Soluk yüzlü, yapmacık sersem. Ondan nefret ediyorum. Ashley öyle düşünmüyor ama. | Open Subtitles | ذات الوجه الشاحب و اللسان المعسول، كم أكرهها |
Ve sizler, saçma sapan bir Kızılderili efsanesinden hiçbir şey yapamayacak kadar korkuyorsunuz ! Bundan nefret ediyorum ! | Open Subtitles | و أنتم جميعا خائفون من أسطورة هندية غبية أن تفعل شيئا ، أنا أكرهها |
Onlar bütün gün bir şeylere lanet ediyorlar. Bundan nefret ediyorum. | Open Subtitles | يشغّلون تلك الموسيقى طيلة اليوم، أكرهها. |
ondan nefret etmemi istersen, ederim. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين مني أن أكرهها فسوف أفعل ذلك |
Seninle evlenirken giydiğim elbise... nefret ettiğim zengin kuzenlerimden birinin eskisiydi. | Open Subtitles | الثوب الذى تزوجتك به كان لابنة عم غنية كنت أكرهها |
O bana ne kadar anlayış gösterdiyse, ondan o kadar nefret ettim. | Open Subtitles | لكنها حاولت كثيرا ولم تفهم ماذا حدث لى فضغطها هذا جعلنى أكرهها |
Odyssey'i yapma fikri kulağa hoş geliyor, çünkü basmakalıp filmlerden nefret ederim. | Open Subtitles | ربما هذا يكون مختلفاً عن الأفلام الحديثة التي أكرهها |
Ama sevmedim. Her zaman bir yerlere park etmek zorundaydım. | Open Subtitles | نعم , و لكني أكرهها لأي علي دائماً أن أضعها في مكان ما |
Hiç olmayan kardeşim gibisin. Bir ablam var ama ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أقصد, لدي أخت, لكنني أكرهها, لذا هذا رائعة |
Hayır, bu saçmalıktan nefret ediyorum. Herkes kendi lanet topunu oynasın. | Open Subtitles | لا, أنا أكرهها كل واحد يلعب الكرة بطريقتة |
Karım Faslı. Onu çok seviyorum, ama ayrıca ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | زوجتي مغربيّة أحبّها كثيراً، ولكنني أكرهها أيضاً |
Jan'in telefon numarası bile yok ve ondan nefret ediyorum! | Open Subtitles | أنا أيضا لا أملك رقم جان أنا أكرهها لم ترد أن تعطيني إياه |
nefret ediyorum, her zaman yanlıştır. Klasik zırvalar işte. | Open Subtitles | أكرهها, داما تكون مخطئة إنها سيئة بصراحة |
Okuldan nefret ediyorum. Yaşlı sürtükten nefret ettiğim kadar ondan da nefret ediyorum. | Open Subtitles | إني أكره المدرسة , أكرهها كما أكره هذه العجوز القحبة |
Eski karım var ve ondan nefret etmiyorum, bu çok mu kötü? | Open Subtitles | حصلت على زوجة سابقة, وأنا لا أكرهها, هل هذا مريع؟ |
Seninle evlenirken giydiğim elbise... nefret ettiğim zengin kuzenlerimden birinin eskisiydi. | Open Subtitles | الثوب الذى تزوجتك به كان لابنة عم غنية كنت أكرهها |
Kendi restoranım varken en nefret ettiğim şeylerden biriydi bu. | Open Subtitles | هذه أحد الأشياء التي أكرهها عندما كان لدي المطعم |
Yedi yeni defterim, nefret ettiğim bir eteğim ve mide ağrım var. | Open Subtitles | لدي سبعة دفاتر جديدة أرتدي تنورةٌ أكرهها, و ألمٌ بالمعدة. |
Şu yönetici kadının dediğine inanamıyorum. ondan nefret ettim. | Open Subtitles | لا أصدق ما فعلته مديرة العرض تلك ، أنا أكرهها |
Hele bir de iyiyse, kıskanırım ve daha fazla nefret ederim. Başka bir yazarın görüşünü almak istemezsin. | Open Subtitles | سأشعر بالحسد و أكرهها أكثر لا تريد رأي كاتب أخر |
sevmedim, ama Farkas vardı. | Open Subtitles | أنا أكرهها ولكن فراكس كان بجانبها |
Beni o toplantılarda istemedikleri güne kadar nefret ediyordum elbette. | Open Subtitles | لقد كنت أكرهها إلى أن عرفت بأنهم لا يرغبون بحضوري فيها |