Şimdi, Size yalan söylemeyeceğim ve bununla yaşamak için pozitif bir yer bulmanın hızlı veya kolay olduğunu da söylemeyeceğim ama onu buldum | TED | لن أكذب عليكم وأقول أني بسرعة وسهولة عثرت على حيز إيجابي وأنا مصاب بهذا المرض، ولكني عثرت عليه. |
Size yalan söylemediğimi biliyorsunuz. Doğruya doğru. | Open Subtitles | أنتن تعرفن بأنني لا أكذب عليكم ابقين صريحات دائماً |
Yemin ederim. Size yalan söylemiyorum millet. | Open Subtitles | أقسم بالإله , لن أكذب عليكم , ليس عليكم يارفاق |
Dinleyin! Aptal erkeklik gururum yüzünden Size yalan söyledim! | Open Subtitles | اسمعوا جميعاً، كبريائي الذكوري الغبي جعلني أكذب عليكم |
Genç olmak zordur. Size yalan söyleyecek değilim. | Open Subtitles | أن تكون مراهقا , هذا قد يكون صعب أنا لن أكذب عليكم |
Size yalan söylemek ve Crosby'nin babama benzediğine sizi inandırmak kolayıma geldi. | Open Subtitles | لقد كان سهلاً علي أن أكذب عليكم جميعاً و لقد جعلتكم تصدقون ذلك بأنه مثل أبي |
Size yalan söylemeyi sevmiyorum ve okula gidiyormuş gibi yapmama gerek kalmadı. | Open Subtitles | , لأنني لا أحب أن أكذب عليكم يا رفاق والآن لا يتوجب علي التظاهر . بأنني أذهب للمدرسة |
Araştırma konusunda Size yalan söylemeyeceğim çünkü bir şeye yaramaz. | Open Subtitles | لن أكذب عليكم بشأن هذا التحقيق لأنّي لا أرى جدوى في ذلك |
Medya kumpasını çözmeye çalışıyorum ama Size yalan söyleyemem. | Open Subtitles | إنّني أحاول كشف المؤامرة الإعلامية ولكن لا يمكنني أن أكذب عليكم |
Size yalan söyleyip "Harika" demeyeceğim ama elimizdekinin en iyisi bu. | Open Subtitles | لن أكذب عليكم وأقول أن هذا عظيم ولكن هذا أفضل شئ لدينا |
Size yalan söylemeyeceğim, bazı reformlar yapılacak ama temizlik ve sadakat yemini olmayacak veya çalışma kamplarına tek yön bilet alınmayacak. | Open Subtitles | لن أكذب عليكم ثمّة إصلاحات سترى النور قريبًا لكن لا تطهير أو قَسم ولاء أو تذكرة ذهاب إلى معسكر العمل |
Size yalan söyleyemem, kesinlikle Şahinlere yem olacaksınız. | Open Subtitles | لن أكذب عليكم, ستلتهمكم الصقور بالتأكيد |
Size yalan söylemiş olmamın tek sebebi onunla birlikte bir şey yapacak olmamı düşünmenizi istemediğim içindi. | Open Subtitles | ...السبب الوحيد الذي جعلني أكذب عليكم يا شباب هو أنني لم أرد منكم أن تعتقدوا أنني على علاقة بذلك |
Tamam, Size yalan söylemeyeceğim. Söyledikleriniz ihtimal dahilinde. | Open Subtitles | -نعم أنا لن أكذب عليكم الإحتمالات تشير إلى أن هذا سيحدث |
Size yalan söylemeyeceğim çocuklar, bu seferki işte istihbaratımız çok kısıtlı. | Open Subtitles | لن أكذب عليكم بأننا بموضع حسًاس للغاية |
Size yalan söylemeyeceğim çocuklar, bu seferki işte istihbaratımız çok kısıtlı. | Open Subtitles | لن أكذب عليكم بأننا بموضع حسًاس للغاية |
Siz benim ailemsiniz ve aylardır Size yalan söylemedim. | Open Subtitles | أنتما عائلتي، لم أكذب عليكم مند أشهر. |
Önümüzdeki görev zor. Size yalan söylemeyeceğim. Tehlikeli olacak. | Open Subtitles | القادم صعب ولن أكذب عليكم سيكون خطيراً |
Demek ki Size yalan söyleyebilirim. | TED | لذلك، يمكنني أن أكذب عليكم. |
Size yalan söylemeyeceğim dostlarım. | Open Subtitles | لن أكذب عليكم يا رفاق |