| Korumaları üç katına çıkardılar, tesisin tüm çevresi boyunca tarlalara mayın döşediler. | Open Subtitles | وضاعفوا عدد الحراس ثلاثة أضعاف ، وزرعوا حقل ألغام في محيط المصنع |
| Yaşamım boyunca annemin öfkesi küçük evimizi bir mayın tarlasına dönüştürürdü. | TED | طوال حياتي، حوّل غضب أمي منزلنا إلى حقل ألغام. |
| Aynı zamanda bunları okulda öğretmenin bir mayın tarlasından geçmek gibi hissettirdiğini biliyorum. | TED | وأعلمُ أيضًا أن تدريس هذه المواضيع في المدارس يمكنُ أن يشبه السير في حقل ألغام. |
| Şimdi, tam burada etrafta kara mayınları döşeli olduğunu ve ne zaman bunlardan birine basabileceğini hiç bilmediğini düşün. | TED | تخيل الأن وجود ألغام أرضية مدفونة هنا، ومبعثرة حولك، ولن تعرف أبدًا متى قد تتعثر في إحداها. |
| Evet. Ama mayınlar ve sihirli sıcak demirin çığlığı iyi enerji mi veriyor? | Open Subtitles | أجل , ألغام أرضية و ألعاب مقامرة سحرية تصرخ بردود أفعال إيجابية ؟ |
| Elimizdeki her şeyle o tepede mayınlı bir savunma mevzii istiyorum. | Open Subtitles | أريد موقعاً دفاعياً فوق ذلك التل و ضع فية كل ما لدينا من متفجرات و ألغام |
| Sektör, içinde bulunduğum süre boyunca bir mayın tarlasına dönüştü. | TED | خلال مسيرتي في هذا العمل، كان أشبه بحقل ألغام. |
| - Sanırım ileride üç mayın var, Snake. - Sanıyor musun? | Open Subtitles | أعتقد ان هنالك ثلاثة ألغام امامنا مباشرة يا سنيك - أتعتقد؟ |
| Bu günlerde ne tür hastalık kapabileceğin bilinmez. Her klozet mayın tarlası gibi. | Open Subtitles | لا أحد يعلم ما الذي سيصيبك هذه الأيام كل مرحاض عبارة عن حقل ألغام |
| - İleride mayın alanı var. | Open Subtitles | ـ حقل ألغام أمامنا ـ شغَل حساسات المسافة القريبة |
| Yakında bir mayın uzmanını çağırırlar ve her şey biter. | Open Subtitles | سيأتون بخبير ألغام وسينتهى كل شىء عما قريب |
| Üç kişiyi tahliye edeceğiz. mayın uzmanına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | عندنا ثلاثة بحاجة لإخلاء و نحتاج لخبير ألغام |
| Efendim bana bir mayın ekibi gönderebilir misiniz? Burada acil bir durum var. | Open Subtitles | سيدى ، هل بالأمكان إرسال فرقة إزالة ألغام ؟ |
| Duygusal bir mayın tarlasını geçmeni gerektirmeyen kızlar da var. | Open Subtitles | تعرف أنه هناك فتيات آخريات لا يتطلبن عبور حقل ألغام عاطفي |
| Her yer mayın tarlası, bu yüzden kolunu bacağını kaybedenler var. | Open Subtitles | في كلّ قرية وهناك ألغام أرضية في الكثير منهم لذا لدينا بتر بدون أعضاء إصطناعية |
| Alçak İskoçlar mayın hendeği kazıyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الاسكتلنديين الملاعين يصنعون حقل ألغام |
| Bu sayı sana, o kareye değen kaç tane mayın olduğu hakkında bilgi verir. | Open Subtitles | هذه القيمة تخبرك تماما بعدد المربعات التي تحتوي على ألغام وملاصقة للمربع المكشوف |
| Ekip 2, ev yapımı tiliyum mayınları yapacak. | Open Subtitles | والفريق الثانى سيقُوم بزرع ألغام مصنُوعة من التيليوم |
| mayınlar kaldırılmış ya da çürümüş olmalı. | Open Subtitles | هذا يعني إما أن تكون ألغام فعّاله، أو غير صالحة. |
| Tobin uygarlığı dünya kökenliydi ve birkaç yüzyıl önce yokoldu, fakat onların miraslarından biri uzydaki geniş mayınlı bölgeleri. | Open Subtitles | لقد كانت حضارة قائمة على كوكب الرض ولكن أنقرضت منذ قورن طويلة ولكن من بقاياهم .. حلق ألغام كبير بالفضاء. |
| Bu tesisin her köşesine 10 tane Haldorr parçacık mayını kurdum. | Open Subtitles | لقد زرعت ألغام 10 جسيمات هالدور في جميع أنحاء هذا المبنى |
| O benzin istasyonun 13 kilometre civarında sadece birkaç tane mağara ve maden ocağı var. | Open Subtitles | حفنة من الكهوفِ و ألغام ضمن 8.5 ميلِ تلك محطةِ البنزين. |
| İşim düşman mayınlarını temizlemekti. | Open Subtitles | كانت مهمتي التأكد من خلو الطريق من ألغام الأعداء |
| - Pek iyi değil. Lemuel Brigg'in yerinde, bir mayının üstünde duruyor. | Open Subtitles | ليس بخير إنه بمنزل " لويل بريجز " يقف على حقل ألغام |
| Füze krizinden beri Miami sahilinde gömülü olan eski mayınlarla ilgili bir yazı okudum. | Open Subtitles | لقد قرأت مقالاً عن ألغام قديمة مدفونة على شاطئ " ميامي " خلال أزمة الصواريخ |