| Bugün karşınızda, hayatını burada ve şu anda dolu dolu yaşayan bir adam olarak duruyorum. | TED | أقف أمامكم اليوم كرجل يعيش حياته على أكمل وجه لحظة بلحظة. |
| Sanki dolu dolu yaşamış gibi gençliğini özlüyorsun. | Open Subtitles | أنت تفتقد شبابك كما لو كنت تعيشه على أكمل وجه. |
| Ama hala, olayı sonuna kadar götüremediler | Open Subtitles | لكنّ يظلوا لمْ يعيشوها على أكمل وجه. القصد بذلك أنهم لمْ يمارسوا الجنس. |
| Ve her iyi politikacı gibi bunu sonuna kadar kendi çıkarına kullandı. | Open Subtitles | ومثل جميع السياسيين الجيدين لقد إستغلها على أكمل وجه |
| Seninle çok iyi ilgileneceğiz. Birinci sınıf bir cerrahi ekibimiz var. | Open Subtitles | سنهتم بك على أكمل وجه الطاقم الجراحي طاقم من الدرجة الأولى |
| Bunca zaman çok iyi hizmet ettiniz. | Open Subtitles | لقد خدمتماني على أكمل وجه طوال 40 عاماً. |
| düzgün babalık etmek zordur ama elimizden geleni yaparız, değil mi? | Open Subtitles | من الصعب القيام بها على أكمل وجه ولكننا نحاول، أليس كذلك؟ |
| Buna rağmen, hayatı dolu dolu yaşamaya devam ediyor. | Open Subtitles | على الرغم من هذا ، أستمر يعيش حياته على أكمل وجه |
| Hayatı dolu dolu yaşamak gerektiğini anımsatıyor. | Open Subtitles | مجرد تذكير بأنه يجب أن تعيش حياتك على أكمل وجه |
| Hayatı dolu dolu yaşamak senin görevin. | Open Subtitles | وأنه بالواقع من واجبكِ العيش على أكمل وجه ممكن. |
| Kopardığın bu hayatı dolu dolu yaşa. | Open Subtitles | عليكِ أن تعيشي حياتك على أكمل وجه |
| Anlayacağın, hayatımı dolu dolu yaşamaktan korkuyordum. | Open Subtitles | كنت أخشى ألا أعيش حياتي على أكمل وجه |
| Hayatını dolu dolu yaşa, | Open Subtitles | ، عِش حياتك على أكمل وجه |
| öyleyse... her gün sonuna kadar yaşamak istediğini söyledin. | Open Subtitles | صباح الخير إذاً لقد قلت بأنك تريد أن تعيش كل يوم , على أكمل وجه |
| Evliliğimizi herkese duyurduğumuzda sonuna kadar tadını çıkarmalıyız. | Open Subtitles | لنتمتع بهذا على أكمل وجه بمجرد أن نعلن خطوبتنا. |
| (Alokstremst) Almtharon ısı doğru doğru Jarvis),) ve sonuna kadar بتدميرهم bu | Open Subtitles | (جارفيس)، صوب تجاه (الأكستريمست) المثارون بالحرارة وقم بتدميرهم على أكمل وجه |
| Ellis, çok iyi iş çıkardın. Senden çok memnunum. | Open Subtitles | أليس لقد أديت المهمة علي أكمل وجه انا أكثر من راضي |
| Eminim son yaşadığın şehirde, işini çok iyi yapıyordun... | Open Subtitles | أنا واثق بأنك قمت بعملك على أكمل وجه في آخر بلدة عملت فيها |
| Şöyle bırakıver. çok iyi bir ilişkimiz oldu, değil mi Jason? | Open Subtitles | ضعها هنا فحسب, لقد أتممنا كل شيء على أكمل وجه, أليس كذلك جايسون؟ |
| Şoförlerimiz işlerini düzgün yapmıyolar, dostum. | Open Subtitles | سائقونا الشخصيين لا يقوموا بعملهم على أكمل وجه , يا صديقى العزيز |
| Demek ki işimizi düzgün yapmışız. Bunu görmekten asla bıkmazsın. | Open Subtitles | هذا يعني أننا نقوم بعملنا على أكمل وجه ليس هناك أفضل من رؤية هذا دائماً |
| Bir şeyi yapacaksan, doğru düzgün yap. | Open Subtitles | إنّ كنت تريد أن تعمل شيئاً فقم به على أكمل وجه |