"أكثر من ساعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir saatten fazla
        
    • Bir saat
        
    • Bir saati
        
    • bir saatten uzun
        
    İlk başta güneş tutulması zannetim ama bir saatten fazla oldu. Open Subtitles في البداية ظننت أنه كسوف شمسي ولكن مرَّ أكثر من ساعة
    Avrupa ışık hızıyla bile olsa çok uzaklardadır. verilen emirin araca ulaşması bir saatten fazla sürecek. TED يوروبا هو بعيدا جدا حتى انه بسرعة الضوء، يستغرق الايعاز أكثر من ساعة ليصل إلى المركبة.
    - bir saatten fazla süredir bekliyoruz. - Bence onları kuyruğumuzdan attık. Open Subtitles لقد أنتظرنا أكثر من ساعة الآن أعتقد أننا تخلصنا منهم
    Daha önce de buradaydım. Beni Bir saat beklettin. Open Subtitles جئت الليلة من قبل لقد جعلتنى أنتظر أكثر من ساعة
    Bir saat önce dönmüş olmaları gerekirdi. Open Subtitles إنهم متأخرون ، كان يجب أن يعودوا منذ أكثر من ساعة
    Dïsarï çïkalï Bir saati geçti. Uzandï ve uykuya daldï. Open Subtitles إنها تنام منذ أكثر من ساعة فقط تمددت ونامت
    Bu yetişkin boğayı boğmak, bir saatten uzun sürdü. Open Subtitles سيستغرق أكثر من ساعة لكي يغرق هذا الثور كامل النمو.
    Yaptıklarını düzeltmek için bir saatten fazla uğraştım. Open Subtitles استغرقت أكثر من ساعة لترتيب الفوضى في غرفته
    Ve benden bir saatten fazla ayrı olsan seni düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles وإذا كنتَ بعيداً عنّي أكثر من ساعة لا أستطيع أن أتوقّف عن التّفكير فيك
    "Doctor Who" nun bir bölümünü indirmek bile bir saatten fazla sürüyor. Open Subtitles إستغرق الأمر أكثر من ساعة لتحميل آخر حلقة من مسلسل "دكتور هو"
    bir saatten fazla sürmez. Open Subtitles لا يجب أن تستغرق منّي أكثر من ساعة للحصول عليه
    Araştırma kısmı bir saatten fazla sürmez. Open Subtitles والتحقق من الهوية لن يستغرق أكثر من ساعة
    Sadece kente gitmemiz bir saatten fazla sürmüştü. Open Subtitles أخذنا أكثر من ساعة حتى نصل الى البلدة فقط
    Isınma antrenmanına dönmek için bir saatten fazla zamanı vardı. Open Subtitles فقد كان لديه أكثر من ساعة ليعود في الوقت المناسب للقيام بتمرينات الإحماء
    Evet, hastayı delmemizin üzerinden daha Bir saat geçti ama omurilik sıvısı alın ve geniş spektrumlu antibiyotik tedavisine başlayın. Open Subtitles لكن مرت أكثر من ساعة منذ لكزنا المريض بشئ حاد قوموا بفحص للقطنية و اعطوه مضادات حيوية عامة
    MRI Bir saat önce çekildi. Yumuşak nokta şu an iltihaplaşmış olabilir. Open Subtitles تلك الصورة مأخوذة منذ أكثر من ساعة قد تكون أصبحت المنقطة دمل الآن
    Çekimler için Bir saat önce çıktılar. Open Subtitles أوه, لقد غادرن لجلسة التصوير منذ أكثر من ساعة عزيزتي
    Eminim doğru numaraya sahibim. Onunla Bir saat kadar önce konuştuk. Open Subtitles نعم، إني واثقٌ من أنه لديّ الرقم الصحيح فقد تحدثت إليه قبل أكثر من ساعة
    Babam da yardım etmediği için neredeyse Bir saat uğraşmış. Open Subtitles لم يساعدها أبي واستغرق منها ذلك أكثر من ساعة
    Bir saat kadar ormanda, yer altına inen bir delik aradık ama hiçbir şey bulamadık, çünkü bulunacak bir şey yoktu. Open Subtitles قضينا أكثر من ساعة بحث في الغابة و ديف يبحث عن هذه الحفرة الأرضية ولكن لم نجدها، لأنه لم يكن هناك شيء لنجده
    Seninle tanışalı Bir saati geçti ve adımla ilgili tek bir espri bile yapmadın. Open Subtitles نحن هنا منذ أكثر من ساعة ولم تستهزئ حتى الآن من اسمي
    Bunun bir saatten uzun sürmeyeceğini söylediğinizi sanıyordum. Olmanız gereken bir yer mi var, Ms. Lanzer? Open Subtitles ظننت بأنك قلت أن هذا لن يأخذ أكثر من ساعة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more