتورة الطاولة لديك مشاكل أكبر من ذلك
    Bundan daha büyük bir sıkıntıya katlanan hayvan yoktur. Open Subtitles بالتأكيد ، لا توجد محنة أكبر من ذلك قد يواجها أي حيوان.
    Ben sadece ona bakışından, bundan daha fazlası olabileceğini düşündüm, Open Subtitles لقد إعتقدت فقط بأنها ربما أكبر من ذلك بسسب الطريقة التي نظرت بها لها
    Ama şu an ondan daha büyük sorunlarımız var. Open Subtitles حالياً، لدينا مشكلة أكبر من ذلك.
    Bay Palmer'ın çevre konuşmasıyla ilgilenirken daha büyük bir hikaye sezdim. Open Subtitles كنت أغطي خبر خطاب الرئيس عندما أحسست بقصة أكبر من ذلك
    Islah memurlarını iyi, tutukluları da kötü adam olarak görmek, bazıları için çok kolayken bazıları için ise çok zordur. Ama Bundan fazlası var. TED من اليسير للبعض النظر لضباط السجون على أنهم أخيار والمساجين على أنهم سيئون، أو العكس للبعض، ولكن المسألة أكبر من ذلك.
    Hatta bundan daha fazla bile diyebilirim. Open Subtitles وأود أن أقول، إنه حتى أكبر من ذلك
    Hiç. Bu sanki bir kabus. Hayır, bundan daha ötesi. Open Subtitles لا انه أكبر من ذلك انه مثل عقاب من الله أو شيء ما
    Kıskançmısındır, Seifer? Senin Bundan daha büyük bir adam olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles هل أنت تغار يا سايفر لقد ظننتك أكبر من ذلك
    Ama şimdi Bundan daha büyük bir şey var... Open Subtitles هم يحددون حياة وفرص مواطنيهم لكن الآن يوجد شيء أكبر من ذلك
    Pizzalardan Bundan daha büyük ançüezler çıkarmışlığım var. Open Subtitles لقد حصلت على أنشوجة بيتزا .كانت أكبر من ذلك
    Bundan daha büyük bir şey istiyorum, ve bu zihniyetimin gelişmesini gerektirdi. Open Subtitles ،لدي رغبة بشيء أكبر من ذلك ويتطلب التوسع
    Amerika'nın salgını Bundan daha büyük ama bir ilaç her yıl on binlerce kişinin ölümünden sorumlu tutulduğunda umursamazca yapılan bu tedaviler affedilemez. TED وباء أمريكا أكبر من ذلك بكثير، ولكن عندما يكون الدواء مسبباً لعشرات الآلاف من الوفيات في كل عام، فالإدارة المتهورة لذلك الدواء لا يمكن السكوت عنها.
    İngiltere'de Bundan daha büyük bir onur yok. Open Subtitles لا يوجد شرف أكبر من ذلك في انجلترا
    Yani, elbette hayatımın aşkı tarafından terk edilmiştim ama bundan daha fazlası vardı. Open Subtitles أعني ، بالطبع ، لقد هجرني حبّ حياتي ولكن كان الأمر أكبر من ذلك ثمَّ خطر ببالي شئ
    Gerçek Dylan Schoenfield'ı keşfettiğimde şöyle düşündüm, evet popüler olabilir ayakkabıları çok seviyor olabilir ama o bundan daha fazlası. Open Subtitles وأنا اكتشفت ديلان شونفيلد الحقيقية، قد تكون شعبية قد تكون عاشقة للأحذية، ولكنها أكبر من ذلك
    bundan daha fazlası var. Ben bir zaman yolcusuyum. Open Subtitles الأمر أكبر من ذلك أنا مسافرٌ في الزمن
    - Bilmiyorum. Ama şu an ondan daha büyük sorunlarımız var. Open Subtitles حالياً، لدينا مشكلة أكبر من ذلك.
    - Dostum, olay ondan daha büyük. Open Subtitles يا صاح، الأمر أكبر من ذلك بكثير.
    Ama kainattaki hayat çok daha büyük bir skalada işler. Open Subtitles لكن حياة الكون، تجري ضمن مقاييس أكبر من ذلك بكثير
    Ama bence Bundan fazlası olmalı. Open Subtitles فقط أنا لا أصدق أنه لا يوجد شيء أكبر من ذلك
    Bence bundan daha fazla inancı hakediyorum. Open Subtitles أظن أني أستحق ثقة أكبر من ذلك.
    Bu sanki bir kabus. Hayır, bundan daha ötesi. Open Subtitles لا انه أكبر من ذلك انه مثل عقاب من الله أو شيء ما
    200'ün üstünde ölenin olduğu bir yolcu uçağı kazası bundan çok daha büyük bir haber oluyor. TED هي قصة أكبر من ذلك بكثير. هل يثير ذلك من غضبك؟ بيل: نعم، بسبب أن شيئا صامتا يحدث.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more