Genel vali, kraliçeyi yakaladık. | Open Subtitles | أيها النائب, لقد ألقينا القبض على الملكة. |
Onu bu sabah kasaba dışında yakaladık. Havaalanına gidiyordu. | Open Subtitles | ألقينا القبض عليه هذا الصباح خارج البلدة كان متجهاً إلى المطار |
Sonra onu cinayet suçundan yakaladık ve herkesi ele verdi. | Open Subtitles | أن يتعزز بالقوة، إلى أن ألقينا القبض عليه بتهمة القتل و قرر أن يكشف عن أي شخص آخر بدلاً من حبسه |
Onu hemen tutukladık ve dava dosyasını hazırlamaya başladık. | Open Subtitles | ـ لقد ألقينا القبض عليه بسرعه وبدأنا ببناء القضية |
Çünkü 100 kat daha fazla insan tutukladık. | Open Subtitles | لأننا ألقينا القبض على مائة ضعف العام السابق. |
Sonunda 4,000 civarı komünist radikali tutuklamıştık ve içlerinden 500 tanesini sınır dışı etmiştik. | Open Subtitles | بالنهاية ألقينا القبض على ما ينوف عن 4000 شيوعي مُتطرّف... وتمّ ترحيل 500 شخص منهم. |
Gemilerinin başında nöbet tutanlardan ikisini yakaladık. | Open Subtitles | ألقينا القبض على اثنان منهم، كانوا يحرسون القارب. |
Bir teröriste saklanacak yer ayarlarken yakaladık. | Open Subtitles | حسنا,لقد ألقينا القبض عليه وهو يقوم بتنظيف مخبأ ارهابى |
- Majesteleri, Scroopy Noopers'ı yakaladık. | Open Subtitles | فالشعب يحب ذلك لقد ألقينا القبض على سكروبي نوبرز يا صاحب السمو |
Biz bir sürü Porto Riko'lu çıplak kadın yakaladık. | Open Subtitles | ، لقد ألقينا القبض على العديد من الفتيات البورتيكيات العاريه |
Geçen ay bir satıcı yakaladık. | Open Subtitles | ألقينا القبض على أحد المروجين الشهر الماضي |
yakaladık. Paula Ana'nın haşeresini yakaladım. | Open Subtitles | -أيها الشرطي لقد ألقينا القبض على المخرب متلبساً |
O iki insanı otobüs durağında yakaladık. | Open Subtitles | ،هذانالرجـلان... ألقينا القبض عليهما في محطة الحافلات ... |
Evet, seni bayılmanın olduğu gün iş üstünde yakaladık. | Open Subtitles | نعم، ألقينا القبض عليكِ "تقومين ببعض تلك الأعمال يوم " الإغماء |
En önemlisi katili yakaladık. | Open Subtitles | المهم هو أننا ألقينا القبض على القاتل |
Sürücüyü tutukladık. Eroini paella kamyonet içinde taşıyordu. | Open Subtitles | ألقينا القبض على السائق الذي يقوم بنقل الهروين في الشاحنة |
Ailesini de tutukladık. | Open Subtitles | حتى أننا ألقينا القبض على عائلته |
Sonuçta yaklaşık 4000 komünist radikal tutukladık ve 500'ünü sınırdışı ettik. | Open Subtitles | بالنهاية ألقينا القبض على ما ينوف عن 4000 شيوعي مُتطرّف... وتمّ ترحيل 500 شخص منهم. |
Bilmiyorum, ama az önce onu tutukladık. | Open Subtitles | لا أعلم ولكننا ألقينا القبض عليه |
Ayrıca, iki ay önce Gormogon'un çırağını tutuklamıştık. | Open Subtitles | -قبل شهرين، ألقينا القبض على متدرّب (غورموغون ) |
Ulu orta çıplaklıktan tutuklandı. | Open Subtitles | نحن ألقينا القبض عليها بتهمه الظهور المخل بالأدب |