"ألا تعتقد بأنه" - Translation from Arabic to Turkish

• sence de
• düşünmüyor musun
• düşünmüyorsun

Onunla konuşmak için pek fırsatım olmadı ama sence de biraz avam değil miydi?
لم تتاح لى الفرصة للحديث معه لكن ألا تعتقد بأنه يبدو واحداً من العامة؟

Bugün yedi defa yapmış olman, sence de tuhaf değil mi?
ألا تعتقد بأنه من الغريب أنك قد ذهبت سبع مرات للحمام هذا اليوم؟

Evin her yerini biliyor olmam sence de garip değil mi?
ألا تعتقد بأنه من المضحك أن أعرف أين كل شئ فى بيتك؟

Artık buna bir son vermemiz gerektiğini düşünmüyor musun... son kez ve tam olarak?
ألا تعتقد بأنه حان الوقت لوضع النهايه فاعلين أثما أخير

Daha önceden vicdan azabı hissetmediğini söylediğini biliyorum, ama, bunun çok güçlü bir kefaret ödeme arzusu... olduğunu düşünmüyor musun?
و الآن, أعلم بأنك تقول أنه لا تراودك أي مشاعر بالذنب لكن ألا تعتقد بأنه توجد لديك رغبة قوية للتكفير عن أعمالك؟

Adama hakkında. Onun birazcık öğüte ihtiyacı olduğunu düşünmüyor musun?
بالنسبة لأداما , ألا تعتقد بأنه بحاجة الى القليل من التوبيخ ؟

Adamın karısıyla çalışıyor olmasının çıkar çatışması yaratacağını düşünmüyorsun değil mi?
ألا تعتقد بأنه سيشكل لنا عبء ، لعمله مع زوجته ؟

sence de bunu yapmanın daha sakin bir yolu yok muydu?
ألا تعتقد بأنه كان هناك أكثر هدوءً لنفعل كل هذا؟

Hayatım, üç yaşındaki oğlumuzun hayvanları öldürmesi sence de tuhaf değil mi?
عزيزي , ألا تعتقد بأنه غريب بأن طفلنا ذو الثلاث السنوات يقتل الحيوانات ؟

sence de daha iyi bir insan seçmez miydi?
ألا تعتقد بأنه كان سيختار شكلاً أفضل؟

sence de çok güzel değil mi?
ألا تعتقد بأنه جميل جداً ؟

Şey, sence de ona şeflik yaptığı sırada Maestro demiyorlar mı?
في الواقع, ألا تعتقد بأنه كان على الأرجح يُدعى بـ"المايسترو" حينما كان يباشر بقيادة الأوركسترا، وليس في الأوضاع الإجتماعية

sence de garip değil mi?
ألا تعتقد بأنه غريب؟

Bir şeyler yapman gerektiğini düşünmüyor musun?
ألا تعتقد بأنه عليك القيام بشيء ما الآن؟

Hey, yatıp dinlenmen gerektiğini düşünmüyor musun?
ألا تعتقد بأنه عليك الجلوس والإسترخاء؟

Yatağa girdiğinde yanımda biri olsaydı nasıl olurdu diye hiç düşünmüyor musun?
عندما تكون في سريرك ... ألا تعتقد بأنه من الأفضل أن يشاركك شخصاُ نفس السرير ؟

Konuşmamız gerektiğini düşünmüyor musun?
ألا تعتقد بأنه يجب علينا الحديث؟

Adama hakkında. Onun birazcık öğüte ihtiyacı olduğunu düşünmüyor musun?
بالنسبة لأداما , ألا تعتقد بأنه بحاجة الى إنذار (توبيخ) ؟

Birini öldürecek kadar, çıldıracağını düşünmüyorsun ya?
ألا تعتقد بأنه يصبح عنيفاً بما فيه الكفاية لقتل شخص ما؟