Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama silahını ve rozetini almalıyım. | Open Subtitles | أكره أن أفعل هذا ولكن لابد أن آخذ شارتك وسلاحك |
Dostum, sen bok kadar sıkısın bayım. Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama parasını almalıyım. 60 kağıt. | Open Subtitles | أنا أكره أن أفعل هذا لكن يجب أن أغرمك ب60 دولارا |
Abby, sana Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama o kadınla daha fazla çalışabileceğimi düşünmüyorum. | Open Subtitles | أكره أن أفعل هذا بكِ، لكن أعتقد أني لا أستطيع العمل معها |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama patronum burada olmadıklarından emin olmak istedi. | Open Subtitles | أكره أن أفعل هذا لك، لكن مديرتي تريد أن تتأكد أنهن ليسن هنا |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama seni nezarete almak zorundayım. | Open Subtitles | أكره أن أفعل هذا و لكن عليّ أن أحتجزك |
Bilirsin, Bunu yapmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أتعرفين ، لكم أكره أن أفعل هذا |
Liz, sana Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama acil bir hastam var. | Open Subtitles | "ليز" أكره أن أفعل هذا لكٍ لكن لدي حالة طارئة |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum Jack, ama üniformalar gelene kadar bunlara otur. - Pekâlâ. | Open Subtitles | أنا أكره أن أفعل هذا يا (جاك) و لكنني أريد منك أن تبقى هنا حتى يصل الفريق إلى هنا |
Andy, Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama bizim gitmemiz lazım. | Open Subtitles | ،(أكره أن أفعل هذا يا (أندي . . لكن علينا أن نرحل من هنا هنا |
Sana Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama Wilfredo bugün kayamaz. | Open Subtitles | بخير، أكره أن أفعل هذا بكَ ولكن (ويلفريدو) لن يتزحلق هنا هذا اليوم |
Bunu yapmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أوه , أكره أن أفعل هذا . |
Şu anda Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama kocanızın üzerinde fazla miktarda para ya da değerli eşya var mıydı? | Open Subtitles | وأنا أكره أن أفعل هذا لكِ الآن... أنا آسفة جدّاً... لكن هل تعرفي إذا زوجكِ (تيم)... |
Dinle Jen, Bunu yapmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنصتي يا (جين)، أكره أن أفعل هذا بك. |