"ألا تدركين" - Translation from Arabic to Turkish

• farkında değil misin
• anlamıyor musun
• bilmiyor musun
• farkında mısın
• göremiyor musun
• görmüyor musun
• fark etmiyor musun

Seksin bir oyun bir eğlence olmadığının farkında değil misin? Tehlikelidir.
ألا تدركين أن الجنس ليس للمتعة أو اللعب , إنه خطر

Ateşlenmenin ne kadar önemli olduğunun farkında değil misin?
ألا تدركين مدى خطورة الحمى بالنسبة له؟

Eğer bu adamlar bizi diğer 19 kutuya götürmezlerse, ne kadar fazla insanın öleceğini anlamıyor musun?
ألا تدركين كم من الناس ممكن أن يموتوا لو لم يقودنا هؤلاء الرجال للعبوات الباقية؟

Şu vantuzlu puştun sana ne yapacağını anlamıyor musun?
ألا تدركين ماذا سيفعلون لكِ هؤلاء الأوغاد المصاصون ؟

Canına susadın herhalde. Onların kim olduğunu bilmiyor musun?
يجب أن تهيئي عقلك لتشاهدي الجحيم ألا تدركين من يكونوا؟

Eğer sadece dediğim şeyleri yapsaydın ne kadar mükemmel şeyler olabileceğinin farkında mısın?
ألا تدركين كيف يمكن أن تكون الأمور مثالية إذا قمت بفعل ما أقوله؟

Her şeyi o ayarlamış olabilir, bunu göremiyor musun?
... كان مشغولا لساعة يعبث بأسلاكة ألا تدركين أن كل شىء يمكن أن يكون خدعة؟

Kışkırtmak gibi bu, farkında değil misin?
يبدو استفزازا، ألا تدركين ذلك؟

Onu kabul ettin. farkında değil misin?
كان مرحب بكِ هنا ألا تدركين ذلك؟

İnsanların neler diyeceğinin farkında değil misin?
ألا تدركين ما سيقوله الناس ؟

Onun özel olduğunun farkında değil misin?
ألا تدركين بأنك ِ مميزة ؟

farkında değil misin?
ألا تدركين ؟

Peki sadece yeni tişörtlü veya etekli ama aynı stresli kişi olduğunu hiç anlamıyor musun?
ألا تدركين أنك في النهاية نفس الشخص المتوتر و لكن تلبسين قميصا جديدا أو تنورة جميلة؟

Adının bir cinayete karıştığını anlamıyor musun?
ألا تدركين أنكِ متورطة في جريمة قتل ؟

Sakin ol, anlamıyor musun vaziyeti?
اهدأي، ألا تدركين الموقف الذي نحن فيه؟

Elenmemek için yalvaranlar olduğunu bilmiyor musun?
ألا تدركين أن لدينا مرشحين يتوسلون حتى لا يتم اقصائهم ؟

Bunun şeytanın gazetesi olduğunu bilmiyor musun?
ألا تدركين بأن هذه هى جريدة الشيطان ؟

- ...ifadesi alınacak" Bunun şeytanın gazetesi olduğunu bilmiyor musun?
ألا تدركين بأن هذه هى جريدة الشيطان ؟

Şu anda gözetim ekiplerinin burayı gözetlediklerinin farkında mısın?
ألا تدركين أن هناك فرق مراقبه تراقب هذا المكان الآن

Salvo amca bize yardım edemez. Bunu göremiyor musun?
العم (سالفو) لا يمكنه مساعدتنا ألا تدركين ذلك؟

Seni de kendi gibi yalancı, hilebaz yapıyor görmüyor musun?
ألا تدركين أنه يحاول أن يجعلك تتحولين لشيء مثله: كاذبة وخائنة؟

Yakalanacağını fark etmiyor musun?
ألا تدركين انه سيقبض عليك؟